"Eski Türkiye" bir gazetesinin hâli pürmelâli...

A -
A +
Eski ve yeni Türkiye kavramlarını, içi doldurulmamış bir klişe olarak kullanmak başka, ülkenin dünü ve bugününü anlatmak üzere bir anlam yüklemek başka.

Muhterem Okuyucularımız;
Türkiye gazetesi, 45 yıllık yayın hayatında, her zaman medya etiği prensiplerine en samimi şekilde itina göstermiştir. Bu cümleden olarak herhangi bir şahıs veya kurumun aleyhine, kasıtlı yayın yapma, asılsız iddia ve ithamlarla kişileri yıpratma, küçük düşürme gibi bir yaklaşım içine asla girmediğimize, okuyucu olarak sizler de şahitsiniz. Bizim bu mutedil ve objektif yayın tarzımızı beğenmeyip, daha agresif olmamızı ve medya camiasındaki kimi militanca tavırları, bizim de benimsememizi ve uygulamamızı kendince öğütleyenler her zaman oluyor!.. Ancak bizim duruşumuzun bu türden öğütlerle değişmediği, değişmeyeceği de tartışmasız. Bu yüzden, kimi zaman bizi zayıflıkla, korkaklıkla ve pasiflikle suçlayanlar da çıkabiliyor...
Kim ne derse desin, biz doğruluğuna inandığımız ve siz saygıdeğer okuyucularımızın da takdir ettiğini müşahede ettiğimiz, istikrarlı, itidalli ve elbette toplum ve ülke için faydalı yayın çizgimizde devam edeceğiz. Bu hususta kararlıyız ve hiçbir tereddüdümüz yok. Şuna çok dikkat ediyoruz: Toplumun kahir ekseriyetinin benimsediği, değerlere saygılı bir yayın anlayışı, kesinlikle makbuldür. Dolayısıyla ifrat ve tefrite kaçmaya, bir uçtan diğerine savrulmaya, dün söylediğini bugün inkâr etmeye, bukalemun gibi renkten renge girmeye hiç gerek yok!.. Çünkü bunların hiçbiri sürdürülebilir değildir. On yıllardır izlediğiniz bu anlayış ve tavrımızı, burada bir kez daha tekrarlamamın aktüel sebebi var.
Yazarımız Ceren Kenar, 'Eski Türkiye'nin bir türlü kendisini yenileyemeyen bir gazetesinin; şahsına yaptığı haksız ve çirkin saldırının hikâyesini, dünkü köşesinde dile getirdi. Bir televizyon programı sırasında yaptığı bir espriyi anlamayan, yahut anlamak istemeyen şartlanmış bazı kafaların; sosyal medyada başlattıkları seviyesiz tartışma, daha sonra Cumhuriyet gazetesi tarafından devam ettirildi. Herkese tepeden bakan, kendilerinden başka herkesi cahil telakki eden bu zavallı zihniyet, kibri yüzünden o kadar körleşmiştir ki, gerçekler gözüne batsa da görme yetisinden yoksundur. Vaktiyle bunların en ünlü Prof.'larından biri, yaşlı manasına gelen "pîr" kelimesi ile pireyi birbirine karıştırıp, "kadını pire ile evlendirmek" gibi, bir zırva ile dünyaya rezil olmuştu!
TV programında, MHP Milletvekili Sinan Oğan'ın "Goebbels'i bilir misin?" sorusuna karşılık, Ceren'in; "Biliyorum kim olduğunu, şahsen tanışmadık..." şeklindeki esprisini anlamayıp, onu "Yeni Türkiye'nin yeni gazetecisi" diye karalamaya, itibarsızlaştırmaya çalışan Eski Türkiye'nin Eski Gazetesi Cumhuriyet, yazarımızdan hak ettiği okkalı cevabı aldı. Eski gazetenin yaşlı kalemlerinden, çok daha geniş bir vizyon ve tarih bilincine sahip genç arkadaşımız, günümüzde devrimci-sol-Kemalist geçinen Cumhuriyet'in mazide hangi saflarda çarpıştığını bir güzel özetlemiş... Mussolini'nin Faşist İtalya'sına yapılan güzellemeleri, Hitler'le İnönü'nün dostluğuna düzülen övgüleri, hatta bu alandaki saplantısı yüzünden aldığı kapatma cezasını, gazetenin kendi manşetleri ve haberleri ile perçinlemiş.
Fakat Ceren'in verdiği bu tarih dersinden, malum gazete herhalde yine kendine bir pay çıkaramayacak. Zira bugüne dek, benzer pek çok ders verildiği halde, o hep "Eski Türkiye'de" kalmakta ısrar etti. Ne diyelim; devam etsin!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.