Döviz ihtiyacı azalıyor

A -
A +

 2003-2013 yılları arası 10 yılda ülkemiz 1 trilyon 164 milyar dolar ihracat yaparken 1 trilyon 851 milyar dolar ise ithalat yaptı. 10 yıllık dış ticaret açığında tam 687 milyar dolar olarak yabancı sermayeye ihtiyacımız oldu.
Her 100 dolarlık ithalata karşılık 63 dolarlık dışarıya mal satabilmişiz. Bu oranlar ülkemiz adına çok iç açıcı rakamlar değil.
İşin daha dikkat çekici tarafı ise 2010 yılından 2013 yılına dış ticaretin seyridir. Son dört yılda dış ticaret açığı 362 milyar dolar ile tarihî rekor seviyeye yükselmiştir. Ve son dört yılda dış ticaret açığı ağırlıklı olarak yatırım malından değil tüketim malı ithalatından kaynaklanmıştır.
Kronik dış açığımızda temel sorun malumunuz olduğu gibi enerji ithalatından kaynaklanıyor. Mesela geçen yıl (2013) dış ticaret açığımız tam 100 milyar dolar olarak gerçekleşirken bu açığın 61 milyar doları enerji ithalatından kaynaklanmıştır.
Türkiye için temel dış ticaret dengesi, ihracatın enerji hariç ithalatı karşılamasıdır. Yani 100 milyar dolar toplam enerji dışı ithalat yaptıysak bir o kadar da ihracat yapıyor olmamız gerekiyor. Enerji ithalatını ise turizm ve sermaye hareketleri ile kapatacak şekilde dengeliyor olmamız gerekir.
Enerji dışı dış ticaret dengesinde bir açık veriyorsak ortada yapısal sorun var demektir. Ve biz bırakın enerji dışı ticaret açığı vermeyi 2010 ve 2011 yıllarından cari açığımız enerji dışında bile 20 milyar doları aşacak duruma gelmişti.
Ve bir el, olaya el attı.
O el Türkiye'nin yapısal bu sorununu yine temel olarak çözecek adımı attı. Irak ile enerji iş birliğinin temelini oluşturdu. Enerji faturasını yarı yarıya düşürecek iş birliğinin yolunu açtı. Ve bu yolun tüm noktalarına operasyon başladı.
O el Başbakanın ve Enerji Bakanının eliydi...
Gelelim bugüne. Ocak 2014 dış ticaret verileri açıklandı. İhracat yüzde 8,6 artarken ithalat artışı yüzde 2,6 seviyesinde kaldı. Enerji dışı dış ticaret açığı ise Ocak 2013'de -2,7 milyar dolarken Ocak 2014'de  -1,9 milyar dolara geriledi.
Dış ticaret açığında iki faktör çok etkili. İç tüketim kısılması ile ithalatın azalması bekleniyordu. Açıkçası ben tüketim malı ithalatında çok ciddi daralma bekliyordum. Oysa tüketim malı ithalatı hâlâ yüzde 10,1 oranında hızla artmış. Muhtemelen Şubat ayında tüketim kısıtlaması etkisini gösterecek. Ve kur artışı ithal tüketimi az etkilemiş. Açığın kapanmasında asıl etki ihracatın artışı olmuş. Özellikle tekstil-konfeksiyon sektörü yeniden doğumun işaretlerini veriyor.
Türkiye 2007 yılından sonra yeniden reel sektöre ağırlık veren ve kalkınma odaklı büyümeye dönecek adımlar atmaya başladı. Bu yolda ilk veriler Temmuz 2013 itibari ile gelmeye başladı. Sanayi üretimi 2007 sonrasında ilk kez gerçek anlamda artmaya başladı. Muhtemelen operasyon kesintisi ile birkaç ay sekteye uğrayabilir. Bütün yol haritası yeniden yerel seçimler sonrası çizileceği için şimdilik geçici verilere çok ağırlık vermiyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.