Tur fikrinin babası Thomas Cook

A -
A +

İflasını açıklayan ünlü turizm devi Thomas Cook, zamanında ilklere imza atmış, kafile gezdirerek yeni bir çığır açmıştı.

Seyahati kim sevmez?       
Lakin evvel zamanlarda yolculuk meşakkattir. Posta arabaları, tozlu yollar, kirli mekânlar… Avrupa ve Amerika’da soygun yaygındır, mecbur olmayan sefere çıkmaz… Çoğu doğduğu şehirde ölür, girmez maceraya.
Müslümanlar ömürlerinde bir defa olsun hacca gider, değişik şehirler görür, farklı insanlarla tanışırlar. Bizde yolcu duası makbuldür, sultanlar ülkelerini hanlar hamamlarla bezer, Ahiler meccanen misafir ağırlar. Evliya Çelebi ve İbn-i Battuta pek sıkıntı yaşamaz İslam coğrafyasında.
Batıda yabancı ülkelere gitmek sadece marifetli tacirlere düşer, ya da Polo gibi gözü kara seyyahlara...
Cristof Colombus, Vasgo de Gama, Bortholemo Diaz... Bunlar kâşif değil katildir, yağma ve sömürü için çıkarlar yola.
Buharlı makinelerin keşfi ile yeni bir sayfa açılır, şimendifer hız ve konfor katar yolculuklara. Bu arada gemiler de büyür güçlenir. Limana taahhüt ettiği zamanda varırlar.  
Yine de sıradan vatandaş için seyahat korkulu rüyadır. Nerede yiyip içecek, nasıl konaklayacak, nelerle karşılaşacaktır acaba?
Hâlbuki biri ön ayak olsa, gezdirse, dolaştırsa, anlatsa. Kalacakları yerler gitmeden ayarlansa...
Bütün bunlar Thomas Cook’un zihnini meşgul etmiş olmalıdır zamanında.

COOK TRAVEL
Mr. Cook, 1808 Derbyshire / Melbourne doğumlu bir Avustralyalıdır. Küçük yaşlardan itibaren ekmeğini kovalar, önceleri bağda bahçede getir götür yapar, 14 yaşında çırak olur marangoz dayısına.
Sonra orta İngiltere’ye yerleşir. Liecester’de dolap imal etmeye başlar.
Ağzına müskirat koymayan bir alkol karşıtıdır. Meretin şişede durduğu gibi durmadığını bilir, mücadele eder kendi çapında.
Kendisi gibi düşünenler bir şenlik düzenleyince o da katılır aralarına (1841). Merasimin olduğu alana üç saatte gidilmektedir. Dönüşte kesin kara sular inecektir ayaklarına.
Thomas Cook yeni açılan Midland Counties Railway Müdürü ile konuşur ve yaklaşık 500 kişiyi birer şilinden taşıtır firmaya. Kâr etmez, açık da vermez, masraf ciro kafa kafaya. Muhatapları hayli memnun kalır, iltifat ederler ona.
İşte bu hadise ufkunu açar, nicedir aklında olan (Cook Travel)’i kursa mıdır acaba?
Kurar da...
Beklediğinden fazla talep görür, meğer insanlar ne kadar meraklıymış, gezmeye dolaşmaya.
İlk turunu (1846) İskoçya’ya düzenler. Elli atmış kişi bile iyi rakamdır ama 350 Leicester’li kayıt olur. Düşünün yedi otobüs insan.
O günlerde havali hakkında çok kitap yayımlanmıştır. Göl canavarları, esrarengiz şatolar... Hepsi ona yarar.   
Thomas Cook günde ancak üç beş konuk ağırlayan kasaba otellerinin bütün odalarını tutar, kalabalık kafilelerle gelip yöreyi paraya boğar.

