Nerede Güneş’in Beşiktaş’ı?

A -
A +

Beşiktaş adına vaziyet fena, gelecek karanlık (!) güzel olan tek şey; Beşiktaş sevdasıyla yanan tribünlerin yüksek aidiyet duygusu.
Yazık bu taraftar bu hezimeti hak etmiyor.

Ne hırs, ne tempo...

Hırs yok, istek yok, tempo yok, disiplin yok! Elde var hüzün! Nerede Valerien İsmael?
Nerede Şenol Güneş ve Sergen Yalçın’ın Beşiktaş’ı? Söyleyin...
Kasımpaşa maçını Beşiktaş teknik direktörsüz oynasa bundan daha fenası ne olabilirdi ki?
Üçlü savunma fantezisi tam bir balon! “Ondan daha iyisini bulamayız” denilen Vida ile Montero ise tahammülü zor elek gibi.
İsmael bunda niye ısrar eder ki?
Ayrıca 3-4-3 kurgusu bal yapmayan arı gibi.
Sprinter Muleka hızlı hücumu ile daha ilk atağında golü bulunca Beşiktaş savunmasındaki basit hatalara hiç anlam veremedim. Welinton, Vida ve Montero’lu üçlü resmen S.O.S  verdi! Yazık!
Hal bu iken faturayı Rıdvan ve Güven’e kesmek ne derece doğru? Sol kanadı hareketli kılmanın yolu Umut ve Emirhan’ı oyuna atmak mıdır? Ağabeylerinin yapamadığını genç Emirhan nasıl yapabilirdi ki?
Dahası savunmadan hücuma çıkışlarda da inanılmaz zorlandı Beşiktaş. Tabii ki bunda Kasımpaşa’nın sert futbolu ve hücum oyuncularının önde yaptığı presin rolü çok büyüktü.

Kazancı’ya gözlük lazım!

Beşiktaş Sportif Direktörü Ceyhun Kazancı kendince takım mühendisliği yapadursun, Kasımpaşa önündeki on birden siyah beyazlı formayı gelecek sezonda kaçı giyebilir, doğrusu hiç emin değilim.
Diri bir sistem takımı olan, bütün istatistikleri lehine çeviren ve iyi bir seri yakalayan Kasımpaşa’yı ve Muleka ile Ben Quannes’i seyrederken futbol adına gururlandım.
“Bir takıma teknik adam etkisi nedir?” diye soranlara tereddütsüz Sami Uğurlu’yu gösteririm. Bravo Sami Hocam.

MAÇIN ADAMI: Muleka

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.