Sahipsiz bostana dalar gibi...

A -
A +
Garip ama gerçek, önceki gün yoksulluk ve hastalıklardan her gün sayısız insanın telef olduğu bir Afrika ülkesindeki ziyaretinden dönen arkadaş kendisini gezdiren taksi şoförü ile muhabbet kuvvetlenince “sömürgecilerle aranız nasıl?..”  diye sormuş. Şoför de “öyle söyleme… Bize Babalık yapıyorlar…” deyivermiş.    Batılı devletlerin, asırlardır devam ettirdikleri sömürge siyasetinin temeli; hedef ülkelerin halklarını kendi işgallerini beğenir ve ister hâle getirmektir. İçeriden gelecek direnç böylece yumuşatılır, insanlar zor kullanmadan kendi sistemlerinin uşağı yapılır. Bu maksatla karşıdakilerin zihinlerine sirayet etmenin en uygun yolu kitle iletişim araçları olmuştu, hâlen de öyledir. Yenidünya düzeninde insanları kendilerine hizmet ettirmek için sömürgecilerin görünmezlik kazanan hegemonyalarını, silah kullanmak yerine sözlerle ve hiç temassız uzaktan basın ve yayın yoluyla kabul ettiren bir sistem var.   Biden’ın ifade ettiği üzere “her meslek ve meşrepten içerideki dostları” vasıtasıyla düşünce kuruluşlarını, basın ve yayın organlarını propaganda araçları olarak kullandıkları ve bu maksatla “Fonladıkları” bilinmektedir ABD'li “Chrest Foundation Vakfı”, fonladığı medya kuruluşlarının listesini internet sitesinden yayınlayınca Türkiye’de hangi medya kuruluşların yurt dışı kaynaklardan para desteği gördüğü patronları tarafından ifşa edilmiş oldu. Normalde “para alan emir alır” sözü gereğince beslenen vakıf ve medya kuruluşlarının patronlarını mutlu edecek söz ve eylem ortaya koydukları kabulünden hareketle “fonlanma” ahlaki kabul edilmese de Patronu mutlu etmeleri gerekir. Eğer sofralarından beslenip başkasının değirmenine su taşırlarsa patronları nafakalarını anında keser.     Her ne kadar “hayır efendim, içerideki muhalif söylemlere daha bağımsız hareket imkânı verir” diye bir fon savunması yapsalar da “Size milyon dolarları hayra hizmet olsun diye mi veriyorlar?.. İçerideki baskıyı bahane edip dışarıdaki kucağa düşmediğin ne malum?” sorusuna verecekleri cevap yoktur. Nitekim bu sözde bağımsız yayın organlarının kendilerini fonlayan ABD tarafından terör örgütlerinin de eğitilip donatılıp desteklemelerini sorguladıklarını gören var mı? İçerideki muhalefeti köpürtmek için açıkça yapılan finansal desteğin zaten gizlisi saklısı yok. Biden bile daha gelmeden önce “Erdoğan iktidarına karşı yerli dostları(!) ile iş birliği yapacaklarını” açıkça ilan etmişti. Bunlar içeri dedikleri zaman “Dağ ve Şehir ve Kalem ve Silah birdir.” Yabancı vakıf ve dernek adı altında psikolojik harekât ve kara propaganda faaliyetleri yürüten istihbarat merkezlerinin Türkiye'de nasıl böyle rahat iş yaptıkları sorgulanması gereken ayrı bir konudur. Ancak; asıl sorgulanması gereken bu adamların “sahipsiz bostana dalar gibi” yürüttükleri faaliyetleri karşısında bizim insanımızın, genç nesillerin tutunacağı yerli ve millî kültürü yeşertmek için çırpınan düşünce kuruluşlarının hamisiz ve himayesiz ayakta kalma mücadelesi vermesidir…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.