Gönüllü kölelik!..

A -
A +
Bir toplumun başına gelebilecek en büyük felâket, celladına âşık edilerek bir aşağılık kompleksine sürüklenmek ve bunun sonuçları ile yaşamak... Celladına âşık edilen bir toplum, elbette ki, medeniyet iddialarını da, tarihî derinliğini de, öz güvenini de durduğu yeri de kaybedecektir. Bunun adı, kendi isteği ile “Gönüllü Köle” olmaktır. 1974 Barış Harekâtında Anadolu neferi 498 şehit, Kıbrıs Türk tarafının ise -70’i mücahit- 1672 şehit vererek toprak ve can güvenliğini sağladığımız Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanlığı seçiminde  “Anlaşmak için aldığımız bir kısım toprakları Rumlara iade edelim” diyen bir adam geçen pazar günü yapılan seçimin ilk turunda sıfıra yakın bir oy almış olması gerekirken ikinci sıraya oturdu!.. Daha önce de İngiliz The Guardian gazetesine vermiş olduğu röportajda, Rum Kesimi’nin sözcüsü gibi davranan “Güney Kıbrıs ile anlaşma sağlanamadığı takdirde Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye tarafından yutulacağı” yorumunda bulunan Mustafa Akıncı’nın aday olarak çıkacak cesareti kendinde bulması bile toplumdaki yaranın derinliğine işarettir... Dışişleri Bakanımız Sn. Mevlüt Çavuşoğlu, “Ben böylesine dürüst olmayan bir siyasetçiyle ne Türkiye’de ne de başka bir yerde çalışmadım…” demişti. Bu adam Hatay’ın Fransız vesayetinden kurtulup ana vatana iltihak etmesinde unutulmaz emekleri olan Hatay Reisicumhuru merhum Tayfur Sökmen için de “Ben ikinci Tayfur Sökmen olmayacağım...” demiş. Medya yorumcularının tepkisi ise “Senin haddine mi düşmüş Tayfur Sökmen olmak!.. Sen olsan olsan mezarı Selanik’te Yunan Kara Kuvvetleri’ne ait savaş müzesindeki Kara Tahsin Paşa olursun…” tanımlaması oldu. Konunun iyi anlaşılması için bahsi geçen Tahsin Paşa’nın kim olduğuna bakalım. Ekim 1912 yılında Balkan Savaşı sonunda çetelerden oluşan Yunan kuvvetleri Selanik şehrini kuşattılar. Selanik'te de 26.000 askerin olduğu bir Osmanlı Garnizonu vardı. Garnizon komutanı da Tahsin Paşa (1845-1918) Messaria'da (Molista) doğmuş bir Arnavut'tu. Bu garnizonun komutanı (daha sonra oğlu Yunan vatandaşı olan) Tahsin Paşa tek bir mermi atmadan 8 Kasım 1912'de Selanik'i ve 26.000 Osmanlı askerini Yunan ordusuna teslim etti. Bu ihanetin ardından Yunan çeteleri askeri ve halkı kılıçtan geçirdiler. Bu ihanet yüzünden Balkan Savaşındaki savunmamız çöktü ve Balkanları kaybettik. Hiçbir savunma yapmadan Selanik'i Yunan askerlerine teslim eden Tahsin Paşa'yı Yunanlılar "millî kahraman" da ilan etmiştir!.. Bu sebepten Divan-ı Harb tarafından vatan haini olarak gıyabında yargılanarak idam edilmesine karar verilen bu adam, Fransa ve İsviçre'deki sürgün yıllarının sonunda 1918 yılında Lozan'da öldü ve oraya gömüldü. Yunanlılar onu unutmadı, 1937 yılında mezarını Selanik'e taşıdı... Şimdi Kıbrıs’ta bu hazmı zor ilk tur seçim sonuçları nasıl ortaya çıkmıştır. Seçime iştirak %54,72 ile bugüne kadar yapılan seçimlerdeki en düşük iştirak. Genç, yaşlı hangi seçmen profil seçimi ciddiye almamış belli değil. Ancak Akıncı’nın aldığı oylar arkasında kendisi gibi düşünen bir takipçi kitlenin olduğunu gösteriyor. Bu ne anlama geliyor? Demek ki 1974 yılından bugüne geçen yarım asır burayı yönetenler hür olmanın bedelini anlatacak yerde “zamanı geyik muhabbeti” ile geçirmiş... Bir konuşmacı diyor ki: “Kıbrıs Rum kesimine girin... Yol boyunca yerleştirilmiş Rum askeri resimleri ve -bunu Türkler öldürdü- yazılarının yer aldığı büyük panolara rastlarsınız. Peki bizim katledilen onca insanımızı hatırlatan ne var?..” Dönüp başa geliyoruz… “...Her şey bittiğinde ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır…”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.