"Allah, senin temiz olduğunu bildirdi!"

A -
A +
Hazret-i Âişe diyor ki: "O gün ben durmadan ağlıyordum. Ansızın Resulullah gelip selam verdi. Yanımda oturdu. (Ey Âişe! Senin için bazı şeyler söylediler) buyurdu.
 
 
Hazret-i Âişe-i Sıddıka’yı sevmek, Ehl-i sünnetin şiarıdır -3-
Resulullah efendimiz, Hazret-i Âişe'ye yapılan iftiradan dolayı çok üzüntülüydü. Hazret-i Ali’yi çağırdı. O da dedi ki:  (Bu sözler yalandır, iftiradır. Münafıkların uydurmasıdır. Sizinle namaz kılarken mübarek nalınınızı çıkardınız. Size uyarak biz de çıkardık. “Nalınlarınızı niçin çıkardınız?” dediniz. “Size uymak için” dedik. Siz de, “Cebrail aleyhisselam geldi. Nalında necaset bulaşığı olduğunu bana haber verdi. Onun için çıkardım” buyurmuştunuz. Namaz içinde bile vahiy ederek seni pislikten koruyan Allahü teâlâ, mübarek zevcelerine böyle pislik yapılmasına izin verir mi? Böyle bir şey olsaydı, bunu da hemen haber verirdi. Mübarek kalbin üzülmesin. Allahü teâlâ, vahiy edip, mübarek zevcenizin pak olduğunu elbette size bildirir.)
Hazret-i Ali, (Onu cariyesi olan Büreyde’den de sorun!) dedi. Ona soruldu. O da, (Allah’a yemin ederim ki, çok zaman Onun yanında bulundum. Onda hiçbir ayıp görmedim. Ağızlarda dolaşanlar doğru olsaydı, Allahü teâlâ, Onu sana bildirirdi) dedi. Hazret-i Üsame de, (Ya Resulallah, biz senin zevceni iffetli biliriz) dedi. Bu sözlerin hepsine sevinen Resulullah, Ebu Bekir’in evine teşrif buyurdu.
Hazret-i Âişe diyor ki:  
O gün ben durmadan ağlıyordum. Ansızın Resulullah gelip selam verdi. Yanımda oturdu. Bana dönüp, (Ey Âişe! Senin için bazı şeyler söylediler. Eğer sen, dedikleri gibi değil isen, Allahü teâlâ, yakında senin doğru olduğunu bildirir. Eğer bir günah hasıl oldu ise, tövbe istiğfar eyle! Allahü teâlâ, günahına tövbe edenlerin tövbesini kabul eder) buyurdu. Babama dönüp, cevap vermesini söyledim. “Vallahi bilmem ki, Resulullaha ne cevap vereyim. Cahiliyet zamanında bile hiç kimse bizim kadınlarımıza böyle bir şey söyleyemezdi” dedi. Sonra anneme döndüm. O da, “Ben ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Sen söyle” dedi. Sonra ben, “Allahü teâlâya yemin ederim ki, bu lafların hepsi yalandır. Yapmadığım bir şeye evet dersem, kendime iftira etmiş olurum” dedim. Rabbim temiz olduğumu bildirir diyordum. Çünkü, suçum yoktu. Fakat, benim için âyet-i kerime göndereceğini, kıyamete kadar her yerde, benim için âyet-i kerime okunacağını sanmıyordum. Peygamberine rüyada veya kalbine ilham eder, diyordum. Resulullah, henüz oturduğu yerden kalkmamıştı ki mübarek yüzünde vahiy alametleri göründü. Vahiy bitince, bana gülümseyerek, (Müjde ya Âişe, Allah, senin temiz olduğunu bildirdi) buyurdu. Babam hemen, “Haydi kızım, Resulullaha teşekkür et!” dedi. Ben de, “Vallahi Allah’tan başkasına şükretmem! Çünkü, Rabbim benim için âyet-i kerime indirdi” dedim. Sonra Resulullah, (Nûr) suresinin 11. âyetinden başlayarak, on âyet-i kerime okudu. Babam hemen kalkıp başımı öptü... [Haftaya devam edecek]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.