Sincap “Karamel"den hayat dersleri

A -
A +
Geçtiğimiz hafta Akademik Dünyamızda yaşanan üç olay gündemdeydi.
İlki; Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde Volkan Bayar isimli bir öğretim görevlisinin görev yaptığı fakülteyi basıp 4 meslektaşını katletmesiydi.
Volkan Bayar canisi, kimine göre yaptığı katliamı planlamadan başlayarak nasıl yaptığını anlatıp duran psikolojik sorunları olan tehlikeli, paranoyak bir kaçık. Eğitim Fakültesi Dekanı Cemil Yücel paylaştığı twitte “Arkadaşlar ben iyiyim, saldırgan Volkan Bayar isimli araştırma görevlisi, akli dengesi yerinde değil, pek çok kişiyi şikâyet eden bir insan...” diyor. 
Elbette bu katliamın arka planı gün yüzüne çıkacaktır. Ama yaşananlar her halükârda, gerilim filmleri ustası Alfred Hitchcock’un korku filmlerinin akademik bir versiyonu olarak hatırlanacak.
Herhâlde sayın dekan’a “Bu zırlama deli senin sorumluluğundaki bir eğitim kurumunda ne arıyor?” diye soran biri de çıkar.
İkincisi;
Medeniyet Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. İhsan Fazlıoğlu’nun Teknik Elemanlar Derneği (TEKDER) İstanbul Şubesi’nin düzenlediği bir paneldeki konuşmasında sarf ettiği “15 Temmuz'dan bu yana benim odama 17 tane başörtülü deist bile değil 'tanrı tanımaz' öğrenci gelip benimle bu konuları konuştular. Başörtülü, öyle geleneksel de değil bildiğin başörtülü. Aileleri de örtülü aile. Ortak neden sahnede dini temsil ettiğini söyleyen insanların eylemlerinin sonucudur. Mesele bu kadar ciddidir” sözleri.
Bu trajedinin Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’in “Hain Yetiştiren Sistem” başlıklı yazısında uzunca bir açıklaması var. (Türkiye gazetesi-“Hain yetiştiren sistem!”-08.04.2018)
Özeti: “12 Eylül öncesinde, tarihine düşman ettikleri nesillerimizi Maocu, Stalinci, Leninci yaparak sağ sol diye kırdırmayı başardılar. 12 Eylül sonrasında biz gençliğimiz adına değerleriyle barışık bir döneme girdiğimizi zannederken, 36 sene sonra gerçeğin korkunç yüzüyle tekrar karşılaştık. Bir kez daha okullardaki müfredatın yetersizliği neticesinde gençlerimiz, ülkesini yabancılar adına işgal etme senaryosunun bir parçası olmuşlardı...”
Bu arada sayın Prof. İhsan Fazlıoğlu’na sormalı: “Sizler, bulunduğunuz sahnede neyi temsil ediyorsunuz?”
Üçüncüsü; Batman’da yabani hayvanlar için kurulan kapana sıkışarak kollarını kaybeden “Karamel” isimli sincabın hayata tutunmak için verdiği mücadele. Aydın Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğretim görevlileri zorlu iki ameliyatla Karamel’in hayatını kolaylaştıracak takma kol yapmışlar. Karamel’in hikâyesi yerli ve yabancı medyada geniş yer aldı. 300 gram ağırlığındaki bu sevimli sincabın yaşama isteği ve mücadele hikâyesinde çoğu incinmiş insan kendi ruhundaki hasarları saran bir şeyler buldu...
Hayat ne kadar beklenmedik olaylarla dolu. 300 gram ağırlığındaki bir sincabın hayat mücadelesinde teselli aramak da var…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.