Türedi tipler

A -
A +
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesi'nde düzenlenen ‘Uluslararası Medeniyet Şûrası'nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'de son iki asra damgasını vuran üç tarzda siyasetin, esasen “bir medeniyet yönelimi arayışı”nın adı olduğunu vurgulamış ve “İslam medeniyeti mefhumunu günümüz insanlarının muhayyilelerinde müşahhas hâle getiremediğimiz bir gerçektir" demişti. Sayın Cumhurbaşkanı’nın ifade ettiği, İslâm Medeniyetinin hak ettiği yeri arama/konumlandırma mücadelesi bugün Asya’da, Uzak Doğuda ve Orta Doğu’da yürütülen mücadelenin esasıdır.
Asırları aşıp bugüne sarkan bu mücadelenin, içinde bulunduğumuz düşük seviyeli siyaset tartışmaları arasında kaybolmasına müsaade edemeyiz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Bugün aziz dinimizi terör örgütleri üzerinden öylesine bir yere konumlandırmaya çalışıyorlar ki böyle olmadığını anlatmaya çalışmaktan çoğu zaman hakikati ifade etmeye fırsat bulamıyoruz. Şu anda birçok insanlar çıktı, türedi. Bu türedi tipler sünneti ciddi manada tartışır hâle geldiler. Bu tartışmaların özellikle ülkemizde yapılması, bizler için ciddi manada bir üzüntü sebebidir. Şunu açık, net söylemek zorundayım, hoca olmak, ahkâm kesmek yetkisini kimseye vermiyor ve dolayısıyla Sevgili Peygamberimizin sünnetini tartışma yetkisini de onlara vermiyor. Bu tartışmaları açmak, aslında bir neslin ifsadı anlamınadır. Ve bu nesli ifsat etme hakkını da kimse onlara vermemiştir. Kendileri de böyle bir tarzla siyasetin içerisine giremezler, girerlerse bedelini onlar da ağır öderler" sözleriyle işaret ettiği tehlikeyi herkes iyi anlamalıdır.
İki asırdır İslâm dünyası, İngilizlerin liderliğinde, Batı uygarlığı tarafından hem dışarıdan hem içeriden kuşatılıyor. Maksat İslam dünyasının sahip olduğu ekonomik kaynakların kontrolü önündeki en büyük engel olan İslâm’ın dize getirilmesidir. Maalesef Batı, iki asırdır bu konuda büyük mesafeler katetti. Bu saldırıların özü “İslâm’ın ana kaynaklarını tartışmaya açmak, 'Peygambersiz İslâm' projesini hızlandırıp, önüne gelenin kafasına göre din uydurmasının” önünü açmaktır.
Rockefeller’in finansman desteği ile İslam ülkelerini gezen Wilfrid C. Smith, uzun seyahatler ve araştırmalar sonucunda “İslâm in Modern History” kitabını yazar. Kitap, sömürgeci devletlerin başarıya ulaşabilmeleri için mutlaka İslam toplumlarının temel karakterlerini çok iyi bilip araştırmaları gerektiğine ait örneklerle doludur. Smith, hedeflerinin; “Bu araştırmanın iki sonucu var. Birincisi mevcut ve gelecekteki Müslümanların Vahiy ile ilişkisini kesmektir. Böylelikle İslam, değişmezlik özelliğini kaybedecek ve çıkarcıların isteklerine boyun eğecektir. Çünkü İslam, Müslümanları belirli nasslar etrafında bir araya getirip toplamış, onları dış güçlere karşı güçlü bir hâle getirmiştir. İslamın bu özelliği sürdüğü sürece Batılıların amaçlarına ulaşmaları imkânsızdır. O hâlde çözüm bu birliği parçalamaktır” olduğunu açıklar; Çünkü korkuları; “Türkiye’nin kültürel ve dinî geleneklerini canlandırmak ve İslâm ve Osmanlı mirasının üzerinde modern bir ekonominin ve demokratik bir siyasetin inşa edilebileceğini göstermenin zamanı geldiğini düşünmesidir.” Batı bu mücadelede en önemli engelin İslam Dünyasının medeniyet ve kültür birliği olduğunu biliyor.
Batı; “Peygambersiz İslâm" projesini topluma yutturmak için inanılmaz yöntemlere başvuruyor, (İslam âlimlerini itibarsızlaştırıp, İslam kitaplarını ve bilgilerini ortadan kaldırıp diğer yandan İslâmiyetin fen bilgilerine mâni olduğunu, ilmi-fenni gelişmeyi engellediğini, kendilerinin bu ilimleri dine sokmaya çalıştıklarını yayıyorlar) bu saldırılara karşı koyan ilim ve fikir adamlarını susturmaya çalışıyor. Batı’nın bu saldırılardaki lejyonerleri İslâm’ın altını oyan bu “türedi tiplerdir”. İslâm’ın ana kaynaklarının tartışılmaya açıldığı, Sünnet-i seniyyenin, hadislerin, mezheplerin ve tasavvufun hedef tahtasına konduğu bu mücadelede, saldırıların engellenip tahribatın açtığı yaraların sarılması için Müslümanların çok dikkatli, duyarlı, basiretli olmaları gerekiyor...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.