Afgan dersi az geldi

A -
A +

Her şey inceldiği yerden, zulüm kalınlaştığı yerden kopar. Sovyetler gücünün doruğundayken batağa saplanmıştı Afganistan’da.

Ruslar önceleri kabile hayatı yaşarlar, dağınıktırlar. 1530 yılında Moskova Knezi Korkunç İvan kendini Çar ilan eder, diğer knezleri de baskı ve zulümle peşine takar.  Aslında safçadır, Metropolit Makarit’e inanır kendinde insanüstü güçler olduğunu sanır güya.
Vesveselidir, sürekli birilerinden şüphelenir ve cezalandırmak için fırsat kollar, düşünün öz oğlu bile gazabından kurtulamaz.
Bilahare Kazan şehrini alacak, Tatar Melikesi Süyümbike’yi esir edip götürecektir Moskova’ya.  Kaç kişiyi öldürür bilmiyoruz ama tam 418 camiyi acımadan yıktırdığı vakıa. Ki Kul Şerif Mescidi gibi mimari zirveler vardır aralarında.
16 YY’da Rusya ciddiye alınan bir devlet değildir, bir mesele olduğunda “git Kırım Hanına arz et”  buyrulur, “o ne diyorsa!” Ne İngiltere muhatap alır ne Fransa…
Ta ki Deli Petro’ya kadar. Petro deli meli değil, gözü kara bir Çardır aslında. Deniz gücünün farkına varır ve ülkesini donanma sahibi yapar. Halkına “sıcak denizlere çıkmak” gibi bir hedef koyar. Bunun tek yolu vardır Anadolu ve Boğazlar. İşte o gün bu gündür İslam Coğrafyası ile uğraşıyor, ya direkt saldırıyor, ya fitne kaynatıyorlar. Yoksa ne işin var senin Türkmen Dağında?
Afgan dersi az geldi

