Kaç kişi öldü kimse bilmiyor…

A -
A +
 
ABD’nin Florida eyaletini vuran “Irma” kasırgasından kaçmaları için 6,3 milyon kişiye zorunlu tahliye emri verilmiş. Başkan Trump, Florida eyaletini “büyük afet bölgesi” ilan etmiş. Önce “Harvey” şimdi de “Irma” kasırgasına maruz kalan ABD’de ortaya çıkan hasar 290 milyar dolarmış.
Yetkililer, "Kaç kişi öldü kimse bilmiyor…” diyormuş. Hani siz her şeyi biliyordunuz, muhkem evlerinize, yer altı sığınaklarına güvenip gökyüzüne oklar atıyordunuz? Kalkışından 73 saniye sonra infilak eden hava araçlarının adını bile Meydan okuyan=Challenger koyuyordunuz!..
Dünyayla konuşurken kibrinizden diplomasi dilini bir kenara bırakıp onun yerine “Havlama yetmez, ısırmalısın, ısırmazsan bir süre sonra önemsenmezsin” diyor, sınır tanımadan dünyanın dört bucağına koyduğunuz işgal güçlerinizle zayıf, güçsüz insanlara, saldırıyor katlediyor yurtlarından kovuyorsunuz.
“Telefonla birilerine sertçe çıkıştığımı işittiğinizde önemsemeyin; sert olmamız gerekiyor… Dünyadaki her millet resmen bizden yararlanıyor; bundan sonra bu değişecek. Dünyanın sorunları var, fakat biz onların üstesinden geleceğiz, tamam mı? Ben bunun için varım, işleri yoluna koymak için…” diyen Trump şimdi rüzgâra yeniliyor!..
Daha önce de tarih; suya, rüzgâra hatta sineğe yenilen zalimlerin helak oluşunu anlatan hikâyeler ile doludur. Hepsi de adına ne derlerse demiş olsun helak olmaları bunaltıcı kuru rüzgârlar ile başladı.
Ad kavmi, Yemen'de Hadramut bölgesinde, Umman ile Aden arasında Ahkâf denilen bir beldede Hud aleyhisselâm zamanında yaşamış, yirmi üç kabilenden müteşekkil bir kavimdi.
İnsanları gayet uzun boylu, iri cüsseli tuttuğunu koparan cinsten çok güçlü kimselerdi. Bedeni kuvvetlerinin yanında uzun ömürlü idiler. Büyük kayaları yontarak sütunlar üzerine muazzam gösterişli binalar yaparlardı. Bulundukları belde gayet bereketli, toprağı verimli yağmurları bol idi. “İrem Bağları” tabiri adım başı pınarlar akarsular bulunan bu ülke için söylenir.
Kuvvetlerine, ellerindeki nimetlerin çokluğuna bakarak kibre kapıldılar. Her geçen gün kibir ve büyüklenmeleri cehalet ve taşkınlıkları arttı. Etrafta bulunan kabilelere zulüm ve işkence etmeye başladılar. Öyle zalim ve gaddar oldular ki, zayıf ve güçsüzler onlar için eğlence vasıtası idi. Zayıflar üzerinde âdeta kuvvet denemesi yapar, merhamet nedir bilmez, beğenmedikleri zavallı bir kimseyi çok yüksek binalardan aşağı atıverirlerdi. Zorbalık ve şiddetle muamele etmeyi kendilerine şiar edinmişlerdi. Diğerlerini ezer inletir hatta işkence ile öldürürlerdi. Güçsüz ve korumasız olanların hamisi ve sığınağı yoktu.
Ahlaki ve insani değerlerini kaybetmiş maneviyattan tamamen mahrum kalmış kimseler, ellerine geçirdikleri kuvveti ve maddi imkânları başkalarına zulüm ve işkence aleti olarak kullanırlar. İşte Ad kavmi de böyleydi.
Helak olmaları bunaltıcı kuru rüzgârların esmesiyle başladı.
Rüzgâr, yel normalde çok faydalıdır, çirkin kokuları giderir, hoş kokular getirir, insana ferahlık verir, ağaçlara su yürütür buna Rıhdenir. “Rıh-i akim” ise bu faydaları bulunmayan rüzgârdır. Bunun şiddetlisi “Sarsar” ise soğuğu çok şiddetli ve gürültülü rüzgârdır. “Atiye” ise aman vermeyen ve çok daha şiddetli esen rüzgâra denir. Şiddeti nihayet derecesinde olup ölçüsü tartısı yok demektir. Hiç kimse bu rüzgârdan kendisini koruyamaz.   
Kuru rüzgâr Atiye’ye dönüştüğünde Ad kavminin uzun boylu iri cüsseli insanlarını kaldırıp kaldırıp yere çarpıyor, sığındıkları muazzam binalar, sığınaklar hiçbir işe yaramıyordu. Bu dayanılmaz rüzgâr “Fussilet" suresinde buyurulan, “Bizden daha kuvvetli kim olabilir ki” diye büyüklük taslayanları saman çöpü gibi havalara savurdu, zulüm ve kibir hamulesi büyük cüsseleri ile havada çekirge sürüsü gibi görünen Ad’lılar yüzüstü yere çakılarak helak oldular.
Burma’da önce işkence yapılıp sonra yakılarak öldürülen çocukların, kadınların, yaşlıların vebalini taşıyan "haz maymunları", günahınız ile yüzleşmeyecek misiniz? Ama rüzgârla, ama bir başka şekilde...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.