Şampiyonlar Ligi neyimize!

A -
A +

Gerçekler acıdır; “boyumuzun ölçüsünü aldık gücümüz bu”diyeceğim ama hayır!

Strateji yanlışı, sol kanat zaafı ve önemli kurtarışlarla farkın açılmasını önleyen kaleci Ersin’in tecrübesizliğinin bedelini Beşiktaş ağır ödedi. Bu sonuç yakıştı mı Kartal’a?

Umarım Ajax maçına yansımaz bu travma!

Cesaret iyi de…
Rakibin isminden, kadrosundan, yüksek tempolu oyunundan korkarak, sinerek zafer kazanılmayacağını düşünen Sergen Yalçın, kupon doldurur gibi “cesaret altın ışıktır” sözünden hareketle dün geceki tarihi maçı kazanmak için Dortmund’a inanılmaz baskı uyguladı. Larin ve Batshuayi ile iki de net pozisyon buldu.

Ancak! Beşiktaş’ın Devler Ligi’ndeki kalite, değer ve tecrübe farkı Dortmund’u yenmeye yetmedi. Yazık!

Aradaki fark o kadar büyük ki…
Nerede 85 milyon avro?

…Ve nerede 365 milyon avro? Beşiktaş ile Dortmund arasındaki fark dağ gibiydi.

Eğer dün gece tarih yazılacaksa Dolmabahçe’de para değil futbol konuşacaktı. Ancak Montero, Ghezzal ve Pijanic dışında bu amaca hizmet eden oyuncu yok gibiydi Beşiktaş’ta.

Sergen Hoca, Alman ekibinin baskılı oyun karşısındaki zaaflarını avantaja dönüştürmek için her yolu denedi denemesine.

“Haaland’ı kim durduracak?”
Maç başladığında can alıcı soru şuydu; “Haaland nasıl durdurulur?”

Fizikse fizik; 1.94 boy, sıçrama kuvveti ile apartman gibi golcü ve yanında Malen gibi etkili forvete karşı savunma yapmak kolay mı, doğrusu zordu.

Hele bir de Vida’nın olmaması Beşiktaş’ın gardını iyice düşürdü.

Süper Lig’de gol yemeyen Kartal, Şampiyonlar Ligi’nde Haaland’a odaklanırken Jude Bellingham’ı unuttu.

Ve bu futbolcu bir gol bir asistle maça damgasını vurdu.

Soruyorum, Beşiktaş’ın rakip analizini yapan scout hocaları Bellingham’ı seyrederken acaba ne düşündü?

MAÇIN ADAMI: Jude Bellingham

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.