Şans mı yoksa azmin zaferi mi?

Beşiktaş, derbi öncesi Burak ve Vida ile şampiyonluktaki rakibi G.Saray’a “Dikkat, Beşiktaş’ı yabana atma!” diye gözdağı verdi

İstemek başarmanın yarısı ise diğer yarısı da inanmaktır, derler. İşte ikinci yarının yükselen yıldızı Beşiktaş’ın gol şov serisi devam ediyor. Hem de derbi öncesi Burak şampiyonluktaki en güçlü rakibi G.Saray’a “Dikkat, Beşiktaş’ı yabana atma!” diye gözdağı vererek.
Son 5 haftada maç başına ortalaması 5 gol olan ligin en golcü ekibi Beşiktaş ile takım savunması en iyilerden biri olan A.Gücü karşılaşması öncesi iki teknik adamın sahaya sürdüğü 11’lere dikkatle baktım “acaba nasıl bir oyun sergileyecekler?” diye.
Doğrusu, önde Burak, Lens, Güven ve Ljajic dörtlüsüyle maça başlayan Şenol Güneş, belli ki “hücum” anlayışından vazgeçmemişti.
Şampiyonluğa bu kadar yaklaşmışken neden vazgeçsin ki? Geçmemekle başlangıçta bu kurgu ile doğruyu yaptı. Ancak golü bulduktan sonra bunda ısrar etmesi takım savunması adına hataydı.
Nitekim Boyd, Moke, Sacko, Canteros ve Orgill ile pas oyununu mükemmel oynayan A.Gücü biraz vites yükseltince Beşiktaş’ın orta sahası oyundan düşüverdi. Kurt hoca Güneş, Âdem Ljajic’i sola Dorukhan’ı ileri ve Güven’i de Burak’ın yanına atarak A.Gücü’nün oyun hırsını kırdı. Bu süreçte Karius, iki net pozisyonu kurtararak Burak’ın maçın başındaki golüne mana kattı.
Burak Yılmaz demişken hakkını teslim edelim. Onu hâlâ bir türlü kabullenmeyen Beşiktaşlılar mevcut. Sanırım çaprazdan attığı o muhteşem golle kendisine kızgın olan Beşiktaşlıların kalplerindeki pası silmiştir Burak. Zira onun gibi bir golcü zor bulunur.
Bu delikanlı sezon başında gelmiş olsa inanın Beşiktaş çoktan şampiyonluğunu ilan ederdi. Allah vergisi bir yetenek var onda... O nasıl bir inanmışlık, öyle? Adamda sanki manda kuvveti var da Altay’a karşı şut kuvveti denemesi yaptı. Ne yapsın Altay, seyretmekten başka?
Sonuç olarak Beşiktaş derbi öncesi çok önemli bir galibiyet aldı. Şimdi G.Saray’ın karşısına daha moralli ve yüksek öz güvenle çıkar.
Maçın hakemi Halil Umut Meler’e bir çift sorum var, “Çevre kontrolü ve fuleli oyun nedir?” biliyor mu acaba? Biliyorsa Burak’ın Kulusic’e attığı dirseği kartsız geçiştirmesini nasıl izah eder? Yoksa biri kulağına Burak’ın kart sınırında olduğunu mu fısıldadı?

MAÇIN ADAMI: Burak Yılmaz