8372 - Srebrenitsa - 11.07.1995

A -
A +
1995 yılının 11 Temmuz'u...
Yer: Srebrenitsa/Bosna-Hersek...
Sırp güçleri beş gün içinde 8372 Müslüman Boşnak’ı öldürdü. Yüzlerce kadın ve küçük yaştaki kız çocuğuna tecavüz etti. Öyle ki bir gün içerisinde 20.000’in üzerinde mülteci Srebrenitsa’dan zorla çıkarıldı.
Dünyada Soğuk Savaş döneminin sona ermesinin ardından yaşanan gelişmeler altı federe cumhuriyetten oluşan Yugoslavya’nın da dağılmasına sebep oldu. Yugoslavya’yı meydana getiren cumhuriyetlerden biri olan Bosna, 1992 yılının Şubat ayında yapılan bir referandumun ardından bağımsızlığını ilan etti. Fakat Bosna’nın bağımsızlık kararını tanımayan Sırplar, Saraybosna’yı kuşatma altına alarak üç buçuk yıl süren Bosna Savaşı’nı başlattılar.
1995’in Temmuz ayında Srebrenitsa’da Sırplar tarafından 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ve günümüzde Avrupa’da yaşanan en büyük soykırım gerçekleştirildi. Sırp kuvvetleri Srebrenitsa’da beş gün içinde 8372 Boşnak’ı öldürdü, yüzlerce kadına ve küçük yaştaki kız çocuğuna tecavüz etti. Bir gün içerisinde 20.000’in üzerinde mülteci Srebrenitsa’dan zorla çıkarıldı. 1992-95 yılları arasında sistematik olarak yürütülen büyük çaplı bir etnik temizliğe maruz kalan Bosna’nın doğu yakasında, tüm dünyanın gözleri önünde, Sırp kuvvetleri Boşnaklara karşı her türlü savaş suçunu işledi. Buna sebep, sırf Avrupa'nın ortasında yaşayan Müslüman Boşnakların olması ve Ezan-ı Muhammedînin yankılanması idi...
Sırp saldırılarından kaçan binlerce Boşnak, BM tarafından “güvenli bölge” ilan edilen ve 400 Hollandalı barış gücü askeri tarafından korunan Srebrenitsa’ya sığındı. Sığınmacılardan yaklaşık 25.000’i, barış gücü askerlerince Srebrenitsa’ya birkaç kilometre mesafedeki Potaçari’de bulunan bir akü fabrikasına yerleştirildi. Fabrikadaki savunmasız binlerce Boşnak, Hollandalı askerlerce 11 Temmuz 1995’te Ratko Miladiç, nam-ı diğer “Sırp Kasabı”, komutasındaki Sırp askerlerine teslim edildi. Askerler 12 yaş üstü tüm erkekleri bir yana, kadınları da diğer yana ayırdılar. Kadınlara tecavüz edildi, erkekler ise kamyon ve otobüslere doldurularak ölüme götürüldü.
Srebrenitsa’daki kıyımdan Tuzla’ya kaçmaya çalışan 12.000’i aşkın Boşnak, dağlık güzergâh üzerinde pusu kuran keskin nişancı Sırp askerleri tarafından âdeta tek tek avlandı. Dağlardaki bu zorlu kaçış yolundan yaklaşık 3000 kişi sağ olarak Tuzla’ya ulaşabildi. Srebrenitsa’dan Tuzla’ya uzanan yolda 10 gün içerisinde 10.000’den fazla kişi katledildi. Srebrenitsa’da yaşanan bu katliam Avrupa’da hukuksal olarak belgelenen ilk soykırım olarak tarihe geçti. Ve bütün dünyanın gözleri önünde, dünya siyasetine ve savaşlarına yön veren ülkelerin, bu soykırımın, katliamın yapılacağını bile bile göz yumması da ayrı bir tartışma konusudur. Artık birçok ülke -lâ teşbih- "günah çıkarma" derdine düşmüş durumda. BM (UN) bu konuda zaten üzeri çizilmiş durumda. Sırp liderler de soykırım olmamışçasına bu insanlık dışı vakayı inkâr etmeye devam ediyorlar... 
Sizlere nâçizâne tavsiyem, Bosna'yı, Srebrenitsa'yı, Tuzla'yı, Mostar'ı merak edin, araştırın, okuyun... İnanın 'onlar'ı değil, 'biz'i göreceksiniz...
Ve evet... Maalesef... Bosna’da üç buçuk yıl devam eden savaşta 312.000 kişi hayatını kaybetti, 2 milyon kişi evini terk etmek zorunda kaldı. 27.734 kişi, resmî kayıtlara kayıp olarak geçti. Şu ana kadar yapılan çalışmalarda 20 binin üzerinde kaybın cesedine ulaşıldı, bunlardan yaklaşık 18 bininin kimliği belirlendi. Toplu mezarlarda bulunan cesetlerin çoğu parçalandığı ve yakıldığı için kimlik tespit çalışmaları zorlukla sürdürülüyor. Bosna-Hersek Kayıpları Arama Enstitüsü verilerine göre, 1995 yılından bu yana ülke genelinde 500’den fazla toplu, 5000’in üzerinde müstakil mezar bulundu. Kimlikleri tespit edilen kurbanlar, her yıl 11 Temmuz günü düzenlenen törenle Srebrenitsa’da toprağa veriliyor. Bu sene de aynı dua, temenni ve hüzünle Srebrenitsa için atacak bu gönüller. Bosna'nın zambakları açacak topraklarda. Bir kez daha Mavi Kelebeğin izinde bulacağız kendimizi... Dualarla yâd edeceğiz kaybettiklerimizi. 
Ve dünyanın gözü önünde, göz göre göre gerçekleştirilen bu soykırımı unutmayacağız, unutturmayacağız. Bir daha yaşanmaması için... Sen de unutma!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.