"Dostlar alışverişte görsün!.."

A -
A +
Her fırsatta AK Parti iktidarını örselemek isteyen kalem leşkerleri, ABD'nin ikircikli politikaları üzerinden hükümete salvo yapıyorlar...

Irak ve Suriye'de ortalığı kasıp kavuran IŞİD örgütüne karşı, sadece hava bombardımanları ile sonuç alınamayacağını, haftalar önce bizzat ABD Başkanı Obama ifade etti. Aynı Obama, ABD'nin IŞİD ile mücadele planını dört ana başlıkla açıkladı. Hava bombardımanı, karada bu örgüte karşı savaşan güçlere destek, örgütün mali kaynaklarını kurutmak ve bölge halkına insani yardıma devam etmek... Türkiye'de aynı dönemde, hem IŞİD, hem diğer terör örgütleri ve hem de Esad rejimine karşı; gerçek anlamda bir mücadelenin yapılabilmesi için, üç ana unsurdan oluşan bir teklif ortaya attı. 1- Uçuşa yasak bölge. 2- Güvenli alan oluşturma. 3- Eğit – Donat, yani terör örgütleri ve Esad rejimi ile mücadele eden Özgür Suriye Ordusuna, hem askeri eğitim hem de lojistik destek verip donatmak... Bu teklifi, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika seyahati sırasında, ABD Başkan Yardımcısı Biden ile de uzun uzun konuştu.
Aradan geçen bir ay zarfında, Irak ve Suriye topraklarında çok dramatik gelişmeler yaşandı. IŞİD'in Sünni Irak bölgesinde, çok kısa zaman içinde peş peşe stratejik yerleri ele geçirmesi ve Kuzey Irak Kürt Bölgesine doğru ilerlemesi üzerine nihayet, harekete geçme ihtiyacı duyan "Süper Güç", özellikle IŞİD'in Yezidilere yönelik saldırıları üzerine, aktif şekilde devreye girdi. O günden beri hava bombardımanları devam ediyor. Ancak en başta belirtildiği gibi, bombardıman IŞİD'i sadece yavaşlatabildi ve yer yer geçici olarak durdurabildi. Bu arada Irak'la birlikte Suriye'ye, özellikle son günlerin ana gündemi olan Kobani bölgesine yönelen IŞİD, ABD'nin başını çektiği "Koalisyon" güçlerine, fena halde meydan okumaya devam ediyor!..  Bu durum karşısında, gerçekten bir kararlılığı ve yeterli hazırlığı olmadığı anlaşılan ABD, zaman zaman büyük açmaza düşüyor. Mesela,  John Kerry'nin "Anlık bir müdahale biçimi" olarak nitelediği, havadan YPG güçlerine silah atma olayında, çok komik durumlar yaşandı...
Amerika, ileride diplomatik ve siyasi açıdan zora düşmemek için, açıkça sahiplenmeyip; "Peşmerge'nin silahları" diye tanımladığı konteynırları, kendi uçakları ile Kobani üzerinde çeşitli noktalara attı. Daha sonra bunların bir kısmının yanlış yere atıldığını görünce, bu defa bizzat kendisi bombalamak zorunda kaldı. Buna rağmen, bir kısmı yine de IŞİD'in eline geçti!.. IŞİD bu fırsatı kaçırır mı!.. Videolarla mühimmatın başında poz vererek propaganda yapmaya başladı. ABD yetkilileri, "Bazı küçük paketler ellerine geçmiş olabilir..." diye, durumu kıvırmaya çalışıyor. Diğer taraftan, Türkiye'nin terör örgütü olarak tanımladığı PYD ve onu silahlı kolu YPG ile doğrudan ilişki kuran Amerika, müttefikinin itiraz ve serzenişlerine karşı hiç de inandırıcı olmayan bir ikna çabası içinde. Bütün bu patinaj ve olumsuzlukların sebebi, ABD'nin Suriye konusunda tutarlı bir politika sergileyememesidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Letonya Yolunda yaptığı açıklamada, ABD'nin Kobani ile ilgili icraatını, "DOSTLAR ALIŞVERİŞTE GÖRSÜN..." deyişi ile yorumladı.
Evet, Suriye'deki zalim rejimi devirecek isabetli politikalar ortaya konmadıkça, ne IŞİD ne de başka terör örgütleri ile baş edilebilir. Ameliyat yerine pansuman yapmak, oyalamaktan başka bir şey değil. Bunu en iyi bilecek olan yine Amerika'dır. Artık zekâmızla alay etmeyi bıraksın!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.