İçimdeki Ses Fenerbahçe diyor

Tarihi derbi yaklaşıyor. Tabi okurlarımdan soru üstüne soru alıyorum. "Galatasaray mı, Fenerbahçe mi hangisi kazanır?" türünden.

Kağıt üstündeki favorim Galatasaray. Eldeki verilere göre Fenerbahçe'nin handikapları çok ama içimdeki ses "Derbiyi sarı kanarya kazanır" diyor.

-Neden? Duygusallık mı bu?

Hayır değil. Böyle durumarda favoriler genelde terse düşer. Ayrıca Fenerbahçe'nin bu maçı kazanmaktan başka çaresi yok.

-O da niye?

Çünkü Başkan Ali Koç'un, teknik direktör Vitor Pereira'nın hatta başta Mesut Özil olmak üzere sarı lacivertli birçok futbolcunun geleceği bu maça bağlı. İyi bir sonuç Kadıköy'deki dalgalı suların durulmasını sağlar ama istenmeyen bir sonuç karşısında taraftar, yönetime, hocaya ve futbolculara "Tanınan kredi buraya kadar" der. Fenerbahçeliler şu an diken üstündeler.

-Yani?

Fenerbahçe ya kazanacak ya kazanacak başka yolu da çaresi de yok.

-İyi de; 55 bin kişilik seyirci Galatasaray için itici güç değil mi?

Elbette o coşkulu atmosfer 12. oyuncu gibi ekstra bir güçtür ama nereye kadar? Fenerbahçe erken gol bulduğu anda o güç tersine döner.

-Diyelim, maç berabere biter yada takımlardan biri kaybederse şampiyonluk yarışını bu nasıl etkiler?

Kaybeden büyük yarışı kaybeder. Trabzonspor'u bırakın yakalamayı yaklaşamaz bile. Beraberlik ise iki takıma da yaramaz. İki takım da hücum etmek zorunda.

-Fenerbahçe sırf bu yüzden mi, kazanacak?

Tekrar ediyorum, içimdeki ses "Fenerbahçe" diyor hem de "iki farklı" kazanacağını söylüyor.

Fenerbahçe'nin onca eksiği varken bu iddialı tahmin niye?

Haklısınız... Fenerbahçe'nin omurgasını oluşturan kaleci Altay ve Berke hatta Gustavo ile Valencia sakat, derbi öncesi sarı lacivertli takım adına bu büyük bir handikap. Tabi bir de Pereira'nın belirleyeceği on bir ile ilgili şimdiden başlayan tartışmalar var.

-Evet, mesela Mesut Özil ilk 11’de başlar mı yoksa kulübede mi oturur?

Dilerseniz soruyu şöyle soralım.

Diyelim Mesut ile başlandı bu maçın adamı Özil olur mu?

-Mesut çocukluğundan beri Fenerbahçe sevgisiyle büyüdüğünü bu maçta oynamayı çok istediğini ve oynadığı takdirde sonuca etki edeceğini söylüyor ama formayı verecek olan kişi Vitor Pereira...

-Gerçekten Mesutlu bir Fenerbahçe, NEF Stadı'ndan zaferle çıkabilir mi?

İyi bir Mesut her zaman etkili bir silahtır, faydalı olur. Son maçtaki penaltı golünde olduğu gibi sonuca da tesir eder ama iyi bir Mesut başarabilir bunu ancak. Şu anda fizik ve mental anlamda o formayı ne kadar hak ediyor Mesut? Bu sorunun cevabı önemli. Açıkçası bu konuda kafalarda soru işaretleri var.

-Mesela Mesut'un transferi ile oyundan düşen Pelkas, Özil kadar belirleyici olamaz mı bu maçta?

İşte Fenerbahçe'nin oyun aklı için İrfan Can Kahveci ve Pelkas alternatifi Berisha kadar önemli.

-Peki Pereira bu maç için sistemini değiştirir mi değiştirmez de Fenerbahçe yine üçlü savunmayla oynarsa bu hem Mesut'un durumunu hem de derbi mücadelesini nasıl etkiler?

Kanaatim o ki, şu an Fenerbahçe'nin asıl derdi ne sistem ne Mesut. Üçlü savunma ya da dörtlü savunma ne fark eder? Asıl olan Fenerbahçe'nin hızlı, çabuk ve tempolu oynayıp Galatasaray deplasmanından zaferle dönmesi. Bütün hesaplar bunun üstüne kurulu. Dörtlü olursa Nazım ile başlar bu da sonucu değiştirmez.

-Kaleci faktörü de önemli. Muslera mı yoksa Berke mi kaleciler açısından hangi takım daha avantajlı?

Muslera bu sezon isminin gölgesinde kaldı, milli maçlarda da kötü goller yedi, bu Galatasaray açısından sıkıntı ama Fenerbahçe'de de Berke belinden sakat, Ertuğrul ve Bartu yedekte bekliyor. Gençlere fırsat düşerse nasıl bir performans ortaya koyacakları da merak konusu.

-Berke bu atmosferi kaldırabilir mi?

Oynayabilirse evet...

-Hakem Halil Umut Meler için diyeceksiniz.

Allah kolaylık versin, futbol erkek oyunudur sözünün anlamını bulacağı çok üst düzey bir mücadele onu bekliyor.