11 Eylül Ankara aday muharebesi!..

A -
A +

Memleket meselelerini, sadece hamaset yüklü siyasi nutuklarla halletmeye çalışan politikacıların kamuflaj çalışmalarına aldanmayın! Bugünlerde, onların gündemi kriz, işsizlik, pahalılık, borç faizi vs. değil. Zira bu meseleler, hep vardı ve olacak... Yani bu meseleler siyasiler için sıradan işler! Dört kişilik bir aile için, açlık sınırındaki gelir seviyesi 389 milyona, fakirlik sınırı 1 milyar 104 milyona çıkmış, ne fark eder... Geçiniz bunları, daha daha önemli problemler var. Siyasiler ve özellikle lider kadroları için şu sıralarda hayati konu, 11 Eylül'de ilk sonuçlarını verecek olan 'ADAY MUHAREBESİ'ni kazanmak. Onbinlerce kişinin katıldığı ve sonunda sadece 550 kişinin ayakta kalabileceği bu savaşın birinci bölümü sona ermek üzere. Telefon, faks, çatkapı ziyaret, bizzat temas, kulis, hatır-gönül, torpil-iltimas, hediye-rüşvet, hizmet-vaat, tehdit-şantaj, baskın vb. bütün vasıta ve silahların kullanıldığı bu savaş, en hararetli şekilde, Ankara'da parti merkezlerinde ve özellikle lider çevrelerinde cereyan ediyor. Bu "Lider çevresi"nin bazen eş, bazen kardeş ve bazen de arkadaş olduğunu biliyorsunuz! Hoş, bunu bilmeniz Türkiye'nin gerçeklerini değiştirmiyor. Liderlerin davranış biçimini de... Siz bakmayın onların, "Değiştik, geliştik, hatalarımızdan ders çıkardık, peşiman-u nadim olduk..." beyanlarına. Değişen bir şey yok. Eski tas eski hamam! Değişen ve dolayısıyla değiştirebilecek olan vatandaşlardır. Yani sizler. Bu gücün farkına vardığınız gün mesele de çözüme kavuşacaktır. Hiçbir zaman doğru dürüst yapılmayan ön seçim (delege oyunları vs.), teşkilat yoklaması, yok aday yoklaması, yok temayül araştırması ve buna benzer kılıflara, çalınan minare sığmadı, sığmıyor. Onun için "lider"ler ve "çevre"leri her zaman bu kılıfı uydururlar. Bu kılıf "merkez yoklaması", pardon "merkez ataması"dır. Liderlerin atadığı ve halkın seçtiği vekillerle bir türlü seçim dönemi sonuna kadar ulaşılamıyor! Bakınız, 1999 seçimlerinde Meclis'te olmayan kaç parti şimdilerde temsil ediliyor... Ne oldu, gizli bir ara seçim mi yapıldı? Sadece DSP iki yeni parti (YTP, TDP) ve bir grup (Dokuzlar) doğurdu. Anavatan Partisi'nden şimdilik bir de Yurt Partisi meydana geldi. Fazilet Partisi, yargısal bir ameliyat sonucu, siyam ikizleri gibi ortadan ikiye ayrıldı. MHP'den BBP'ye önemli kaymalar oldu. Sayısı elliyi aşan partileri burada tek tek analiz edemeyiz ama, şunu soralım: Bütün bu bölünme, parçalanma, sancılanma, ayrılma ve erimeler neden kaynaklanıyor? Milletin seçiminden mi, yoksa liderlerin atamasından mı? Geçen sene 11 Eylül'de terörist saldırı sonucu DTM'nin ikiz kuleleri yıkılmıştı. Onun için 11 Eylül hep yıkımları çağrıştırır oldu. Bu defa da 11 Eylül'de bazı liderlerin ve dolayısıyla partilerinin hayal kuleleri başlarına yıkılabilir. Ama bu yıkımın kesin sonuçları, ancak 4 Kasım sabahı görülecektir. 1402'deki Ankara Meydan Muharebesi 11 yıllık bir fetret devrine yol açmıştı. Her şeye rağmen, temennimiz 11 Eylül 2002 "Aday Muharebesi"nin 4 Kasım'dan sonra bir istikrarsızlığa yol açmaması.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.