SİAD,
yani Sanayici ve İş Adamları Derneklerinin üst kuruluşu olarak kurulan
ve bir bakıma TÜSİAD'ın çatı kuruluşu olan TÜRKONFED ekonomi raporunu
yayınladı. Rapor TÜSİAD Başkanının "yabancı sermaye gelmez" söylemi ile o
kadar çok örtüşüyor ki.
Dün, TÜSİAD Başkanı Muharrem
Yılmaz'ın ocak ayının son günlerinde yaptığı konuşmada yabancı sermaye
gelmez demesine karşılık yabancı sermayenin yüzde 51 artışla geldiğini
sizlere aktarmıştık. Umarız Muharrem Yılmaz Türkiye ekonomisine ilişkin
bu kara senaryoları karşısında bir açıklamada bulunur.
Ekonomilerde
beklentiler çok önemlidir. "Rasyonel Beklentiler Teorisi" olarak ifade
edilen bu durum her şey iyi olsa bile beklentiler bozulduğunda
ekonomilerin kötüye gideceğini açıklar. Bu açıdan Türkiye'nin en
zenginler kulübünün başındaki adamın gerçekleşmeyen kara senaryolarının
bir toplumsal karşılığı olsa gerek.
Şimdi dönelim TÜSİAD'ın üst konfederasyonu olan TÜRKONFED'in ekonomi raporundaki detaylara:
1-) Yüksek enflasyon; yüksek dış açık ve düşük büyüme seçimlerde ne olursa olsun değişmeyecek.
2-) Enerji fiyatları Rusya-Ukrayna müdahalesi nedeniyle hızla artacak.
3-) Büyük ülkeler daha iyi olacak ama Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler olumsuz etkilenecek.
4-)
Ekonomide şimdi gelen veriler iyileşse bile bu iyi veriler metodoloji
yüzünden. Yılın ikinci çeyreğinde kötü veriler gelecek.
5-) Sanayi üretimindeki artışın ana nedeni stoklara üretim yapılmasından geliyor.
6-) Bütçe şimdi iyi ama önümüzdeki aylarda bozulacak.
TÜRKONFED'e
Doç Dr. Ümit İzmen başkanlığınca hazırlanan ekonomi raporu kısaca böyle
söylüyor. Ve bu rapor eşliğinde Başkan Süleyman Onatça başta KOBİ'ler
olmak üzere "risklerinizi azaltın" çağrısı yapıyor.
***
Şimdi
bu raporu ve açıklamaları okuyan bir iş adamı sizce Türkiye'de
yatırım-üretim-istihdam için çalışır mı? Tıpkı TÜSİAD Başkanı Muharrem
Yılmaz'ı dinleyen bir yabancı sizce Türkiye'de yatırıma gelir mi?
Gelen rakamlar dinlemediklerini gösteriyor.
İki yabancı finansçı bakın nasıl bakıyor:
Mark
Mobius: "Gelişmekte olan piyasalardan çıkmayı düşünen uzun vadeli
yatırımcılara dikkatli olsunlar, piyasalar toparlanınca bir daha geri
dönemeyebilirler." Kısaca Mobius şimdi çizilen karamsar senaryolara
aldanmayın ve sakın gelişmekte olan piyasalardan çıkmayın diyor.
"Dr.
Kıyamet" olarak nam salan Marc Faber ise "düşen varlık fiyatları alım
fırsatıdır ve uzun vadeli yatırım için Türkiye'nin de içinde olduğu
gelişen ülkelerden hisse almaya devam edeceğim" diyor.
Şimdi de TÜRKONFED'in ekonomi raporunun çarpıklıklarına bakalım:
Dış
açık yüksek kalacak diyorlar. Oysa bütçede şubat ayında ithalattan
alınan KDV geçen yıla göre TL bazında aynı kaldı. Oysa geçen yıl dolar
1,77 seviyelerindeyken bu yıl şubat ayında 2,20 seviyelerinde. Demektir
ki şubat ayında ithalat geçen yıla göre ciddi şekilde azaldı. İhracat
artışı zaten malum gerçek, çünkü dış pazarlarda toparlanma var. Ekonomi
bakanlarının da sıkça değindiği gibi CARİ AÇIK ciddi şekilde düşecek.
Sanayi
üretimindeki artış stoklara ise bunun geleceğe yönelik iyimser bakışla
daha çok alakası vardır. Elde mal biriktirmenin izahı zarar etmek olmasa
gerek.
Enerji fiyatlarına gelince olay daha vahim:
Rusya-Ukrayna gerilimi sürecinde petrol fiyatları artmayı bırakın ciddi
şekilde düşüyor. Zaten Rusya'ya karşı beklenen ekonomik hamlenin düşen
enerji fiyatları üzerinden olacağı dillendiriliyor.
Bütçe
açığında ise durum gelir artışı ile disiplin olmamış tam tersine uzun
yıllar sonra bütçede giderler disiplin edilerek fazlalık sağlanmış.
Raporu
daha fazla yazmaya ve çelişkileri daha fazla uzatmaya yer sorunundan
dolayı devam edemiyorum. İşin özeti aslında kendini gösteriyor: Bizim
TÜSİAD kafasındakiler felaket senaryolarından ne umuyorlar bilmiyoruz
ama yabancıların iyimserliğine bakınca yurt dışında dinlenmediklerini
veya pek ciddiye alınmadıkları anlaşılıyor.