Yıkmak ve yapmak…
12 Nisan 2016 02:00
Bölücü terör örgütünün, Güneydoğu’daki şehirlerde yaptığı tahribatı, büyük öfke ve üzüntüyle izliyoruz. Tam anlamıyla bir yıkım yapıyorlar. Bombaların açtığı çukurlar, âdeta göletlere dönüşmüş…
PKK, bütün işbirlikçileri ve destekçileriyle birlikte, canhıraş biçimde ama umutsuzca bir yıkım eylemi içinde!.. Tuhaftır ki, Kürt halkının yaşadığı yerleşim yerlerini, baştan aşağı yollarıyla, binalarıyla, eğitim ve ibadet mekânlarıyla birlikte tahrip etmek için, şeytanın aklına dahi gelmeyecek sinsi ve alçakça yöntemlerle patlayıcı tuzaklıyor, kundaklıyor, patlatıyor ve tahrip ediyor… Peki, bunu kimin hesabına ve hangi maksatla yapıyor? İşte zurnanın zırt dediği yer de burası! Bizzat Kürt halkının canına ve malına kastederek, yöre insanına hayatı zindan ederek, onları maddeten ve manen korkunç baskılar altında tutarak, bir nevi rehin alarak, güya Kürt meselesini mi halletmeye çalışıyor? Şayet hâlâ bu safsataya inanan varsa, aklını peynir ekmekle yemiş olmalı. Bakmayın siz bazı televizyon ekranlarına zırt pırt çıkarılan, ne idüğü belirsiz, son derece kompleksli, müflis ideolojilerin zebunu; siyaseten sabit fikirli ve kindar, kimi yazar-çizer, akademisyen vb. etiketli tiplerin, bölücü terör örgütünü arkalama ve haklı çıkarma gayretlerine… Bunların beyhude çırpınışları, artık hiçbir işe yaramayacak. Zira halk terör örgütünün gerçek yüzünü tanıdı…
İçeriden ve dışarıdan yürütülen kara ve gri propagandaya rağmen, halk bölücü örgütle arasına; giderek daha çok mesafe koymaya başladı ve teröristlerin izole edilmesi için, devlete ve güvenlik güçlerine daha çok yardımcı olmaya başladı. Bu yüzdendir ki, son zamanlarda ilgili-ilgisiz ama Türkiye üzerinde mutlaka hesabı olan birçok odaktan, Devletin PKK ile sözde barış masasına oturması ve bunun için ‘arabuluculuk’ yapma çağrıları geliyor…
Türkiye bütün bu manevraların ne anlama geldiğini çok iyi anlayacak kadar, acı tecrübeler yaşadı. Yani yemezler!.. Terör örgütü hak ettiği akıbete muhakkak düçar olacak. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Lakin hâlihazırda şehirlerde devam eden terörist eylemlerin meydana getirdiği yıkımın asıl faturası, ne yazık ki vatandaşa çıkıyor. Devlet bütün imkânlarıyla bu yıkımın tesirlerini azaltmaya ve ortadan kaldırmaya çalışıyor. Bunun için âdeta seferber olmuş durumda. Ne var ki, bütün bu gayretleri boşa çıkartmak ve devletin imajını halk nazarında -bir dönem olduğu gibi- tekrar olumsuzluğa çevirmek için her hizmeti ve faaliyeti karalıyorlar.
Terör örgütünün yaptığı korkunç yıkımları haklı göstermek için, hiç utanmadan; ahlaksızca gerekçeler uydurmaya çalışanlar, buna karşılık devletin en insani icraatını dahi karalıyorlar. Bu kadar hinlik, bu kadar denaet karşısında, insan gerçekten hayrete düşüyor. Fakat bütün bu ihanetlere rağmen, hedeften şaşmayacağız. O hedef terörün bertaraf edilmesi ve bundan zarar gören insanlarımızın yaralarının sarılmasıdır. Devlet ve hükümet bu konuda takdire şayan bir gayret içinde… Dün Bakanlar Kurulu Şanlıurfa’da toplandı. Güneydoğu Bölgesinin hızla kalkındırılması için, yeni ve kapsamlı projelerin geliştirildiği açıklandı. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun geçen hafta Diyarbakır’da, şehrin tarihî dokusu ve kültürel miras ilgili olarak yaptığı önemli açıklamalardan sonra, Cumhurbaşkanı Erdoğan da, dün İstanbul’da Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Şehirler Kurultayı’nda çarpıcı sözler söyledi.
Diyarbakır’ın Sur ve Dicle ilçeleri için, altı yıl evvel çok güzel projeler hazırladıklarını belirten Erdoğan şöyle bir köklü çözümü dile getirdi: “Cumhurbaşkanı olarak diyorum ki, burada ağır hasarlı, orta hasarlı, az hasarlı
demeden sadece tarihî eserleri bir yana koyarak diğerlerinin tamamını yıkalım. Bunların altyapısı diye bir şey yok. Buradaki belediyeler malum anlayışın temsilcisi olan belediyeler. Altyapı diye bir şey yapmadılar. Buralara gittiğiniz zaman bütün pislik sokakta akar. Çünkü ne atık su kanalı görürsünüz ne yağmur suyu kanalı…” Evet, bu kanalları açması gereken belediye iş makineleri, teröristlerin direnişine yardım için hendek kazmak ve yollara patlayıcı tuzaklamak için çukur açmakla meşgul!.. Köstebek teröristler, enkazın altında kalacak. Devlet de o beldeleri daha iyi şekilde imar ve ihya edecek. Rahat olun!