Bir bayram böyle geçti...

A -
A +
Bayramların nasıl geçtiğine dair umumi kanaat, genellikle medya organlarının verdikleri haber ve yorumlarla şekillenir. Yani nereden ve nasıl baktığınıza bağlı olarak, çok farklı düşünceler oluşabilir.  
Eskiden bayramlarla ilgili olarak, “bir kısım medyanın” peşin yargılı ve tavırlı haberleri kamuoyunu hayli etkilerdi… Mesela Kurban Bayramı yaklaşırken, hemen her yıl, kurbanlık hayvan fiyatlarının çok yüksek oluşundan veya yeterince kurbanlık olmayışından filan dem vurulurdu. Buna bir de bayram günlerinde acemi kasapların elini ayağını kesmesi veya elden kaçırılan boğaların caddelerde arabaların arasındaki canhıraş koşuşturması; onu sopayla kovalayanlar ve bir o kadar da merakla izleyen kalabalığın görüntüsü eklendiğinde, aranan ‘resim’ yakalanmış olurdu!.. Keza yol kenarlarında veya park gibi yerlerde, acemice ve dinî kurallara yeterince uymadan, hijyenik şartlara dikkat edilmeden kesilen kurbanlar; küçük çocuklar için sakıncalı olabilecek kan-revan görüntüleri, vacip olan bir ibadete dair, hiç de doğru olmayan birtakım düşüncelerin hasıl olmasına zemin hazırlıyordu. Bunu tüketmeye dünden hazır medya organları da, mal bulmuş mağribi misali günlerce mevzuyu bu minvalde işliyordu… Şükürler olsun, böyle olumsuz yaklaşım ve uygulamalar eskisi kadar yok. Henüz her şey dört dörtlük olmamakla birlikte, kısmen belediyelerin ortaya koyduğu hizmet ve gayret, kısmen vatandaşın gösterdiği dikkat ve itina, geçmişe nazaran bizi daha olumlu bir noktaya taşımış durumda. Ama daha yapılacak çok iş var. Önemli olan yerinde saymamak ve her sene, biraz daha mükemmele doğru ilerlemek… Şüphesiz, eğitim ve dinî bilgi meselenin temel taşı. Bu konuda başta Diyanet teşkilatı olmak üzere, kurban ibadetinin dinimizin emrettiği biçimde ifa edilmesi hususunda; resmî-özel, ilgili bütün kurum ve kuruluşların kritik görev ve sorumlulukları var. Bu sene, acemi kasap ve kaçan boğa görüntüleri medyaya çok az yansıdı dedik. Ama gene de yansıdı! Kurbanlık fiyatları ve hayvan mevcudu ile ilgili olarak, yetkililerin vaktinde yaptığı açıklamalar toplumu rahatlattı. En azından bu noktada lüzumsuz spekülasyonlara mahal verilmedi. Demek ki bazı işler, çok da zor değil! Şu hâlde ileriki yıllarda, hayvan barınaklarının yer seçimi ve kalitesi, veteriner hizmetleri ve celeplerin sosyal ihtiyaçları vb. konularda, daha güzel işler yapılabilir ve yapılmalıdır. Son yıllarda vatandaşlarımızın önemli bir kısmı, kurban kesimi için yurt dışında hizmet veren vakıf ve derneklere vekâlet veriyor. Buna rağmen artan nüfus ve refah oranıyla birlikte içerideki kurban kesiminde bir azalma görülmüyor. Tek başına bu sonuç bile çok memnuniyet verici. Bu sene uygulandığı üzere, dokuz günlük bayram tatilleri, hem akraba ziyareti hem turistik gezi ve tatil için büyük fırsatlar veriyor. Turizm sektöründe terör ve Rusya ile geçtiğimiz yıl sonunda başlayan gerginlik sebebiyle yaşanan ciddi aksaklıklar, bu şekilde iç turizm hareketliliğiyle kısmen de olsa telafi edilmeye çalışıldı. Doğrusu rakamlar da gayet iyi… Lakin bayramlarda her yıl yaşadığımız trafik sıkıntısı ve kazalar bu sene de yakamızı bırakmadı. Şeytan kulağına şiş, şu ana dek kazalardaki can kayıplarında belirgin bir azalma var. İnşallah dönüş esnasında da kaza ve can kaybı asgari seviyede olur. Tabiatıyla bu, toplumsal bilincimizle doğrudan alakalı bir durum! Bunca ikazlara ve yaşanan acı örneklere rağmen, hâlâ  daha kurallara riayet etmeyen sürücülere ne demeli… Bu bayramda halkın ağız tadını bozmak için, bölücü örgüt yine bütün gücüyle kalleş saldırılarına devam etti. Bayram günü Van’da infilak ettirdikleri bombalı araçla elliye yakın vatandaşımızı yaraladılar. Beş ton patlayıcı da Hakkâri-Çukurca’da son anda tespit edildi… Şemdinli’de alçakça pusu kuran teröristler, Ahmet Budak’ı, güya bayramlaşma için dışarıya çağırarak 12 yaşındaki oğlunun gözü önünde katlettiler. Neyse ki, o katiller cezasını buldu. Benzer bir kalleş baskın da, önceki gece Doğubayazıt Tendürek bölgesinde gerçekleşti. Sekiz tane korucu ve iki askerimiz şehit düştü. Bayramın kendisi güzel geçti. Lakin dinsiz-imansız PKK, bayram seyran demeyip vahşi saldırılarını sürdürdü.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.