Müslüman, konuşurken nelere dikkat etmelidir?

A -
A +
"Resûlullâhın (sallallâhü aleyhi ve sellem) konuşması her dinleyenin rahatlıkla anlayabileceği şekilde açıktı."
 
Konuşma âdâbı -3-
İnsanların, dünya ve âhiret saadetine kavuşmaları için gönderilen güzel dînimiz, konuşma âdâbı ile alâkalı bir kısım kâideler koymuştur ki, bunları şöyle sıralayabiliriz:
1. Açık ve anlaşılır bir şekilde muhatabın seviyesine göre konuşulmalı, gerektiğinde önemli görülen ifadeler tekrar edilmelidir. Nitekim Eshâb-ı kirâmın, fasih ve beliğ bir üslûp ile konuşan Peygamber Efendimiz hakkındaki şu tespitleri oldukça önemlidir:
(Resûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellemin konuşması her dinleyenin rahatlıkla anlayabileceği şekilde açıktı.) [Ebû Dâvûd, Edeb,18]
(Konuştuğu zaman onun kelimelerini saymak isteyen sayabilirdi.) [Buhârî]
(İyice anlaşılmasını istediği kelime ve cümleleri, üç kere tekrar ederdi.) [Tirmizî]
Sözün, muhatap tarafından iyice anlaşılabilmesi için bazen tekrar edilmesi gerekebilir. Bu sebeple Kur'ân-ı kerîm'de câlib-i dikkat vâkıalar önemine binâen birkaç kez tekrarlanmıştır. Meselâ şeytanın emr-i ilâhîye isyân edip secde etmemesi yedi yerde, Musâ “aleyhisselâma îmân eden sihirbazların durumu ise dört yerde tekrarlanmıştır. Fahr-i kâinât Efendimiz, namaz kıldırırken dikkat çekici âyetleri bazen iki, bazen üç defâ tekrarlardı. Sahâbeye nasihat ve ikazda bulunurken, bir kısım ifadeleri tekrarladığı olurdu. Allah dostlarının sohbetlerinde de bu şekilde tekrarlara çokça rastlamak mümkündür. Ancak bunun telkin maksatlı olması, sıkıcı olmaması ve cemaatin seviyesine münasip olması gerekir. Sözü anlayacak kimsenin bulunmadığı meclislerde konuşmak da nefesleri israf etmek mânâsına gelir. Zîrâ Meşhûrî'nin dediği gibi; “Âkilân tâ söz mahallin bulmadıkça söylemez!”
2. Bilgiçlik taslama ve kendini başkalarına üstün gösterme niyetiyle yapmacık konuşmalarda bulunmak veya insanların anlayamadıkları kelimelerle onlara hitap etmemelidir. Sevgili Peygamberimiz, (Şüphesiz ki Allâh teâlâ, sığırın otu yerken ağzında evirip çevirdiği gibi, sözü ağzında evirip çevirerek lügat paralayan kimselere buğzeder) buyurmuştur. [Ebû Dâvûd]
Vazifesi, hakkı ve hakikati beyan olan Resülullâh sallallâhü aleyhi ve sellem, konuşmalarında hiçbir zaman sanat kaygısı taşımamıştır. Sevgili Peygamberimiz, tertemiz duygular içinde, şefkat ve merhamet hisleriyle dolu olarak ve ruhunun en tabiî ifadeleriyle konuşmuştur. Böylece onun mübarek sözleri apayrı bir güzellikte ve şanına yakışır bir hüsn-ü edeb üzere olmuştur.
3. İki kişi konuşurken, yanlarında bulunan üçüncü kişiyi dışlayarak aralarında fısıldaşmamalıdır. Resûl-i ekrem Efendimiz böyle bir tavrın, yalnız kalan kimsenin üzülmesine sebep olabileceğini belirtmektedir. [Buhârî]
Olgun bir Müslüman ise mümin kardeşini üzecek ve kalbini incitecek davranışlarda bulunmak istemez.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.