Katar yolu taştan

Her ne kadar teknik direktörümüz Kuntz, "Portekiz'i geçip herkesi şaşırtacağız" dese de içimdeki ses; "Katar yolu taştan" diye haykırıyor. 
Nasıl haykırmasın? Ronaldolu, Mendes, Guerrerio, Carvalho, Felix ve Silvalı kıt'a futbolunun devlerinden Portekiz engelini aşmak kolay mı? Ayrıca aşsak bile İtalya'yı nasıl geçeriz?
"Tesellimiz Portekiz'de Manchester Unitedlı Ruben Neves, Mario Lopes ve Pepe’nin kadrodan çıkarılmış olması" diyeceğim ama yerine çağırılan isim Neves’in daha iyisi Portolu Vitinha. Lopes’in yerine Jose Sa, Pepe’nin yerine de Lille’nin genç yıldızı Tiago Djala çağırıldı. 
Sözün özü zor dostum zor. A Millilerimiz; yarın gece "Yıldızlar takımı ile karşılaşacak!" 
Dileriz Kuntz şapkadan tavşan çıkarır da 20 yıl sonra yeniden bir Dünya Kupası heyecanı yaşarız. 
Zira, Avrupa'nın 6. büyük futbol ekonomisine sahip ülke olarak bu oyuna sevdalı Türkiye'nin dünya futbol vitrininde mutlaka yer alması gerekir.
Şu günlerde böyle bir sevince çok ihtiyacımız var.  
Haydi; çocuklar parlatın Ay-Yıldız'ımı.

BEŞİKTAŞ'IN BAŞINA GÜNEŞ Mİ GEÇECEK?

Fanatik taraftar gecenin bir saatinde Beşiktaş'ı soruyor. 
"Yeni sezonda hocamız kim?"
Takılıyorum dünya ateş altında Ukrayna ile Rusya burnumuzun ucunda ölesiye savaşırken senin dert ettiğin şeye bak. 
Gecenin bir saatinde; "Beşiktaş teknik direktörünün kim olacağı mı? En çok merak ettiğin şey?
Geçiştirmek mümkün mü? Takmış kafaya bir kere; 27 Şubat'ta "Karaveli'ye tavsiyem" başlıklı yorumumu önüme koyuyor:
İnan ne yazdığımı ben bile unutmuşum. O hatırlatıyor:

HOCAYA GÜVENSİZLİK HÂKİM

"Ne tuhaf? Siyah beyazlı camiada Hoca'ya karşı maalesef güvensizlik hâkim. Oysa maç başına 1,9 gol ortalamasıyla Beşiktaş’ı Sergen Yalçın döneminin ötesine taşıyan isim Önder Karaveli. Umarım -şöhretli hoca sevdası uğruna- Karaveli'yi taca atmazlar."
-Bu yorumu yazan sen değil misin? 
Nasıl derim ki, "Ben yazmadım?" 
Susuyorum. 
Sen misin sessiz kalan savcı gibi köşeye sıkıştırıyor:
-Sana kim veriyor bu haberleri?
“Gazeteci kaynak açıklamaz” diyeceğim ama desem de dinleyen yok. 
Makinalı gibi peş peşe sıralıyor soruları. 
"Kartal'ın hâlâ zaafları mevcut. Welinton'un direği döven pozisyonuna rağmen sıkıntı büyük. Mutlaka atak çeşitliliği ve pozisyon zenginliği artırılmalı. Yoksa marttaki Başakşehir ve Galatasaray derbileri Önder Hoca'yı tartışmanın tam da odağına çekecek. 
Maalesef, Beşiktaş’ta teknik direktörlük kostümünü Karaveli'ye bir türlü yakıştıramıyor, birileri." 
-Dediğin çıktı, kim o birileri?
Susuyorum. Sen benden iyi biliyorsun anlamında.
-Peki bana yeni hoca kim bari onu söyle? Beşiktaş'ın başına Güneş mi geçecek?
Karaveli’yi istemeyenler, Şenol Hoca’ya da sıcak bakmıyor, diyeceğim söylememek en iyisi.

PAPATYA FALI AÇMAYIN

Papatya falı açmayın; "Beşiktaş'ın yeni teknik direktörü hangisi olacak?" diye. İnanın, onu şu an Başkan Ahmet Nur cebi bile bilmiyor. (Gerçekten o saatte bilmediğini biliyorum).
Zira ufuktaki kongre birinci önceliği. Nasıl bir yönetim olacak? Yönetime yeni katılacak isimlerin yeni hoca kriteri ne olacak? Beşiktaş kongreden ekonomik anlamda güç kazanarak mı çıkacak? Yoksa kaosu satın mı alacak?
Hepsi muamma şu an. 
Bildiğim bir şey var; o da kapalı kapılar ardında yakın dostlarına "Ben insanların ceplerine değil, Beşiktaş'a yeni gelir kaynakları üretecek beyinlerine bakıyorum. Yeni dönem ustalık dönemim olacak, çok seçiciyim" diyen Ahmet Nur Cebi başkanın karşısına aday çıkacak mı, çıkmayacak mı, henüz onun belli olmamasının gerginliği. 
Çıkarsa, şansı ne olacak? 
Rüzgâr, başkandan yana esse de kongre sürprizlere açıktır. 
Gerçek şu ki Beşiktaş çok bilinmeyenli denklemden farksızdır.
Tavsiyem bekleyin görün. 
Beşiktaş Sportif Direktörü Ceyhun Kazancı ne yapacak?
..Ve bu yoruma nokta koymaya hazırlandığım anda Valerin İsmael ismi düşüyor gündeme… “Kazancı el sıkıştı, yönetim onayladı” diye.