İstanbul: Sakin Metropol…

 

İstanbul Valisi Vasip Şahin, dün bazı gazete yayın yönetmenlerini, sabah kahvaltısında ağırladı. Osmanlı devrinde Sadaret (Başbakanlık) makamı olan, Cağaloğlu’daki tarihî vilayet binasında gerçekleşen kahvaltılı sohbet toplantısında, gündem, elbette İstanbul’un kolektif yaşantısı ve buradan, kent hayatından yansıyan olaylardı. Bu arada bazı arkadaşlar, merak saikiyle, Enver Paşa’nın yaptığı “Babıali Baskını” sırasında, onun yaveri ve tetikçisi Yakup Cemil’in; dönemin harbiye nazırı Nazım Paşa’yı hangi koridorda katlettiğine dair soruyu da tevcih etti. Ama o kadar… Daha çok bugünün İstanbul’u konuşuldu. İstanbul dünyanın sayılı metropollerinden biri. Resmi rakamlara göre nüfusu 14 milyon 650 bin… Bu rakama, hâlihazırda misafir edilen 500 – 600 bin Suriyeli dâhil değil. Keza şehirde bulunan, tahminen 150 -200 bin civarındaki diğer kaçak göçmenler de dâhil değil. Aynı şekilde İstanbul’da ikamet eden 100 bin kayıtlı yabancı da bu nüfusa dâhil değil! Suriyelilerden 380 bin kişinin ilk kaydı tutulmuş. 40 bin de müracaat var. Bunlar işlem sırası bekliyor. Diğerleri henüz bir işleme tabi tutulmamış. Bu rakamların hepsini bir araya getirdiğinizde, şehrin nüfusu 16 milyonu buluyor zaten… İstanbul Büyükşehir Belediyesinin tespitlerine göre, kentteki yerleşik ve seyyar nüfusun günlük hareket trafiğine göre, ortalama 28 milyon kişilik bir aktivite söz konusu. Bu rakam, İstanbul trafiğinin bezdirici hâlini yeterince izah ediyor galiba!..

Neyse bu yıl içinde, en azından transit geçişleri çözüme kavuşturacak önemli projelerin tamamlanmasıyla, İstanbullular daha rahat bir nefes alabilecek. Üçüncü köprünün hizmete açılması, yıl sonuna doğru da Avrasya Tünelinin devreye girmesi vs. Lakin şehir içi trafiğinin gerçek anlamda rahatlaması, ancak metro şebekesinin tamamlanmasıyla mümkün. Bu da planlamalara göre 2023’e kadar sürecek… Evet, trafik sıkışıklığına rağmen, İstanbul dünyada müstesna bir kent… Şairlerin mısralarında en mükemmel ifadesini bulan destansı güzellikler! Bir diğer sevindirici taraf da, İstanbul’un dünyadaki en huzurlu mega kentlerden biri olması. Tahmin ve beklentilerin aksine, İstanbul’daki asayiş durumu, kalabalık nüfusa oranla çok çok iyi. Zaman zaman bazı suçlarla ilgili yoğun haberler çıksa da, dünyadaki benzerleri ile mukayese edildiğinde İstanbul çok güvenli bir şehir. Günlük ortalama 900 civarında olay intikal ediyor emniyet birimlerine. Bunun içinde trafik ve iş kazalarından tutunuz, şüpheli ölümler ve diğer adi suçlara kadar her olay yer alıyor. Uyuşturucu suçları keza tahminlerin aksine hayli düşük… Bu durum memnuniyet verici olmakla birlikte, Sayın Vali, dikkatli olunması ve bu türden suçların artış göstermemesi için gerekli sosyal sorumlulukların yerine getirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Bu çerçevede kent hayatı ve toplum huzurunu desteklemeye dönük 32 tane proje, valiliğin kontrol ve himayesi altında devam ettiriliyor…

Suriye’den gelen nüfus içinde de, tahminlerin aksine suç oranı yüksek değil. Şimdiye kadar suça karışan 5 – 10 bin kişi arasında. Bunlar da daha çok dilencilik ve benzeri olaylar. Yani Suriyeli vatandaşlar, genel olarak uyumlu ve kanunlara saygılı insanlar. İstanbul’daki Suriyeli çocuklar için tahsis edilen 27 okulda 60 bin çocuk eğitim görüyor. Vali Şahin bu rakamın yetersiz olduğunu hemen belirtiyor ve okul çağına gelmiş bütün Suriyeli çocukların eğitim imkânına kavuşması için, daha çok çalışmak gerektiğini vurguluyor. Bundan önceki görev yeri olan Malatya’da, uluslararası ölçekte örnek gösterilen bir mülteci kamp modeli oluşturduklarını da hatırlatan Vasip Şahin, Avrupa ülkelerinin Suriyeli mültecilere karşı duyarsızlığını da vurgu yaparak, “Yaşanan bu insani dram karşısında böylesine umursamazlık, nasıl bir medeniyet izahı mümkün değil…” diye konuştu.