BİZANS HAYALLERİ
 Ve yine aşina bir isimden zikredelim. 2. Katerina!
Çariçe Katerina hırslı bir kadındır. Bakar Osmanlı’nın tadı yok, gider Nemçe (Avusturya) ile ittifak yapar. İstanbul’u alacak, Bizans devletini yeniden kuracaklardır akılları sıra.
 Osmanlı iki cephede birden savaşmak zorunda kalır. Asıl ordu Nemçe üzerine gidince, Ruslar Özi’yi kuşatırlar, şehre tam 6 ay humbara yağdırırlar. Kalede ardına sığınacak taş kalmaz ama mücahidler dayanırlar. Yaklaşık 50 bin askerini kaybeden General Potemkin’i yeis basar. Bir komutana yakışmayanı yapar “yağma ve katliam izni” verir adamlarına. Çapulcular gibi saldırırlar. Çocuk ihtiyar demeden 25 bin Müslümana kıyarlar. I. Abdülhamit Han hadiseyi duyunca derin bir ah çeker, nüzul iner, can verir oracıkta.
Çarlar sadece Osmanlı ile uğraşmaz Kafkas Müslümanlarına da nefes aldırmazlar. Generallerin birkaç saatte alırız dediği Kafkasya’dan 25 yılda çıkamazlar o başka. (1834-1859)
Nakşi şeyhi Seyyid Cemaleddin Kumuki Hazretlerinin halifelerinden Şeyh Şamil bir avuç mücahidi ile kök söktürür Rus ordularına.
Savaş meydanında başarılı olamayan generaller belden aşağı vurur, kuyuları zehirler, ormanları yakar, sayısız Müslümanın canına kıyarlar.
Malum Kudüs Osmanlının elindedir, Rus sefiri Mençikof Babıali’ye çıkar ve Hristiyanlarca kutsal sayılan mekânların kendilerine verilmesini ister küstah tavırlarla. Osmanlı hayır der, Avrupalı Hıristiyanlar kesinlikle karşı çıkmaktadır zira. Rusya bunu bahane eder, savaş ilanında bile bulunmadan çullanır Eflak ile Boğdan’a (1853).
Ardından Sinop limanında donanmamızı basarlar. Tamam, gemilerimizi yakmaları anlaşılabilir ama sivil halka da ateş açarlar. Suya düşenlere acımaz, kancalarla parçalarlar.
İşte böylesi bir Kasım günüdür, yine hüzün düşmüştür Anadolu’ya.
Bilahare ortalık kızışacak, İngiltere ile birlikte Sivastopol kuşatılacaktır. Yıpratıcı savaş “Kırım Harbi” adıyla geçecektir tarih kitaplarına.
Ve gelir dayanır 93 Harbi (Rumi 1293). Osmanlı yine iki cephede savaşır, Balkanlar’da ve Kafkaslarda.  
Rusya Sırpları, Rumları, Bulgarları ayaklandırır, çeteler çıkar dağlara. Yağma, tecavüz, yaralama, kundaklama… Zor günlerdir vesselam. 500 bin insanımız şehit olur, bir milyonu ise odunu ocağını terk edip sığınır Trakya ve Anadolu’ya.  
PLEVNE’DEN YEŞİLKÖY’E
Osman Paşa Plevne’de, Gazi Ahmed Muhtar Paşa Kars Erzurum hattında destan yazsa da işgalciler çok can yakacak, Edirne ve Silivri’yi alıp Yeşilköy’e dayanacaktırlar sonunda.
Bolşevikler bütün halklara hürriyet, uhuvvet (barış) müsavat (eşitlik) vaadinde bulunurlar. Türkler Çarlardan çok çekmiştir, kızıllar hakkında fikirleri yoktur daha. Hatta Sultan Galiyev gibileri devrime destek olur, ihtilalcilerle çıkar yola.
Ve SSCB kurulur. Evet herkes eşit ama bazıları daha eşittir. Kilit noktalara Türkler getirilmez asla.
EKİMİN ARDI KARA
Lenin varlığımızdan rahatsızdır, Asya Hanlıklarına savaş açar. General Frunze Kazakları, Kırgızları, Özbekleri vurur. Bütün zenginliklere el koyar. Düşünün sadece Buhara Hanının (Seyyid Alim Han) hazinesinden vagonla altın kaldırırlar.
Frunze Mimli bir katildir, milyonlarca Türk’ün kanına girer ki Enver Paşa da vardır aralarında.
Taksim anıtında Frunze’nin kabartmasını görünce çok şaşırmıştım. Yok efendim İstiklal savaşından yardım etmiş de filan. Yardım mı? Çaldıkları paraların yanında bahşiş bile denmez ona.
Hoş o da Türkleri sevdiklerinden değil kullanmaya kalktıklarından. Hani Sam Amca, Marksist PYD’ye niçin destek oluyorsa?
 DİNSİZLİK ADINA!
 Bu günlerde bazı sosyologlar “din adına savaş” cümlesini çok kullanıyorlar. Hâlbuki en büyük katliamlar dinsizlik adına yapılır. Kork Allahtan korkmayandan, hesap gününe inanmayan cinayet de işler rahatça.
Sadece Komünistler 80 milyon insana kıyar. Ki bunun kahir ekseri Türk’tür. Azeri, Türkmen, Özbek, Kazak, Kırgız, Tacik, Başkurt, Tatar… Kızıl Çin ise durur durur vurur Uygurlara.  
Cinayet kervanına Stalin’de katılır. Kırımlıları ve Ahıska Türklerini bir gece evlerinden alır, hayvan vagonlarına tıkar. Aç bi ilaç götürüp Asya steplerine bırakırlar. Yarısı yollarda ölür, savurup atarlar raylara.  
Her kemalin bir zevali vardır. SSCB gücünün doruğundayken Afganistan’a girer ama çıkamaz. Sistem çözülür, imparatorluk sapır sapır dökülmeye başlar.
BAKÜ, GROZNİ, KIRIM
 Gorbaçov Azatlık katliamının ardından, Ermenilere destek verir. Azeri yurdu Karabağ’da katliamlar yaptırır, kan ağlatır milyonla kaçkına.
Yeltsin ise Çeçenistan’a girer ülkeyi harabeye çevirir dünyanın gözüne baka baka. 
Milletler arası hukuka göre Çeçenler Rusya federasyonuna katılıp katılmamakta serbesttirler. Reylerini katılmamaktan yana kullanırlar. Hepsi bu. Rusların saldırmak için bir gerekçeleri yoktur aslında.
ÇAĞDAŞ ÇAR İŞ BAŞINDA
Putin sıra dışı bir lider, hem çarların hırsını, hem kızılların öfkesini görüyoruz onda. Muhaliflerini ortadan kaldırabiliyor rahatça. 
Şu an Suriye dikkatleri üzerine çekse de Kırım daha az sıkıntılı değil Düşünebiliyor musunuz yüce kitabımız Kuran-ı kerim bile yasak yayınlar arasında! 
Başkan Putin, Bayırbucak’da da Türkmenleri değil Çeçen ve Dağıstanlıları hedef alıyormuş. Sahi bu Rus roketleri kimlik mi soruyor? Sen öl, sen kal! Adam mı ayırıyorlar acaba? 
Hep merak eder dururum. Zalimler akşamları nasıl uyuyabiliyorlar? Rüyanıza kanlı bebek cesetleri girecek de aldırmayacaksınız. Pes valla!
Yazımı bir Azeriden duyduğum vecize ile bitireyim. “Camanlık (düşmanlık) halklar arasında olabilmez, prezidentler (başkanlar) arasında olar.”
Dikkat ederseniz hep Rusya dedik, Rus demedik asla. 

Afgan dersi az geldi

BATAN GEMİNİN MALLARI BUNLAR

Sovyet generalleri Afganistan işgali için 50 bin askerin yeterli olacağını hesaplamışlardı, 150 bine çıktılar yine başaramadılar. Afgan dağlarında en az bin tank leşi bıraktılar. Gorbaçov bazı şeyleri gördü ve ordusunu çekip askerlerini kurtardı. İşgal öncesi Kızıl ordu miğferlerinin hurdacılara düşeceği söylense inanırlar mıydı acaba?

NASIL KIYDINIZ SİNOP’A

Afgan dersi az geldi

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.