AK Parti yenilenirken zayıf halka hangisi?

A -
A +
AK Parti yenileniyor. Yenilenmeden kimin ne anladığı ise bazılarınca körlerin fili tarifine benziyor. Kimi hortumundan kimi ayağından tutuyor. Bunlardan biri de “siyaset dilinin etkin kılınması”. AK Parti yenilenirken siyaset dilini etkin kılacak yeni bir yapılanmanın hedeflendiği belirtiliyor. Benim durduğum yerden yenilenmesini beklediğim “siyaset dili” değil “ siyaset kulağı”dır. Aradan geçen iktidar süresi içinde zaman zaman yaşanan fikri ve şahsi kopuşların, teşkilatlarda olanına değil seçmen tabanına bakmalı.
AK Parti yenilenme ihtiyacına neden gerek duydu? Yetersizlik, yorgunluk nerede? zayıf halka hangisi? İşe oradan başlayalım. Aradığınız şeyi, umduğunuz beklentiyi çaldığınız kapıda bulamazsanız çalacak başka kapı ararsınız. Bunu en iyi gören yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır. Çünkü taban, tavan demiyor halkın arasına giriyor. 3 yıl aradan sonra Afyonkarahisar'daki AK Parti kampının açılışında yaptığı konuşmasında “Yenilenme ve değişim ihtiyacı milletin talebidir. Belediyelerde değişim olmazsa millet değişimi sandıkta yapar. Milletle zıtlaşma, kavga olmaz, hayatımızı milletin bize olan itimadına borçluyuz. O gece milletimizin desteği olmasaydı biz bugün yoktuk.” ifadeleri ile AK Parti'nin yeni vizyonunu ortaya koydu. Bu ifadeler yenilenmenin seçmen tabanında değil tabiatıyla teşkilatlarda olacağının ilanıdır.
Teşkilatlarda yerel yönetimler başta olmak üzere toplumu rahatsız eden, beklentilerine cevap vermeyen, kendi dünyasını imar etmekten dışarıdaki fırtınaları görmeyenler varsa bunları oyun dışına almak kadar doğal bir şey olamaz. Bunu anlamanın yolu da hizmeti yapana değil, alana sormaktır. Bugüne kadar “ayranım ekşi” diyene rastlanmadı. Teşkilatlardaki yenilenme sürecinde üç temel kriterin ölçü olarak ele alınacağı ifade edilmişti. Bunlar referandum sonuçlarının seçimlerle karşılaştırılması, bölgedeki kanaat önderleri ve milletvekillerinin değerlendirmeleri ile vatandaşların memnuniyetinin ölçüleceği anketlerdir.
Referandum sonuçlarının belediye başkanlarının icraatları ile ilgili, bağlantılı olmadığını savunanlar yerelle sınırlı kendi icraatlarının genel siyasete gölge düşürdüğünü anlamak istemiyorlar. AK Parti uçağında ön koltukta oturanlar başka yere arka koltuktakiler başka yere mi gidiyor? Bir siyasi partide en alt kadrolar halka en yakın olanlardır. Halkın durduğu yerden bakınca değişim sürecini yönetmek için ihtiyacımız olan şeyin iyi bir siyaset dili değil, toplumu dinleyen bir siyaset kulağı olduğunu öne çıkarmaktadır.
Halkın yerine düşünmek, siyasetin rotasında iş görmez çünkü herkesin söyleyeceği bir şeyi vardır. Alır onları üst üste korsunuz ortaya rotanız çıkar. Sürekli ben konuşacağım dendiğinde hem muhataplarınızı önemsememiş hem küskünleri beslemiş olursunuz. FETÖ ihanet şebekesine karşı 15 Temmuz’da gün yüzüne çıkıp hâlen devam eden mücadelede ortaya çıkan hasarın boyutunu bu dil ile kulak arasındaki denge belirledi. Eğer kulak iyi çalışsaydı kimse bizi aldatamaz, FETÖ gibi bir ihanet şebekesi, AK Parti’nin siyasi mücadelesinin merkezine gelip oturmazdı.
AK Parti’nin davası yol, baraj yapımı, yoksulluk ve cehaletle mücadele ile sınırlı değildir, sömürgeci güçlere karşı istiklal, istikbal ve istikrar davasıdır. Büyük işgal saldırılarına karşı böylesine amansız bir mücadele verilirken kimsenin içeriden takoz olmaya hakkı yoktur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.