Terör aynı terör, tepkiler niçin farklı?!

A -
A +
Fransa’nın Nice şehrinde gerçekleşen son terör saldırısı, acaba Batı Dünyasının bu meselede aklını başına devşirmesi için yeterince etki edecek mi? Avrupa Parlamentosundaki resim sergisi mesela…
 
Terör, nereden ve kim tarafından gelirse gelsin aynı şeydir… Bu beylik lafı, hemen her terörist saldırıdan sonra tekrar tekrar duyarız. Peki, terör olgusuna karşı, devletlerin ortaya koyduğu tavırlarda tutarlılık ve asgari samimiyet var mı? İşte orada durunuz! Ve hemen farklı ülkelerde vuku bulan büyük saldırılardan sonra özellikle Batı dünyasından, bu dünyanın siyasi merkezlerinden gelen ve gelmeyen tepkilere bir bakınız. Mesela sadece 13 gün önce Bağdat’ta infilak ettirilen bomba yüklü arabaların geride bıraktığı 292 ceset ve yüzlerce yaralı insan için, dünya ne gibi bir tepki gösterdi? Yahut Pakistan’da, her biri yüzlerce insanın hayatına mal olan dehşet verici benzer saldırıların sonrasında, Batı dünyasından hiç doğru dürüst bir tepki yükseldi mi? Türkiye’de, Suruç ve Diyarbakır’da, Ankara ve İstanbul’da, bir düzine çok kanlı saldırı oldu. Son havaalanı saldırısını istisna edersek, hangi birinden sonra; Fransa ve Belçika’daki olaylarda olduğu gibi ortak dayanışma sergilendi? Ha? Twitter, her olaydan sonra Türkiye’nin ısrarlı taleplerine rağmen yapmadığı şeyi, Nice saldırısından sonra Fransa için yaptı ve “hassas içerik” uygulamasını hemen devreye soktu. Fransa’yı şoke eden Nice şehrindeki korkunç saldırının akabinde, tüm NATO ülkeleri, dayanışma için ortak hareket edip bayrakları yarıya indirme kararı aldı. Gayet medeni bir tavır… Peki, NATO’nun önemli bir üyesi olan Türkiye’ye dair, böyle bir yaklaşım hiç gündeme geldi mi?
Hadi Irak, Pakistan, Bangladeş, Suudi Arabistan ve Libya’yı ve benzeri diğer ülkeleri bir tarafa bırakalım. Ankara Garında 97 ölü, 246 yaralı; Ankara Kızılay’da 37 ölü 125 yaralı, Urfa Suruç’ta 32 ölü 104 yaralı; İstanbul havaalanında 44 ölü, 237 yaralı… Bunlar son iki yıl içinde sivil vatandaşlara yönelik terörist saldırılardan birkaçı. Evet, Batı ülkelerinin başkentlerinden gelen (bazen de gelmeyen!) yasak savma kabilinden mesajlar, teröre karşı ortak, samimi ve etkili bir duruşu asla ifade etmiyor. Bunun temelinde yatan şey bilinmiyor değil şüphesiz. Çifte standart!.. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör karşısında ikircikli tutum sergileyen herkesin, Fransa’yı hedef alan bu son saldırıdan gerekli dersleri çıkarmalarını bekliyoruz…” derken, işte bu noktaya dikkat çekiyordu. Bu konuda Türkiye’nin tavrı her zaman çok net, dürüst ve samimi oldu. Keza Erdoğan; “Pek çok terör saldırısına maruz kalmış bir ülke olarak, Fransa’yı ve Fransız halkının duygularını gayet iyi anlıyoruz…” derken, Türkiye’nin bu konudaki insani ve her şart altında ilkeli duruşunu işaret ediyordu. ‘Senin teröristin-benim teröristim’ ayırımına girmeden, teröre karşı topyekûn ve istisnasız aynı kriterlerle tavır koymak, her şart altında buna uygun davranmak kaçınılmazdır. Bu durumda, Belçika’daki AB Merkezinin dibine kurulan PKK propaganda çadırı veya Strasburg’daki AB Parlamentosunun koridorlarında, PKK – PYD teröristleri için açılan resim sergisinin hiçbir izahı yoktur ve olamaz! Batı nihayet bu basit konuyu anlayabilecek mi?
Aynı şekilde Batılı politikacıların ve medyanın dili düzelecek midir? Daha önceki saldırılar sırasında dikkatli bir üslup kullanan Fransa Devlet Başkanı Hollande, son olayla ilgili şu fazlasıyla problemli cümleyi sarf etmiştir: “Tüm Fransa İslamcı terörün tehdidi altında…” Hakkını teslim edelim ABD Başkanı Obama, Florida’daki gece kulübü saldırısından sonra yaptığı açıklamada, İslam dininin terörle ilişkilendirilemeyeceğini ifade etmiştir. Benzeri bir dikkati Hillary Clinton’un açıklamasında da görebiliyoruz. Fakat Donald Trump gibi kaçıklar, her şeyi hemen yüce İslam dinine yüklemeye yelteniyor. Ne yazık ki, Batı’da böylesine cahil ve ön yargılı fazla kişi var. Siyasetçi, gazeteci veya kimi zaman bilim adamı ve araştırmacı kisvesiyle, İslamofobik yaklaşımlarını her fırsatta öne çıkarıyorlar. Terörün gerçek sebepleri ve kaynakları rasyonel biçimde ortaya konmadıkça; teröre karşı daima dürüst tavır koymadıkça, terörü dış politikanın kirli bir aracı olarak kullanmaktan vazgeçmedikçe, terör örgütleri üzerinden yürütülen vekâlet savaşlarına son vermedikçe… Hegemonik politikalar ve paylaşım kavgalarında hedefe ulaşmak için, teröre ve terör örgütlerine verilen askerî, siyasi ve ekonomik destekler sona erdirilmedikçe, daha çok insan kanı akar!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.