İslamofobia tırmanırken!..

A -
A +

Peygamber Efendimiz (aleyhissalatü vesselâm) İslam dinini şöyle tarif ediyor: "Allahü tealanın emirlerine itaat etmek ve O'nun yarattıklarına şefkat göstermek."

Dün gece Mevlid Kandili idi... Bütün İslam âlemi, Peygamber efendimizin "sallallahü aleyhi ve sellem" dünyayı şereflendirmesinin sene-i devriyesini, huşu içinde idrak etti. Bu vesile ile bütün dünyada müminler camileri doldurdu. Mübarek doğum vesilesi ile tertip edilen Kur'an-ı kerim tilaveti, mevlid cemiyetleri ve dua programlarında; af ve mağfiret için Allah'a yakarışta bulundular. Peygamberlerin sonuncusu ve en üstünü olan Resulullah efendimizin bir sıfatı da, "RAHMET PEYGAMBERİ" olmasıdır. Zira Cenab-ı Hak, Kur'an-ı kerimde, Enbiya Suresinin 107. âyetinde mealen; "Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik..." buyuruyor.

Hazreti Peygamber de, İslamiyeti şöyle özetliyor: "Et - ta'zîmu liemrillah ve-şşefekatu li halkillah: Allahın emirlerine itaat (ta'zîm) etmek, O'nun yarattıklarına şefkat, merhamet göstermek." Bu sebepledir ki, Müslümanlar sadece insanlara değil, canlı-cansız bütün yaratılanlara karşı, merhametli ve şefkatli olmakla yükümlüdür. Buna riayet edenler, İslâm'ı hakikaten yaşamış olur. Dolayısıyla Müslim veya gayrimüslim olsun, insanlara karşı acımasız ve zalimce davranan ve üstelik kendilerini dindar Müslüman olarak tanımlayan birtakım grupların, örgütlerin, gerçek Müslümanlıkla alakası yoktur. Bunun şuurunda olmalıyız ki, kafamız karışmasın!..

Bu girizgâhı yapma ihtiyacı duydum. Zira bazı aktüel olaylara dair değişik yorum ve görüşleri dikkatli şekilde ele almak gerekiyor. Bilindiği gibi son günlerde, özellikle İsveç'te, camilere karşı çok çirkin saldırılar devam ediyor. Yıllardan beri, Hollanda merkezli olarak Müslümanlara karşı sürdürülen ırkçı ve yabancılara karşı nefret temelli saldırılar, zaman zaman İsveç ve Danimarka gibi İskandinav ülkelerinde de yoğunlaşıyordu. İslâm'ın değerlerine hakaret eden karikatür ve kimi aşağılık filmlerin uyandırdığı infiali hatırlayalım... Şu günlerde İsveç'te yine camilere saldırılar sürerken, Almanya'nın çeşitli eyaletlerinde de PEGİDA isimli Neo Nazi bir örgüt sahne alıyor. Bu örgüt, haftalardan beri Müslümanlara karşı ırkçı nümayişler yapıyor ve şiddet yüklü saldırılarla insanları korkutmaya, sindirmeye çalışıyor. Avrupa'da bu hadiseler cereyan ederken, Çin Hükümeti de Doğu Türkistan'da Müslümanlara karşı, kelimenin tam anlamıyla vahşi ve zalimane yeni uygulamaları hayata geçirdi. Müslümanların inancına göre giyinmesinden tutunuz da, ibadet etme hak ve hürriyetlerini ortadan kaldıran bir dizi yasak ve sınırlamalar konuldu ve bunlar için de çok ölçüsüz ve insafsız cezalar getirildi. Tek kelime ile Müslümanlara hayatı zindan etti...

Evet, Doğu'da ve Batı'da İslamiyet ve Müslümanlara karşı, her türlü zulüm ve baskı uygulanıyor. Diğer taraftan da, İslamofobia körükleniyor. Bu meyanda Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün Türkiye'deki Musevi ve İsevi cemaatlerin liderleri ile bir toplantı yaptı. Fener Rum Patriği Bartholomeos, Ermeni Patriği Arem Ateşyan ve Hahambaşı İsak Haleva ile bir araya gelen Davutoğlu; Türkiye'nin inanç hürriyetleri konusundaki hassasiyetini tekrar tekrar vurguladı ve kimsenin dini ve ırkı sebebiyle ötekileştirilemeyeceğini söyledi. Başbakan bu arada, Batı Dünyasında giderek tırmanan İslamofobiaya karşı, farklı inançtaki vatandaşlar olarak, azınlık cemaatlerinin de sesini yükseltmesini istedi. Sayın Davutoğlu'nun çok yerinde olan bu isteğinin karşılık bulacağına inanıyoruz. Zira tehlikeli boyutlara varan İslamofobia dalgasına karşı, etkili biçimde gerekli tavır konulmazsa, çok daha vahim sonuçlar doğabilir!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.