Merkez sağda yeni yapılanma ve İlhan Kesici

A -
A +

3 Kasım seçimlerinin yeni bir mecraya soktuğu Türk siyasetinde, yeniden yapılanma başlamış bulunuyor. 3 Kasım'da 140 bin eksikle baraj altında kalan DYP'de, gelecek hafta sonu yapılacak olan olağanüstü kongre, "Merkez Sağ"ın şekillenmesinin önemli bir kilometre taşı olacak... Zira aldığı yüzde 9.6 oyla DYP, yine yüzde 5 civarında bir oyla baraj altında kalan ANAP'a göre, merkez sağın toparlanacağı adres olmaya daha belirgin ve avantajlı bir adres. Şüphesiz 15 Aralık'ta DYP olağanüstü kongresinde teşekkül edecek yeni yönetim ve nöbeti devralacak lider ile, Ocak ayındaki ANAP kongresinde işbaşına gelecek kadronun niyeti, becerisi ve karizması, merkez sağdaki yeni yapılanmayı şekillendiren unsurlar olacak. Bu satırları okuyan bazılarınızın; "Bu değerlendirmeyi yaparken, kendisini merkez sağ olarak tanımlayan AKP'nin varlık ve fonksiyonunu yeterince hesaba katıyor musun?.." şeklindeki itiraz ve sorularını duyar gibiyim. Doğru, son seçimlerde yüzde 34.4 oy almayı başarıp tek başına iktidarı ve Meclis'te anayasa değiştirme imkanını da veren, neredeyse üçte iki çoğunluğu, (Ki, bağımsızlarla birlikte bu çoğunluk fiilen de sağlanmıştır) elde eden AK Parti'nin siyasi yelpazedeki yeri ve fonksiyonu mutlaka özel önem arzetmektedir. Biz de bu önemi gözardı etmiş değiliz. Ancak, sağladığı başarı ve aldığı oy oranı ne olursa olsun, AKP'yi tek başına merkez sağın adresi gibi görmek, en olumlu tabiri ile erken olur. Çünkü, AKP iddiasını, iktidarda göstereceği başarı ile perçinlemek durumundadır. Yani Nisan 2004 mahalli idareler seçimi ile bir sonraki genel seçimler bunun testi olacak! Aksi halde, 1999 seçimlerinde DYP ve ANAP'tan daha yüksek oy alan MHP'nin 3 Kasım'a kadar kendisini merkez sağın yeni adresi olarak göstermesi gibi bir durum söz konusu olabilir... Herkes biliyor ki, MHP şimdilerde yeniden "Misyon Partisi" kimliğine geri dönmüş bulunuyor. Evet... Bugün için baraj altında kalmış olsalar bile, Demokrat Parti ve Adalet Partisi'nin devamı ve mirasçıları olan DYP ve ANAP'ı merkez sağın aktörleri mesabesinde görmemek mümkün değil. Dikkat edilirse, bu iki parti seçimlerde aldıkları sonuç ne olursa olsun, bugüne kadar "misyon" veya "uç" olarak nitelendirilmediler. Ancak bundan sonra Merkez sağda iki partinin varlığı kesinlikle lükstür ve bu haliyle devam etmeleri mümkün değildir. Yani birleşmeleri tek kelime ile zarurettir. Aksi halde minimize olmak kaçınılmazdır. Bu birleşme nasıl ve nerede olacaktır? DYP Genel Başkanlığına adaylığını dün resmen açıklayan İlhan Kesici'nin siyasete yepyeni bir rüzgâr getireceğini tahmin ediyorum. 68 il başkanının desteğini (Bu sayının daha da artacağı kesin gibi) şimdiden arkasına alan Kesici, öyle görünüyor ki, liderlikte açık ara önde gidiyor. Tecelliye bakınız ki, "potansiyel lider" niteliğinde olduğu için, geçmişte Yılmaz tarafından ANAP'tan dışlanan İlhan Kesici, belki de yakın bir gelecekte bu partiyi de içine alan yeni oluşumun lideri olacak... Vasıflarını burada uzun uzun belirtmeye gerek görmüyoruz. Bildiğimiz ve tanıdığımız İlhan Kesici, bu posta elyak olan bir şahsiyettir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.