Çalışanın canı çıksın!

A -
A +
Bu yazıda çalışma ve çalışmama hayatımızın tablosunu ele alıyoruz: Hemen başlayalım.Çalışma hayatına giriş (yeni bir işe başlama süreci) bir haftaya varan belge toplama süresine karşılık geliyor. Oysa çalışma hayatından çıkarılışınız sadece üç-beş dakikalık bir karar sürecidir.Tablo SGK'dan: Ekim 2013 itibari ile 18 milyon 834 bin 242 kişi ülkemizde aktif (yani çalışma hayatının içindekiler). Buna karşılık 9 milyon 907 bin 080 pasif dosyadan 10 milyon 549 bin 095 kişi maaş alıyor (yani emekli).Kısaca 1,9 çalışan (iki kişi bile değil) 1 emekliye bakıyor.Bir çalışan hem kendini, evini ve çocuklarını hem de yaklaşık yarım emekliyi bakıyor. Nasıl mı? Maaşından kesilen yüksek vergi ve güvenlik primleri sayesinde tabii ki. Devlet çalışandan alıyor ve çalışmayana ödüyor.Ekim 2013 itibari ile TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) istihdam hesaplarına göre ülke nüfusu 74 milyon 717 bin kişi. Bu nüfus içinden 28 milyon 391 bin kişi çalışabilir ve iş piyasasında. 25 milyon 648 bin kişi çalışıyor ve 2 milyon 743 bin kişi ise işsiz.SGK ve TÜİK arasındaki çalışan sayısı farkı kayıtsızlardan oluşuyor. SGK 18 milyon 834 bin çalışan var derken bunlar kayıtlı ve prim-vergi ödüyor demek istiyor. Yani TÜİK'e göre çalışanlarla arada oluşan fark kaçakları temsil ediyor. Kısaca 6 milyon 814 bin kişi kayıtsız vergisiz çalışıyorlar.Fakat şunu sorabilirsiniz. TÜİK neden istihdam rakamlarında nüfusu 74 milyon 717 bin kişi kabul ediyor da demografik göstergelerde nüfus 76 milyon 668 bin kişi gösteriliyor. TÜİK'in sadece iki farklı hesap arasındaki nüfus farkı 1 milyon 951 bin kişi. Açıkçası bu beni o kadar da ilgilendirmiyor. Çünkü TÜİK hesaplama sistemleri ve yöntemleri konusunda güvencem çok yüksek değil...Gelelim asıl meseleye. Ekim 2013 itibari ile SGK bütçesinden 152 milyar 121 milyon TL harcanmış. 2013 harcama bütçesi 181 milyar TL olarak planlanmış. Geçen yılın ilk dokuz ayında emeklilere 99 milyar 203 milyon lira sadece maaş ödenmiş. Hiç zam yapılmasa bile 2013 yılı emekli maaş ödemesi 133 milyar liraya ulaşacak.Dönelim Devlet bütçesine. Kasım 2013 itibari ile kamu personeline ödenen maaş tam 80 milyar 900 milyon TL. Yılsonu ulaşılacak personel maaşı yaklaşık 90 milyar lira. Merkez dışı yapılanmalarla birlikte kamunun konsolide personel ödemesi 130 milyar liraya ulaşacak.Şimdi iki rakamı toplayalım. Konsolide kamu personel ödemesi 130 milyar, SGK'nın harcaması 181 milyar ve toplam personel+sağlık gideri 310 milyar TL. Son bir yıllık GSMH 1 trilyon 517 milyar 992 milyon TL. Ve sadece kamunun personel harcama yükü (310/1,518) Milli Hasılanın yüzde 20'sini aşıyor.Ortada iki veri daha var. Günlük çalışma süresi en yüksek ülkeyiz ve çalışanlar üzerinden alınan vergi yükü yüzde 65-70 aralığında. Yani bin lira net maaş işverene 700 lira daha ek yük getiriyor.Fakat asıl çarpıklık vergi dilimlerinde. TÜRK-İŞ dört kişilik ailenin yoksulluk sınırı aylık 3 bin 500 lira (yıllık 42 bin lira gelir) derken Maliye vergi diliminde yıllık 11 bin lirayı taban kabul ediyor. Yani asgari ücretin üzerinden gelir alıyorsan kurumlardan bile daha yüksek vergi vermek zorunda kalırsınız. Yani işvereniniz sizi çalıştırdığı için yüksek vergi öder. Yüksek vergilerden dolayı da ek istihdam yerine çalışanlara yüklenilir.Kısaca çalışanın canı çıkar.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.