Hasretle beklediğimiz misafirimize kavuştuk

A -
A +
"Yâ Rabbî, bu ayın feyiz ve bereketlerinden istifade etmemizi, günahlarımızın yakılıp yok edilmesini, bundan sonraki kalan ömrümüzün de bu hâl üzere devam etmesini nasip eyle!"
 
Bütün müminlerin hasretle beklediği "on bir ayın sultanı" olan ramazan ayına kavuştuk elhamdülillah... Bütün okuyucularımızın Ramazan-ı şerifini tebrik ediyorum. Yâ Rabbî, bu ayda tuttuğumuz oruçları kabul eyle! Sen bizleri Ramazan-ı şerifin şefâatine nâil eyle! Ramazan-ı şerifte af ve mağfiret eylediğin, Cehennemden âzâd eylediğin ve Cennetine dâhil eylediğin kulların meyânına/arasına bizleri de dâhil eyle! Bu ayın feyiz ve bereketlerinden istifade etmemizi, günahlarımızın yakılıp yok edilmesini, bundan sonraki kalan ömrümüzün de bu hâl üzere devam etmesini nasip eyle! Âmin...
Gündüzlerini oruç tutarak ve gecelerini de terâvih namazı kılarak geçireceğimiz bu ayda, Allahü teâlâ  kullarınının dört şeyi yapmasını da çok sever. Bunlar; kelime-i şehadet getirmek, günahlara tövbe ve istiğfar etmek, Cennete girmeyi ve Cehennemden kurtulmayı istemek...
Bu ayda yapacağımız duaların ve ibadetlerin kabul olması için beş şeye çok riayet etmelidir:
1- Önce. Ehli sünnet itikadına uygun iman etmeli ve son nefesimizi verinceye kadar bu  imandan  ayrılmamaya çalışmalıdır. Küfre sebep olan her türlü  sözden ve fiilden uzak durmalıdır. Âhirette, kâfirlerin hiçbir iyiliğine ve ibadetine sevap ve mükafat verilmeyecektir.
2- İlim sahibi olmalı ve namazın, orucun ve her ibadetin, ilmihal kitaplarında yazan farzlarını, vaciplerini, sünnetlerini, mekruhlarını ve müfsitlerini mutlaka öğrenmelidir. İlimsiz amel, dalâlettir/sapıklıktır. Yanlış ve bozuktur. 
3- Her ibadet için niyet etmek farz olduğu gibi, ramazanda her gün tutulacak orucun her birisi için de ayrı niyet etmek ve bu niyetin ilk ve son vaktini bilmek lazımdır.
4- Bütün ibadetleri ihlas ile yapmalıdır. Allah rızası için olmayan, başkasına gösteriş/riya için yapılan ibadete sevap verilmez. Orucun diğer ibadetlerden farkı, onda gösteriş yoktur. O, kul ile Rabbi arasındadır, başkalarının haberi bile olmaz. Bunun içindir ki, Rabbimiz  "Âdemoğlunun bütün amelleri kendisi içindir, oruç hariç. O, benim içindir. Yemesini içmesini, nefsâni arzularını benim için terk ediyor, onun karşılığını da ben vereceğim" buyuruyor. 
5- Kul haklarından çok sakınmalıdır. İmâm-ı Rabbânî “rahime-hullahü teâlâ”, diyor ki: "Bir kimse, Peygamberin ameli gibi amel yapsa, fakat üzerinde yarım dank, yani çok az kul borcu olsa, bunu ödemedikçe Cennete giremez." Duaları da kabul olmaz. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Üzerinde kul hakkı olan, mahlûkların malına, ırzına dokunan, ölmeden önce helâlleşsin, ödesin! Zirâ o gün altının, malın değeri olmaz. O gün, hak ödeninceye kadar, kendi sevâplarından alınacak, sevâpları olmazsa, hak sâhibinin günâhları, buna yüklenecektir.)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.