Tur fikrinin babası Thomas Cook

SEN DE KAZAN BEN DE
Büyük bir pazarlık gücü olduğunu fark eder, istese çorbacıdan, pastacıdan, hediyelik eşyacıdan komisyon alabilir rahatlıkla…
Kendi başınıza gitseniz bu rakamlara mal etmeniz mümkün değildir, yol kaygısı da yaşamazsınız ayrıca. Müşteri memnuniyeti zirvededir ve ünü yayılır kulaktan kulağa…
1851’de Londra’da düzenlenen Büyük Sergi’ye (İlk beynelmilel fuar) 150 bin kişi taşır. Kasaları parayla dolar. Artık zamanı geldi diyerek yurtdışına açılır, önce komşular, Belçika, Almanya, Fransa... Sonra İtalya’ya iner, derken Mısır’a. Hele Nil turları ne para kazandırır ona.
İsteyene Orta Doğu ve Afrika, meraklısına Amerika ile Kanada…
Sosyeteyi 40 bin kilometrelik turlara çıkarır, 222 günde devriâlem yaptırır adeta. Karşılığında küçük bir servet alır o başka.

MERKEZ LONDRA’YA
1865’te Londra’da Fleet Caddesi’nde bir işyeri satın alır. Artık sadece seyahat pazarlamaz, rehber kitaplar çıkarır, çakı, çakmak, çanta, potin, dürbün, düdük, yağmurluk da satar.
Oğlu John Mason Andrew de adam olmuştur, birlikte yeni bir seyahat acentesi kurarlar.
 Cook & Son  (Cook ve mahdumu)
Gençler farklı düşünür, müşterilere koçan vermeyi planlar, işe hız katarlar. Diyelim, firmanın listesindeki restoranlardan birinde yemeğinizi yediniz, koçandan bir kupon koparıp uzatırsınız tamam. Yanınızda para taşımaktan kurtulursunuz, içiniz rahatlar.
Sonra ne olursa olur, oğlu babasına “Sen dinlen” der, tekaüde zorlar. Thomas, Leicester’a döner ve kenarda köşede yaşar. Hatta kör oldu, sefil öldü (1892) derler, duy da inanma.
Sonraki nesil firmayı büyütür. Düzenledikleri biletler Avrupa’daki bütün demir ve deniz yollarında geçmeye başlar. Talebeler dar gelirliler ondan iner buna biner, az zamanda çok şehri gezme imkânı bulurlar. Ellerindeki kitapçık (Tourist’s Handbook) başlarına gelebilecek her şeyi yazar. Sefer tarifeleri, para birimleri, metro ve tramvay hatları, bağlantı istasyonları ve beş lisanda basit bir lügat... Yani kimseye bir şey sorma ihtiyacı duymazsınız elinizde “o” varsa.  
Zikrolunan kitapçık aylıktır, II. Cihan Harbi’nde yaşanan kısa bir kesintiyi saymazsanız, o gün bugündür düzenli olarak çıkar.

AZ TAMAH ÇOK ZİYAN
İlerleyen yıllarda tanımadıkları sularda yüzer meçhule kulaç atarlar.
Tamam, hava yolu firmalarına çuvalla sterlin vermişlerdir ama tüccar dediğin “paranın gittiğine” değil “işinin bittiğine” bakar. Onlar ise “çoğu öz kaynaktan” yüz küsur tayyare alıp sektöre dalar.
Hâlbuki havacı turizmin zayıfladığı mevsimlerde de pist başı yapmalı, uçmalıdır daima. Tek masraf yakıt değilir, bakım da büyük para.
Klasik ofis devrinin geçtiğini görememeleri de pahalıya patlar. Artık kimsenin büro ziyaret edecek vakti yoktur, internet 7/24 açıktır nasıl olsa.
Eleman sadece maaş değildir, izin, mekân, mefruşat, ısıtma, soğutma, sigorta... Neticede açılır ve batarlar. Yanaşırlar bankalara.  
Tefecinin merhameti olur mu? Eline düşenin derisini yüzer, çökerler gırtlağına.
Sadece borç faizine 1,2 milyar sterlin yatırırlar ama makas açılır inadına.
Hisseleri Çinlilere (Fosun) Türklere (Koçkar) satarlar o da çare olmaz.  
Efendim İngiltere hükûmeti kurtarsa ya!
Böylesine hatalar varken halkın parasını niye versin onlara?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.