Katar’a bir bilet!

Portakalı soyduk, Kral Burak ve Hakan’la korsanları kenara koyduk. Şimdi sıra Norveç’te derken kenar hamleleriyle az daha şoku yaşıyorduk.

Harika bir başlangıçtı, ilk yarıdaki oyun ya sonrası?             
Hollanda’yı bir daha böyle yakalayamazdık. Her şey tam da istediğimiz gibiydi.
Şut, penaltı, gol.
Şaka değil 2022 Dünya Kupası finallerine giden yolda grubun en güçlüsü; dünya futbolunun önemli markası Hollanda’yı önce Burak füzesiyle, de Ligt’ı sonra Kral’ın penaltıdaki klas vuruşuyla Krul’u da şaşırtarak sersemletip, Hakan’la devirdik, derken son 25 dakikada gardımız düştü, peş peşe iki gol yemez miyiz?
Kaygıya gerek yok füzeci Burak var sahada.
Az şey mi, bu?
Ne harika bir duygu Hollanda’yı dört golle yenmek?
Teşekkürler Şenol Hoca'm. İstikrarı, öz güveni ve moralimizi güçlendirip bu ülkeyi büyük hedefe şimdiden kilitlediğiniz için.
“İnandırmak” diyorum, inandırmak.
Hoca’nın “Arkadaşlar! 2002 Dünya Kupası’nda bronz madalya kazanan takımımıza bu defa kupa yakışır” diye başlayan maç konuşmasını dinledim gururla.
O kadar inanmıştı ki... Onun; “Bu maçı ilk değil son mücadeleymiş gibi  oynamalıyız” direktifini dinleyen millîlerin etkilenmemesi mümkün değildi.  
Kaptan Burak Yılmaz, “Evet o kupayı istiyoruz, Hoca'm. Bu maç erken final” diye söz verdi, o golleri atmadan önce.
Bravo Kral.
Görüldü ki 2002 Dünya Kupası’ndaki ruh geri gelmiş. Ne mutlu!
Belli ki maç stratejisi “Önce kontrol sonra gol” üstüne kurulmuş, 4-3-3 düzenindeki Hollanda’nın ön bölgesindeki Berghuis, Depay ve Malen’i etkisiz kılmayı hedeflemişti. Plan, başlangıçta bütünüyle tuttu ama sonrası sıkıntılıydı, iyi ki varsın Uğurcan.
Haydi çocuklar yenisine bakalım.

MAÇIN ADAMI: Burak Yılmaz