Ne yaptın Mehmetçik?

O nasıl bir şut öyle Mehmedim, “Goollll!” diye haykırmışım… Oh be, turu çevirdik derken Mehmet turu altın tepsi içinde Zenit’e bıraktı!

Geçmiş olsun, tur beklerken turist oldu yine F.Bahçe, Avrupa’da hâlbuki ne kadar da ümitlenmiştik…Ahhh… O nasıl bir şut öyle Mehmedim, “Goollll!” diye haykırmışım, önce… Sanki o an St. Petersburg düştü, Türkiye ayağa kalktı… Oh be, turu çevirdik derken Mehmet’in bıraktığı top, turu altın tepsi içinde Zenit’e sunmaz mı, bu defa, dünya başıma göçtü! Yazık!
Oysa Ersun Hoca sanki Zenit’in erken golünü biliyormuşçasına F.Bahçeli futbolculara “Hızlı başlayın! Tempolu oynayın! Topu rakibe bırakmayın!” diye maç öncesi sıkı sıkıya tembihledi. Hayır! Hoca sanki böyle söylememiş!
Dağınıklık, dikkatsizlik ve konsantrasyon problemi içindeydi, F.Bahçeli oyuncular. Ne alan savunması, ne adam paylaşımı, ne de kademe anlayışı vardı doğru dürüst… “Zaaflar o kadar çok ki…” derken F.Bahçe golü yemez mi? Daha 4. dakika… Kadıköy’ün avantajı kaynadı, gitti… Azmoun’un göğüsle bıraktığı topa gelişine vuran M. Ozdoev’in Zenit’i ümitlendiren golüyle…
Pardon Azmoun müthiş biri; zeki, çalışkan, çabuk ve de fırsatçı… Üç golde de o vardı, birinde asist ve diğerinde golcü kimliğiyle.
O, ilk gole; “Şok! Oyuna ısınamamak, kaza” diyeceğim ama hayır, daha farklı bir durum bu, F.Bahçe için. Duran toplar, bomba tesiri yaptı, F.Bahçe kalesinde… Hasan Ali en kötü maçlarından birini oynadı. Alper etkisizdi, pasları hiç yerini bulmadı. O an Tolgay’ı aradı gözlerim, “Niye ilk on birde yok” diye… Fakat sol kanat o kadar arıza ki… Ersun Hoca ne yapsın, çaresiz sağa çekti, Alper’i bu defa… Olmadı, bu kadar maç eksiği olan adamdan ne beklenir? Zira Şener de hiç gününde değildi. Sadık ise tecrübesizdi.  Hamleler de işe yaramadı… Onca kurtarışı yapan Harun’a acıdım!
Uçtu gitti, tur… Yazık! Şimdi derbiye o moralle nasıl çıkar bilmem!

MAÇIN ADAMI: Azmoun