Avcı’ya Demirel engeli!

Vitor Hugo’nun o soğukkanlı net gol vuruşu olmasa “Bu nasıl bir hikâye?” sorusu olurdu gecenin özeti. Ahh!
Gel de şaşma!
Ne oldu? Ligin açık ara lider takımı Trabzonspor’a böyle ki, üç pas yapamaz hâle geldi?
Şampiyon adayı takım kritik gecede bu kadar mı pas hatası yapar? Bu kadar mı yorgun düşer?

Patinajı fark eden kim?

O, Fenerbahçe’ye, Konyaspor’a ve de Beşiktaş’a açık ara puan farkı atan Karadeniz Fırtınası bu olabilir mi, sizce? Sahi ne oldu, ‘Şampiyon’ adayı takıma ki, tam dört haftadır patinaj yapıp yerinde sayıyor, olsun?
Sahi  “Neden?” bu ruhsuz durağan oyun ve seyir? Sebebini bilen varsa bilmeyenlere anlatsın lütfen? Sakın ha ‘Düşüşün sebebi artan baskılar ve sakatlıklar’ demeyin, asla inanmam, buna!  Yazık o coşkulu seyirciye hem de Trabzonspor’a! Ahh!...

Yine suya düştü ümitler

“Sezon bitti, Trabzonspor, Karagümrük galibiyeti ile şampiyonluğunu ilân etti” demeyi ve de kemençenin gür sesini, Karadeniz’deki horon neşesini, dalgaların kıyıya vuruşuna inat ritim tutmuş köpükler gibi martıların süzülüşünü. Yer bordo, gök mavi…
Tek vücutta birleşmiş koca şehir.
Uğurcan, Peres, Hüseyin, Hugo, Denswil, Dorukhan, Hamsik, Visca, Bakasetas, Djaniny ve Cornelius.
Hepsi birer Ağaoğlu, hepsi birer Avcı, demeyi hayal ederken Volkan Demirelli Karagümrük’ün destanlaşmasını seyreder olduk. Hani Biglia’nın golüne Trabzonspor Hugo ile cevap veremese ve de o güzel şutlar dövmese “meğer hepsi hayalmiş” diyecektim.
Bu kadar mı zormuş Volkan Demirel'in çalıştırdığı takımı yenmek?

MAÇIN ADAMI: Biglia