İttifaklar, ihtilaflar, barajlar ve kaygılar

A -
A +

Türkiye'de siyaset birden bire hız kazandı ve bu hızı kesecek gibi de görünmüyor. Seçim sath-ı mailine girilmesi sebebiyle siyasetteki bu hızlanmanın normal karşılanması da gerekir. Ancak Türkiye'de bu normalin dışında garip diyebileceğimiz gelişmeler yaşanıyor... Erken seçim kararıyla görev süresini kısaltan parlamento, beklenmeyen ve tahmin edilemeyen bir sür'atle AB ile ilgili uyum paketini kanunlaştırdıktan sonra, aynı hızla başka köklü değişiklikler için hararetli tartışmalara sahne oluyor. Seçim ve siyasi partiler kanununda köklü değişiklik yapma gayretleri (İttifaklara imkan sağlama ve iki turlu seçim düzeni getirme vs.) eğer başarıya ulaşırsa doğrusu yepyeni bir siyasi devirle tanışacağız demektir. Ancak bu pek kolay görünmüyor. Zira bugün itibariyle seçim takvimi başlıyor. Yani zaman son derece kısıtlı ve her parti kendi can derdinde. Dolayısıyla bu değişiklikler üzerinde AB paketi gibi kolayca ittifak sağlamak mümkün değil. İttifaklar konusunda her parti ayrı bir düşünceye sahip. Baraj korkusu olanlar veya seçimlerden en büyük kazançla çıkmak isteyenler en fazla ittifak taraftarları. Dervişi'in ittifak arayışlarına sürpriz şekilde destek veren Mesut Yılmaz, her ne kadar benim baraj korkum yok dese de bunun böyle olmadığı meydanda. Şimdiye kadar her seçimden biraz daha küçülerek çıkan ANAP son kerteye gelmiş durumda. Anketlere bakılırsa MHP ve DSP'nin (Hele bu bölünmeden sonra..) de durumu farklı değil. Bunun yanında YTP cenahında daha garip bir durum söz konusu! Henüz hiçbir partiye üye bile olmayan Kemal Derviş ittifak, hem de geniş ittifak arayışında. Harıl harıl temaslar yapıyor.Bugün de Yılmaz'la görüşecek. Peki hareketin lideri olarak kendisini lanse eden İsmail Cem ne yapıyor? Yahut bu ittifak arayışlarının neresinde? Gerçekten garip bir durum. Bu arada Ecevit ve partisi DSP, Kemal Derviş'i istifa ettirmek için beyanat üstüne beyanat veriyor. Ama daha önceki seferde Cumhurbaşkanından bir nevi azledilmeyeceği garantisini alan Derviş, resti çekiyor; görevimin başındayım ve bakanlık daha önde gelir. Çünkü ekonominin rayında gitmesi lazım türünden açıklamalarla DSP ve MHP cenahına salvo atışı yapıyor. ANAP cenahından da Derviş'e destek geliyor; istifa etmesi gerekmez diye... Yani Derviş de Ecevit'in daha önce ileri sürdüğü gerekçeleri kullanmayı öğrenmiş! Arkasındaki iç ve dış destekle esas aktör olarak görülen Derviş'in fikrini tam olarak bilen var mı? Fikri ne olursa olsun, işi hiç de kolay değil. İttifaklara karşı olduğunu açıklayan Çiller ile taraftar olduğunu söyleyen Yılmaz iki turlu Fransız Modeli seçim sisteminde nasıl anlaşacaklar? Seçim kanunu değişikliklerine peşinen karşı çıkan MHP nasıl hareket edecek? AKP için yüzde elli oy gibi uçuk bir tahminde bulunan Erdoğan'ın stratejisi ne olacak? Bütün bunlar gösteriyor ki, önümüzdeki hafta boyunca siyaset meydanından yine çok toz kaldıracaklar. Bu arada MHP, Bahçeli'nin deyimiyle, Öcalan'ın diğer partiler tarafından idamdan kurtarılmış olmasının kendilerine bir şey kazandırmıyacağını anlamış olacak ki, yeni bir hamle ile iş güvencesi kanun tasarısının görüşülmesi için bütün partileri sollayarak Meclis'i tekrara olağanüstü toplantıya çağırdı. Dört kişilik bir aile için yoksulluk sınırının bir milyar liranın üstüne (1.080 Milyon TL) çıktığı, ama asgari ücretin 186 milyon TL olduğu, işsizliğin diz boyu olduğu bir ortamda, işçi sendikaları bu kanunun çıkması için, işveren kuruluşları ise çıkmaması için Meclis'e yürüyorlar. Her iki taraf da bastırıyor ve sandığa gömmekle tehdit ediyor! Bakalım iş güvencesi kanunu nasıl bir akıbete maruz kalacak. Zira bu tasarı da AB uyum paketi gibi üç yıldan beri taraflarca tartışılyor... Kısacası Ankara'nın havası seçim kararına rağmen hafiflemedi. Yakın ve orta vade gelecekte Ankara'nın ufuklarının iyice aydınlanması için, bugünkü dağınık siyasi tablonun 3 Kasım'da toparlanması gerekiyor. Acaba, gizli ve açık ittifaklarla bu toparlanma sağlanabilecek mi? Hayli zor görünüyor...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.