Ljajic bir Talisca değil

10 numara aranıyor!            
Beşiktaş’ın bence en büyük sıkıntısı bu mevki, golcü filan değil. Golü Pepe de atıyor, Vida da.
Laf aramızda siyah-beyazlı tribünler ikiye bölünmüş ama “Başkan Fikret Orman’ın yanında olanlar veya olmayanlar” ayrışması değil, bu.
Tüzük de kimsenin umurunda değil. Beşiktaş’ın hakkını arayan güçlü bir yönetim istiyor, tribünler. “Yönetim uyuma” diyerek.
Hal bu ki problem saha içinde... Ancak mesele sadece Lens de değil, sık sık fatura kesilen Negredo da... İspanyol golcü en suçsuzu. İnanılmaz iyi niyetli ve çalışkan.
Niye mi gol atamıyor?
İyi de pozisyonu forvet hazırlamaz ki... Asıl mesele bu takımın hâlâ bir 10 numarası yok, sol kanadı ise Caner’in çabasına rağmen bir facia. “Lens’te bizim bilmediğimiz nasıl bir cevher var ki, Şenol Hoca inatla o madeni ortaya çıkarmak için uğraşıyor” diye söylenirken kulübedeki Babel’in hatırlanması, ne yalan söyleyeyim “Can suyu” gibi geldi, Beşiktaş’a.
Ancak, bu değişiklikten önce yeni transfer Adem Ljajic araya iki ince pas çıkardı, “Göster kendini Lens” dercesine. İkisini de ezdi, Lens... Ljajic mi? Kumaşı iyi, ayağına hakim, futbol zekası da takdir edilecek türden ama asla bir Talisca değil. Maça ağırlığını koyan bir lider gibi durmadı dün sahada. Sanki, “Ben nereye geldim” havasında bir şaşkınlığı vardı. Umarım yanılırım. Belki de Şenol Güneş’in hafta arasındaki Ljajic kararsızlığının altında yatan sebep buydu.
Quaresma yine ekstra işler yaptı, etkili paslar attı ama takımda onu anlayan yoktu. Maçın sonunu getirmeye ise nefesi yetmedi. Şenol Hocanın Tolgay değişikliği yerindeydi.
Pepe’nin tecrübesi Beşiktaş’ı dün rahatlattı. Ama Medel’in gereksiz gördüğü kartlar affedilir türden değil.
Seyirci mi muhteşem, Beşiktaş’ı kayıtsız şartsız destekledi, dün de.

MAÇIN ADAMI: Babel