Bu trafik terörü ne olacak peki?

A -
A +
Osmaniye, Diyarbakır, Yozgat ve diğerleri… Sadece 24 saat içinde, “kaza” diye tabir edilen trafik teröründen, 23 insanımız hayatını kaybetti.  Ve ne yazık ki, bunların yarısı daha çocuk yaşta, öğrenci…
 
Bugünkü gazetemizin manşet haberini, herkesin çok dikkatli okuması ve üzerinde derin derin düşünmesi mutlaka yararlı olur kanaatindeyim. Bu ülke yaklaşık kırk yıldır devam eden bölücü terörden ötürü 40 binden fazla insanını kaybetti. Hâlâ daha her gün gelen şehit haberleri, toplumu büyük üzüntüye gark ediyor. Devlet bu belayı ortadan kaldırmak için, var gücü ile seferber olmuş durumda. Son gelişmelere bakılırsa, inşallah fazla uzak olmayan bir gelecekte can düşmanımız bu bela bertaraf edilmiş olacaktır. Ancak terör örgütlerinden daha eski olan ve en az onlar kadar bu memlekete can ve mal ziyanı verdiren bir başka terör var. TRAFİK TERÖRÜ!.. Bu terör, her gün “trafik kazası” diye ifade ettiğimiz saldırılarla, nice nice hayatları söndürüyor… Bakınız sadece bir günlük bilanço şöyle: Osmaniye’de minibüs su kanalına uçtu; 14 ölü, 26 yaralı. Diyarbakır’da minibüs şarampole devrildi; 6 ölü, 4 yaralı. Yozgat’ta otobüs devrildi; 3 ölü, 15 yaralı. Medyaya yansımayan diğer münferit kazaları saymıyoruz bile.
Ne yazık ki, bu kazalarda ölenlerin yarısı henüz çocuk yaşta! Kimi ilkokul öğrencisi, kimisi daha okul yaşında bile değil… Osmaniye’de bir okul gezisi sırasında, başka bir otomobil ile çarpışan minibüsün su kanalına uçması, tek kelimeyle felakete dönüştü. 7’si çocuk, tam 14 kişi hayatını kaybetti. Ölen çocukların hepsi ilkokul öğrencisi… Bu kadar can gittikten sonra, kaza hakkında soruşturma başlatılmış ve okul gezisinin ilgili yönetmelik hükümlere uygun olmadığı belirlenmiş. Bu kadar can gittikten sonra, yönetmelik hükmüne uygunluğunun irdelenmesi, neyi hâlleder? Her sene benzer okul gezilerinde onlarca kaza yaşanıyor ve yüzlerce öğrenci ölüyor veya yaralanıyor. Ülkemizin gerçeği bu maalesef! Ve bir başka fecaat… Aynı aileden 6 kişinin can verdiği Diyarbakır’daki kaza. Hatay’dan Hakkâri’ye giden bir başka minibüs şarampole yuvarlanınca, 30 yaşındaki sürücü ile 3 ve 4 yaşındaki çocuklar birlikte ölümün kucağına düştü! Yüksekova’nın Aşağı Güvenç köyünde yaşayan talihsiz aile, terör ve sokağa çıkma yasağı sebebiyle geçici olarak Hatay’daki akrabalarının yanına gelmiş. Yüksekova’da durum normale dönünce, evlerine gitmenin sevinciyle yola koyulmuşlar. Fakat sevinçleri büyük bir üzüntüye dönüştü…
Bölücü terörden mağdur olmuş aile, bu defa trafik terörü yüzünden büsbütün mahvoldu. Evet, bölücü terör kurşunla, bombayla öldürüyor. Trafik terörü de süratle, yanlış sollamalarla, aşırı yüklemeyle, dikkatsizlik ve kuralsızlıklarla, uykusuzluk ve yorgunlukla ve dahi denetimsizlik ve kontrolsüzlükle öldürüyor. Öyle değil mi? Şimdi yine yaz mevsimi geldi ve geçmiş senelerde yaşanan faciaların benzeri hemen uç verdi… Acaba bu sene kasası tarım işçileriyle hıncahınç dolu kaç kamyonet devrilecek ve kaç talihsiz kadın veya erkek hayatını kaybedecek? Kaç tane okul gezisi felakete dönüşecek? Bilhassa tatil günlerinde, yapılan bütün uyarılara rağmen, ne gibi garabetler yaşanacak? Bayram sevinçleri yine yakılan ağıtların, yükselen feryatların gölgesinde mi kalacak? Şüphesiz bunların hiçbirinin olmaması en büyük temennimiz. Fakat acı gerçekler de ortada!.. Trafik meselesi de artık terör derecesinde memleketimize acı çektiriyor. Bu yakıcı meseleye bir çare bulmamız gerekiyor.
Şehir içi, şehirler arası, her neyse trafik kurallarının doğru işlemesi gereken her yerde, bu terörün baş göstermesine zemin bırakılmamalı. Bunun da temelinin eğitim olduğunu hepimiz biliyoruz. Biliyoruz, fakat icabını bir türlü yerine getirmiyoruz. Acaba getirmek mi istemiyoruz?! Ama bu böyle gitmez. Devlet toplumun can ve mal emniyetini tehdit eden teröre karşı nasıl mücadele ediyorsa, aynı şekilde her yıl büyük can ve mal kayıplarına sebep olan trafik terörünün de mutlaka önüne geçmek ve yollardaki kan gölünü kurutmak zorundadır. Eğitimse eğitim, kanunsa kanun, denetimse denetim… Çare, çare çare!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.