Esad için yolun sonu...

A -
A +
Tam 4.5 yıl aradan sonra ülke dışına çıkan ve Kremlin Sarayında ayağına kırmızı halı serilen Beşar Esad'ın, kan denizinde iktidarını uzatma imkânı artık kalmadı...

Rusya'nın özellikle son bir iki ay boyunca Suriye'de peş peşe yaptığı hamle ve hayli riskli atraksiyonlar, kafaları hayli karıştırmış olabilir... Ancak meseleyi dikkatle takip edenler, Rusya'nın Suriye'de sergilediği bu agresif politikanın sürdürülebilir olmadığını, mevcut ekonomik ve askerî kapasitesinin bunun için yeterli olamayacağını gayet iyi biliyor. Şüphesiz Rusya, Ukrayna meselesinden dolayı; Batı dünyasının kendisine karşı uyguladığı ekonomik ambargoların verdiği ciddi sıkıntılara rağmen, küresel siyaset dengelerinde yeniden ve etkili şekilde boy göstermeyi, bu türden sıkıştırmalara karşı pes etmeyeceğini fiilen göstermeyi ve buna göre de rakiplerince dikkate alınmayı hedeflemektedir. Ancak Suriye'ye gönderdiği toplam 30 küsur uçakla, bir düzine helikopterle filan olacak şey değildir bu. Amerika'nın Asya-Pasifik Bölgesinde, Çin'in ilerleyişi karşısındaki sıkışmışlıktan dolayı ağırlığını daha çok bu alana kaydırdığı, dolayısıyla Orta Doğu'yu mecburen ikinci plana bıraktığı bir vakıa... Buna ilave olarak, Obama Yönetiminin özellikle Suriye (Irak'ta da durum farklı değil...) konusundaki basiretsiz ve kararsız politikaları, İran ve Rusya'ya fazlasıyla hareket sahası açtı.

Fakat ne olursa olsun, Suriye ve Lübnan'da kendi nüfuzu için Esad'ı vazgeçilmez aktör olarak gören İran'ın da; tarihin derinliklerinden gelen jeopolitik sebepler ve ilişkilerden ötürü İran'ı vazgeçilmez gören Rusya da, ne bir başına ne de birlikte; Suriye için kalıcı ve nihai çözümü hayata geçirebilecek imkân ve kabiliyeti yok. Aynı şey Amerika için de geçerli. Dolayısıyla 4.5 yıl aradan sonra, aniden Moskova'da ortaya çıkan ve Kremlin Sarayında ağırlanan Beşar Esad için, bu saatten sonra kimse bir ikbal-istikbal görmesin. Esad artık uzatmaları oynuyor!.. Bugün-yarın Tahran'da da, Ruhani ve Hameney ile birlikte, Putin'le verdiği fotoğrafın bir benzerini sunabilir belki. Ama sonuç değişmez, değişmeyecektir. Esad için bundan sonra esas kaygı, kendisinin ve ailesinin can güvenliği ile uluslararası ceza mahkemesinde insanlığa karşı işlemiş olduğu savaş suçundan dolayı yargılanıp yargılanmama meselesidir...

Evet, Esad için yolun sonu göründü. Esad'ın suç ortakları için de bundan böyle zor günler başlayacak. Suriye halkı, kendisine karşı hunharca işlenen katliamlarda, Esad Yönetimiyle iş birliği yapan devlet ve örgütlerle de bir biçimde hesaplaşacaktır. Bu hesaplaşma nesiller boyu devam edecektir. Dolayısıyla Suriye hakkında analiz yaparken, sadece bugün cereyan eden hadiselere ve çıkan sonuçlara bakmakla yetinmemelidir. Böyle bir değerlendirme eksik ve yanlış olur. Esad gidecek... Bu kesin. Lakin bundan sonra ne olacak? Yakılıp yıkılan koca ülke, nasıl kendisini toparlayacak? Asıl buna kafayı yormak lazım! Şayet Beşar ve babası gibi, küresel güçlerin maşası-piyonu olacak yeni figürler Suriye'de alan bulursa, bu toparlanma hiçbir zaman mümkün olmaz. Buna meydan verilmemeli...

1 KASIM'DA NE OLUR?

Bugün dâhil seçime sekiz gün kaldı. Okuyucularımızın umumi arzusu üzerine, şahsi tahminimizi buraya derç edelim. Adı üstünde şahsi tahmin!  Yani yanılma payını her zaman dikkate almak gerekir. Ama yine de biz kaydımızı düşelim... AK Parti % 44 (artı-eksi 1 puan), CHP % 26 (artı-eksi 1 puan) MHP % 13 (artı-eksi 1 puan) HDP % 11. Bilimsel olmayan bir ifadeyle, ucu yukarıya kıvrık bu tahminde, dört partinin alacağı toplam oy oranı yüzde 97. Geriye kalan 3 puanı da, siz diğer partilere dağıtınız lütfen! Şunu da ekleyelim: Dengeli bir dağılımla, AK Parti'nin tek başına iktidarı (282-283 vekille) galip ihtimal olarak görünüyor. Haydi hayırlısı!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.