Asya'nın en güzel şehri "Eğin"

A -
A +
Önceki gün yazar-şair arkadaşlarım Metin Yıldırım ve İhsan Ünlü ile birlikte konferans ve kitap imza günü için Alman yazar Moltke'nin, "Türkiye Hatıraları" adlı kitabında (1839) Asya'daki en güzel şehir olarak tanımladığı Eğin/Kemaliye'deydik. Kemaliye, eski adıyla Eğin, Erzincan'ın 114 km ile en uzak ve bir zamanlar ulaşımı en zor olan ilçesidir. İliç ilçesinden Eğin'e giderken geçtiğimiz yıla kadar ancak Bağıştaş Rampasının keskin dönemeçlerini, sonsuz zikzaklarla örülü sarp sırtlarını aşınca, Fırat vadisini, Şırzı Köprüsünü ve Eğin şehrini görebiliyorduk. Şimdi büyük ölçüde tamamlanan ve kısmen yapımı devam eden devasa yollardan aşıp Eğin'e vardık. Etkinliğe, düzenlemiş oldukları "Kitap okuma" yarışmasına öğrenciler ve ailelerinin de katılması zenginleştirdi. Daha sonra ev sahipliği yapan değerli Kemaliye Kaymakamı Alper Çiftçi, Belediye Başkanı Mustafa Haznedar ve ilçe milli eğitim müdürü Mahmut Tüfekçi ile gençlik sorunları üzerine başlayan sohbetimiz ilçenin tarihindeki nüfus zenginliğini tekrar nasıl yakalayabileceği üzerine yoğunlaştı.
Bilindiği gibi Anadolu'da nüfusun en azından mevcudu muhafazada zorlanması kentlerin ve ilçelerin önünü kesiyor. Kemaliye ise çok daha özel bir konumda ve nüfus sorunu fakirlikten kaynaklanmıyor. Göreceli olarak çoğu illerin bile imrendiği tarihsel bir kültür ve coğrafya zenginliğine sahip. Ancak geçimin sadece tarımsal üretim ve küçük el sanatlarına dayandığı eski zamanlardan kalma "gurbetçi geleneği" halen etkisini sürdürüyor. Gerçi Eğinlilerin gurbette olsalar bile yazlarını sılada geçirmek gibi hasletleri var ama bu Eğin'in turizm ve doğa üzerine kurulması gereken yeni vizyonunu yeterince beslemiyor.
İşletmelerde sıkıntı olduğunda dışardan uzman görüşüne başvurulur. Zira kurum içinde olanların "işletme körlüğü" denilen bir fark edememe durumuna düştüğüne inanılır. Aynı durum dünyanın sayılı merkezlerinin ancak sahip olduğu turizm ve doğa zenginliği içindeki Eğin için de geçerlidir. Arada bir dışardan gözle bakmak da gerekiyor.
Sohbetimizde Portekiz'in küçük bir beldesi olan ve yerleşik nüfusu sadece altı bin civarındaki "Fatıma" kasabasının senenin belli günlerinde nüfusunun aldığı turistlerle nasıl bir milyona yaklaştığını hatırlayıp kısaca bahsettim. Sadece uyduruk bir hikâye üzerinden bir belde turizm patlaması yapabiliyorsa, gerçek zenginlik, doğa ve tarih barındıran Eğin bunu yakalayabilir. Belediye Başkanı Mustafa Haznedar yerel yönetimler olarak ilçeye değer katacak her türlü fikir ve projeye açık olduklarını, hatta 800 aile üzerinden Kemaliye için ne yapılmalıdır? sorusu sorularak hane halkı anketi yaptıklarını belirtti. Söz proje üretimi olunca ABD'deki Grand Kanyon ile yarışacak kadar mükemmel "Karanlık Kanyon" üzerinden bir ulusal-uluslararası turizm salgınını nasıl başlatabilirize geldi. Kanyon temalı üç turizm şirketinin halen faal olduğu ve Harput üzerinden başlayan turlar düzenlediği belirtildi. Bu turizm ağının Erzincan Havalimanı ve Kemah üzerinden başlayan ilave turlarla zenginleştirilmesi ortak kanaat olarak ifade edildi.
Bu arada bir aralar cezaevi olarak da kullanılan eski kilise kalıntısının halen kaymakamlık himayesinde müze olarak hizmet verdiğini ama Kültür Bakanlığı envanterinde olmadığını da öğrendik. Bu durum, sosyal dünyada güçlü bir insan kaynaklarına sahip taşradaki Eğinli hemşerilerimizin olaya el atmalarının da bir zaruret olduğunu gösterir. Her zenginlik fark edilip paylaşılınca büyür...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.