Ey akıl!

Bravo Ömer Erdoğan'a. Süper Lig'in en hücumcu ve savunması en güçlü ekiplerden biri olarak Hatayspor'un devleşen yükselişi tartışmasız bir teknik adam başarısıdır.

Hayır sadece Erdoğan'ın da değil onu göreve getiren yönetimin başarısıdır, bu.

İşte size çarpıcı bir örnek... BESYÖ'lerde akademik çalışma yapanlar için iyi bir model Hatayspor.

"Sportif, idari, tesis ve ekonomik kulüp yönetimi, takım mühendisliği, başarıya giden en kestirme yolun belirlenmesi, toplam kalite ve maksimum fayda anlamında kaynakların doğru kullanımı, transfer politikası" gibi çalışmalar için tez konusu olacak muazzam bir örnektir Hatayspor gerçeği.

Beşiktaş, Hatay'ın 5 katı!

Düşünün sahaya çıkan Hatayspor on birinin toplam değeri 13 milyon avro.

Anlayacağınız Ghezzal'a ödenen para kadar ve Beşiktaş on birinin değeri ise Hatay'ın tam beş katı; 69 milyon avro.

Heyhat; bu nasıl bir tezat? "Futbol sahada oynanıyor ve kağıt üstündeki fark tabelaya yansımıyor" dediğinizi duyar gibiyim.

Nokta.

Kimler oynamalı?

Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş. Final niteliğindeki; Hatay, S. Lizbon ve Trabzon maçları öncesi "zayiat vermemek" adına Sergen Yalçın'ın kafasındaki en önemli soru "oyuncu planlaması"ydı.

Sergen Hoca aklınca Josef ve Pjanic'i dinlendirip, joker Necip'i ön liberoya, sakatlıktan dönen Atiba'yı da öne atarak oyuncularını korumayı ve maçı kurtarmayı düşündü, yanıldı. Bu düşünce Batshuayi'yi de kaybettirdi.

Ne demişler; "tedbir takdire engel değil!"

Batshuayi’nin sahadaki performansı mı? 12 maçta 4 gol, 1 asist. Aboubakar ve Gomez'i seyretmiş siyah beyazlı taraftarı hiç mutlu eder mi bu performans? Yazık!

Beşiktaş hep bunu yapıyor; hücuma çıkarken kaybettiği toplardan pozisyon verip gol yiyor. Yine öyle oldu, Vida'nın pas yanlışını pahalıya mal oldu, Beşiktaş'taki Galatasaray galibiyetinin estirdiği olumlu havayı tersine döndürdü.

Maçın adamı: Ömer Erdoğan