Halat kopunca ne olur?

A -
A +
Halat kopunca ne olacağı, halatın sahibine göre değişir.İzmit Körfez geçişi asma köprüsünde cumartesi günü "Catwalk" olarak bilinen halatın kopmasından kendisini sorumlu tutan Japon mühendis Kishi Ryoichi intihar etti. Cesedi Yalova'nın Altınova ilçesindeki mezarlık girişinde bulunan mühendisin intiharından önce yazdığı notta halatın kopmasından kendisini sorumlu tutarak hayatına son verdiği belirtiliyor.Bu tür, tabii eğer varsa kabahatli olmak ve kabahatin toplumca bilinir hâle gelmesinden duyulan utancı bir nevi intihar "harakiri" ederek cezalandırmalara Japonlarda sıkça rastlanır. Çalışma ahlakı ve kültüründe nasıl bir terbiye ve eğitim onlara böylesine ağır bir sorumluluk yüklemektedir?1995 yılında Japonya'da KOBE şehrini yerle bir eden Osaka ve Kyoto'da ciddi kayıplara yol açan depremi yaşayan Ahmet Yağcı isimli vatandaşımız şunları anlatmıştı: "Japonya'da eğitim anaokulunda başlıyor ve çocuklara küçük yaşta sorumluluk duygusu aşılanıyor. Mühendis olmak isteyen çocuğa -senin hatan yüzünden insanlar ölebilir- duygusu veriliyor ve çocuklar sorumluluk sahibi olarak yetiştiriliyor. Japonya'nın en ünlü atasözüdür: Üç yaşa kadar olan terbiye yüz yaşa kadar gider... Ülke liderleri sorumluluk sahibi, KOBE depreminden sonra belediye başkanı -neden bu yolları daha geniş yapmadım- suçluluğu ile intihar etmiştir. Japon insanı çok onurludur ve Japonya'da insana çok fazla değer verilir. Orada her şeyden önce insanlık ve insana verilen değer var..."Japonya, çok küçük miktarda doğal kaynaklara sahip olmasına rağmen dünyadaki en büyük miktarda alacaklı, en büyük on bankasına sahip, dünyada zirvede yer alan on kuruluştan sekizine sahip bu ulus evlerinde ve okullarında çocuklarına kendi değerlerini, insana ve insanlığa verilen değeri öğretiyor.Ben aslında yakın zamanda Mecidiyeköy'de inşaatı devam eden 36 katlı binanın 32. katından zemine çakılan asansöründe 10 işçinin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanan kaza ile ilgili soruşturmanın akıbetini ya da geçtiğimiz mayıs ayında Manisa'nın SOMA ilçesinde 301 işçinin ölümüyle sonuçlanan facia üzerine kimlerin sorumluluk üstlenmesi gerektiğini yazacaktım. Ama 1995 KOBE depremi konu olunca örtüşmesi nedeniyle 1992 Erzincan depremi üzerinden meramımı anlatayım. Nasıl olsa kafa aynı olunca ha maden faciası, ha asansör kazası ha deprem değişen bir şey yok; hepsi aynı yola çıkıyor...Hasarlı yapılarda onarım ve takviye sonrası yapıda olan değişikliği (güvenirliliği) ölçmenin yolu periyot ölçümüdür. Yani bu da bir tür "güvenlik halatı" gibidir. Erzincan'da 1983 Kasım ayında meydana gelen 5,3'lük deprem sonrası yapıların periyotları Deprem Araştırma Dairesince ölçülmüştü. 1983 depreminden sonra çoğu kamuya ait binalarda yüzde 33 kadar periyot artışı olduğu bunun rijitlikte yüzde 70 kadar bir azalmaya karşılık olabileceği ifade edilmiştir. Rijitlik bir yapının yükler, darbeler karşısında ayakta kalabilme yeteneğidir.Müteakiben 1992 depremi vuku bulmuş ve bu binalarda 653 kişi enkaz altında hayatını kaybetmiştir. Soru şu: Ayakta kalma gücünü yüzde 70 kaybetmiş bir binada oturmak ister misiniz ve bu binalarda oturulmasına müsaade eder misiniz?Sonuç halat kopunca yani yer sallanınca bir nevi 653 kişinin faili meçhule kurban gitmesidir.Yukarıdaki soruya gelince, bizde halat koparsa olayla ilgili soruşturmalar devam ederken akıl veren çok olur, hepsi o kadar...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.