Derdimiz insan

A -
A +
Son gündem CHP eski Milletvekili Zülfü Livaneli’nin Deniz Baykal ile ilgili iddiaları. “Bir deli bir kuyuya taş atmış kırk akıllı çıkaramamış” dedikleri gibi hangi kanalı açsan karşına çıkıyor.
Aslında "Bütün millet yanlış biliyor da, bir tek Zülfü Bey doğru biliyor, Allah akıl fikir versin, diyecek bir şey yok…” diyen eski vekillerden Mehmet Sevigen konuyu özetlemiş gerisi fazlalık.
 
Yönetemediğimiz işlerle uğraşmayı ne kadar seviyoruz, yukarının meselelerini tartışmakla yukarı çıkılmıyor ki... Dışarıyı konuşunca içerideki sorumluluk sahamızdaki hasarları kısada olsa bir süre unutuyoruz ama anti depresan gibi etkisi geçince karşımıza dikiliyor.
Depresyonun iyileştirilmesi için sığınılan anti depresan kullanımı Türkiye’de akıl almaz ölçüde artıyormuş. Uzmanlar “Bundan 10 yıl önce yılda 12 milyon kutu anti depresan tüketilirken, bugün 60-70 milyon kutu kullanımdan bahsediliyor. Eğer böyle giderse önümüzdeki 10 yıl içinde nüfusun yarısı anti depresan kullanıyor olacak” diyor. Yani diyorlar ki; milletin yarısı hasta olacak diğer yarısı da onlara bakacak!..
 
İnsanların ruh sağlığı neden bu kadar çok bozuluyor?
Bunun sebebi basittir, “şiddetten” beslenen insan aldığını geri verecek. Önceki gün bir arkadaş ayaküstü sohbetinde “Haber bültenlerine bakınca milletin işi gücü bırakıp birbirini boğazladığı vehmine kapılıyorum. Evde haber izlemeyi yasakladım, psikolojimiz bozuluyor…” diye dert yandı. 
 
Karşılanamayan ihtiyaç hayatımıza egemen olur. “Nedir o karşılanamayan ihtiyaç?” derseniz bana göre bu “sevgidir” ve yokluğu bizim iyilik damarlarımızı kurutuyor… olmayan şeyi nasıl verelim?.. İnsanların yeme, içme, uyuma, barınma gibi fiziksel ihtiyaçları olduğu gibi sevgi, saygı, güven, merhamet ve bir sosyal çevreye ait olmak gibi psikolojik (ruhsal) ihtiyaçları da vardır ve karşılanmadığında hayatımızda arızalar başlar, hasta oluruz.
Toplumdaki depresyonun zirve yapması bu mahrumiyetlerin sonucu yalnızlaşan insana kestiği faturadır.
 
Derdimiz şu ki, bu tehditkâr durum karşısında ne yapmalı?
Anti depresan ilaçlar bu bağımlılığı yok etmek için kullanılır ancak asıl çözüm bizi kendimize bağımlı durumdan kurtaracak anlamlı insani, ahlaki değerlere sahip olmaktır. Depresyonu önlemek, azaltmak için bilinen en güçlü yol; “Arkadaşların, dostların, iyi insanların birbiriyle dayanışmasıdır.”
 
Dayanışmanın farklı yolları var. Önceki günkü iyi haber Muş’tan geldi. “Gençliğine İyi Bak” projesi kapsamında kapı kapı dolaşarak ailelere uyuşturucuyla mücadele hakkında bilgilendirme yapıldığı haberi örnek bir uygulama. Muş Gençliği Uyuşturucu ile Mücadele Derneği tarafından yürütülmekte olan ‘Gençliğine İyi Bak' projesi ile gençlerin ve çocukların uyuşturucu ve uyarıcı maddelerden uzak tutulması hedefleniyor. Bu iyi insanlar, mahalle mahalle, kapı kapı dolaşarak genç ve çocukları uyuşturucu maddeye sevk eden etkenlerin önüne geçmek için ailelerle bire bir görüşmeler yapıyor. Onlara broşür dağıtarak gençleri sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere yönlendirerek kötü alışkanlıklardan uzak tutmaları tavsiyesinde bulunuyor. İnsan desteği olmadan hiçbir anti depresan, bir hastayı kemiren yarayı tedavi edemez. “İyilik yapmak” en pratik ve ucuz maliyetli ve kesin anti depresan etki gösteren bir yoldur, çünkü Hazreti Lokman Hakîm’in dediği gibi: “İyilik insanın emniyet kemeridir, eden kendine eder…”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.