Diri diri gömülenler

A -
A +
Stephan King'in korku romanları gerçek oluyor; hem de gözümüzün önünde!.. Bir şehir halkı bir genç kızın diri diri toprağa gömülmesini izliyor. Sadece birkaç kişinin feryat etmesi hayhuylar arasında bugün biri yarın bir başkası kaybolup gidiyor. Bu kayıtsızlar güruhu sıranın yarın kendilerinden birine geleceğini bilmiyor...
Bu satırları yazmama vesile olan trajedi büyük şehir varoşlarından değil Anadolu'da mütevazı bir ilçeden gazete haberlerine girdi.
Güvenlik timleri sokak aralarında devriye gezerken genç bir kızın garip hareketler yaptığın, yanına gittiklerinde kızın sentetik uyuşturucu kullandığı için bu duruma düştüğünü fark eder. Sokak ortasından alıp bir cami bahçesine yüzü yıkanan genç kız, oturduğu yerde el, kol ve kafasına hâkim olamayıp garip hareketler yapmaya devam eder ve adının "Merve" olduğunu güçlükle söyler. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin BONZAİ kullandığını belirlediği genç kız, ölümden hayata döner. Tabii, hangi hayata?!.
Toplumda giderek yaygınlaşan madde ve uyuşturucu bağımlılığı, aile içi şiddet, boşanma, kural tanımazlık bir alt kültür haline geliyor, sadece büyük şehriler için değil Anadolu kasabalarını bile tehdit ediyor.
Bugünkü dünya geleneklerin arkada kaldığı, büyükbabaların büyükannelerin yerine kablolu TV'lerin aldığı, duygusal bağların parçalandığı, paylaşmayı reddeden, "ben" merkezli karmaşık bir dünyadır. Depresyon ve yalnızlık, çocuklar ve gençler için alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, sanal medya köleliği, eşler için boşanma, yetişkinler için arkadan gelenlerin endişesi bu dünyanın gerçeğidir. Teknolojinin sağladığı daha iyi sağlık, eğitim, haberleşme fırsatları bu endişeyi yok etmiyor. Her türlü ihtiyacın karşılandığı modern konut siteleri kuruyor ama etrafını yüksek koruma duvarları ile örüp kapılara güvenlik noktaları koyuyoruz. Sonra bu evlerde reyting canavarı TV kanallarının tehlike dolu bir dünyayı gösteren haber bültenlerini ve dizilerini izliyoruz. Kendimizi güvende hissettiğimiz kolonimizden ertesi sabah baş ağrısı ve endişe ile uyanıp, ebeveynler iş yerine çocuklar okullarına gitmek üzere dağılıyoruz. Gün boyu herkes bulunduğu yerden cep telefonun ile birbirini birkaç defa yoklayarak kendini rahatlatıyor. 
Gerçeğin etrafına duvar öremeyiz ve tehlike büyük!..
Alexander Pope'un dediği gibi bu uyuşturucu bağımlılığı cinsinden kötü alışkanlıkları, nefret edilecek korkunç yüzlü canavarları öyle sık görmeye, duymaya başladık ki evlerimizin kapısına kadar geldi. Onları öyle sık görmeye başladık ki önce katlanıp, sonra acıyıp nihayetinde evimize girince mecbur benimseyeceğiz.
Gözlerimizin önünde gençlerimizin tüm insani değerleri eriyip gidiyor, kaygı, öfke, nefret ve hayal kırıklıkları üzerimize çöküyor. Sahip olmak istediklerimiz ile elimize geçenler arasında büyük farklar oluştukça elimizde olanlara değil elimizden kaçanlara koşuyoruz. Film yıldızı, şöhretli bir sporcu veya zengin ve varlıklı iş adamı olma hayali ile beslenen gençler yetişkin dünyasının gerçekleri karşısında dağılıp çareyi geleneksel değerler ve hoşgörünün dışında arıyorlar.
Yaşadıkları dünyada umduklarını bulamayanlar kendi dünyalarını alkol ve uyuşturucu dünyasında arıyorlar. Bu arayış çöp bidonlarının başında Bonzai seanslarına kadar sürebiliyor.
Sonunda adını unutacak kadar kendisine olan öz saygısını kaybeden bu genç kızın daha önceki kayıpları daha acı vericidir.
Onun kayıpları, ailesi, arkadaşları ve çevresidir.
Köprüler, yollar, barajların yapımı bittiğinde bu defa büyük tedavi merkezleri kurmamız gerekecek. Ama tedaviye önce muhtaç olanlar bu çocuklar değil, sevgi ve değerlerden mahrum ederek onları alkol ve uyuşturucu dünyasına diri diri gömen aileleridir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.