Dinî ve millî şuuru olmayan bir gençlikle vatan korunamaz

A -
A +
Milletimizin ve ümmetin geleceği, kültürlü ve şuurlu bir gençliğin varlığı ile mümkündür. Sen sahip çıkarsan, bu vatan batmayacaktır. 
 
 
Gençlere altın öğütler -9-
Sevgili gençler! Din, dil ve tarih bilgilerini okumak ve öğrenmek, kültürlü ve şuurlu bir gençliği hazırlayan en büyük faktörlerdendir. Milletimizin ve ümmetin geleceği, böyle bir gençliğin varlığı ile mümkündür. Sen sahip çıkarsan, bu vatan batmayacaktır. Sahiplenmek duygusu, önce dinini sağlam ve doğru kaynaklardan okuyup öğrenmekle başlar. Millî değerlerini anlatan edebî eserleri okuyup iyi anlamakla gelişir. Milletlerin hâfızası olan tarihî gerçekleri öğrenip iyi yorumlamakla “Dinî ve millî şuur” kazanılır. Dinî ve millî bir şuura sahip olmayan bir gençlikle, vatanı korumak ve yükseltmek, geleceğimizi garanti altına almak mümkün değildir. "Geçmişini unutan ve geleceği için hazırlanmayan milletler, yok olmaya mahkûmdur." Bu hakikati, şâir de şöyle haykırıyor: “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır./Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”
Aziz gençler! Tarih, kendisinden  ibret alınacak ve ders çıkarılacak olaylarla dolu bir hazinedir. Hazineyi arayan onu bulur. Tarihî bilgiler, doğru ve sağlam kaynaklarından öğrenilmelidir. Hakikatleri gizleyen, milletin genç yavrularına yalan söyleyen tarihten utanmalıdır.
Vatanına saldıran düşmana karşı, kükremiş arslanlar gibi dövüşerek, İstiklâl Savaşını kazanan şehitlerin ve gâzilerin temiz çocukları! Bugün de aynı aşk ve îmanla, babalarınızın yolunda yürüyerek, vatan ve istiklâliniz gibi, imanlarınızı da, her çeşit tecavüzden korumaya çalışınız. Daima hakka ve hakikate doğru koşunuz. Kur’ân-ı kerîmin emir ve yasaklarına sarılınız. Şunu da iyi biliniz ki, yalnız kendi rahatlarını, keyiflerini düşünen krallar, diktatörler, İslâm dîninin, kendi zulümlerini, kötülüklerini meydana çıkardığını görerek, cinâyetlerini, hıyânetlerini gizleyebilmek ve yalanlarına herkesi inandırabilmek için, İslâmiyete saldırmışlardır. Zâlim düşman kumandanları, gerici  mutaassıp haçlı orduları, her zaman, karşılarında Müslüman Türk milletinin kahramanlarını bulmuşlar, ecdâdımızın îman dolu göğüslerini aşamamış, silâhlarını, ölülerini bırakarak hep kaçmışlardır.
Târih gösteriyor ki, İslâmiyet, her zaman daha üstün, daha yeni ve daha fennî harp vâsıtalarının ve medenî cihazların yapılmasına ve daha akıllı, daha kahraman milletlerin yetişmesine sebep olmuş; dinsizler, ilimde, fende, silâhta, kahramanlık ve şecâatte daima geri kalmışlardır. Hatta, bir İslâm ordusu, her cihetten adâlete bağlılığı nispetinde galip geldiği hâlde, aynı orduda adâletten uzaklaşıldıkça, başarının azaldığı görülmüştür. İslâm devletlerinin, kurulması, yükselmesi, durması ve çökmeleri de hep, adâlete bağlılıkları nispetinde olmuştur...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.