Halep orada, insanlık nerede?!

A -
A +
Halep’te devam eden, katliama ses çıkarmayan bütün devletler ve uluslararası teşkilatlar, işlenen bu insanlık suçuna bilfiil ortaktır!.. BMGK’daki kayıkçı kavgaları, bu gerçeği örtbas edemez…
 
Suriye’nin ve Orta Doğu’nun önde gelen şehirlerinden biri olan Halep, resmen ve alenen, içinde yaşayan insanlarla birlikte imha ediliyor… Son üç yıldır, hiç aralıksız devam eden en şiddetli çatışmalarla, Halep’te taş taş üstünde kalmadı. Halep nüfusunun yüzde sekseni, hâlihazırda göçmüş durumda. Birleşmiş Milletler Teşkilatının detaylı raporuna göre, kuşatma altındaki şehri hâlen terk edememiş, tam 350 bin kişi, acil gıda yardımına muhtaç… Halep üç yıldan beri, tam bir kuşatma altında. Öyle korkunç bir savaş hüküm sürüyor ki, tam olarak kimin kiminle savaştığı, kaç tane örgütün ve dahi kaç devletin bu saldırılarda yer aldığı bile belli değil! Belli olan şey, kentin tamamen yıkıldığıdır. Hemen her gün medyada yer alan fotoğraflarda, Halep’in maruz kaldığı felaketi açıkça görmek mümkün. Ama dünya bu felaketi yalnızca seyrediyor. Bayram günlerinde güya sağlanan ateşkese rağmen, çatışmalar hiç durmadı. Uzatıldığı söylenen ateşkesten yararlanıp buraya insani yardım götürmeye çalışan BM Teşkilatı, hâlâ muvaffak olabilmiş değil. Günlerce sınırda bekletildikten sonra, nihayet Suriye topraklarına giren BM insani yardım konvoyu, geçen hafta katil Esad rejiminin güçleri tarafından bombalandı ve 20 görevli hayatını kaybetti…
Bu aşağılık saldırı, Halep’in bütününde aralıksız devam ediyor. BM Güvenlik Konseyi, bu durum üzerine acil toplanma kararı aldı. Ama nafile! Amerika ve Rusya’nın karşılıklı olarak birbirini suçlamasından başka bir sonuç çıkmadı. ABD’nin BM nezdindeki elçisi Samantha Power; “Suriye’de Rusya’nın talep ettiği ve desteklediği şey, terörle mücadele değil, barbarlık…” diyerek sert eleştiride bulundu. Benzer bir suçlama, Fransız büyükelçisi Delattre’den geldi. O da Rusya’nın bir taraftan ateşkes pazarlığı yaparken, bir yandan da Halep’i bombalayan Esad güçlerini desteklediğini ifade etti. Vaka bu söylenenler doğru, ama çok eksik! Sonuç itibariyle de lâf-u güzaf… Yani, insanlar orada açlıktan ölürken, kimyasal silahlarla kitle hâlinde katledilirken, bu laflar dünyanın gözünü boyamaktan başka bir şey değil. Suriye’ye girdiği günden beri sürekli olarak sivil hedefleri bombalayan, şimdiye kadar onlarca hastane; okul ve diğer askerî hedef olmayan sayısız mesken ve barınma yerlerini bombalamaktan kaçınmayan Rusya, tabii ki suçlamaları kabul etmedi…
Rusya’nın BM’deki temsilcisi Vitali Çurkin, çok çirkin bir konuşma yaparak, Suriye’ye şu anda barış getirmenin neredeyse imkânsız olduğunu söyledi ve ABD’yi yükümlülüklerini yerine getirmemekle suçladı. Ne ABD, ne Rusya; ne Fransa, ne Çin ve ne de İngiltere, hiçbiri ama hiçbiri; bırakınız yükümlülüklerini yerine getirmeyi, insanlık adına en ufak bir adım atmadıkları gibi, Halep’te ve Suriye’nin bütününde altı seneden beri devam eden ve en az altı yüz bin kişinin hayatına mal olan kirli savaşı körüklüyorlar… Evet, kaskatı gerçek kısaca budur. Bakınız 19 Eylül’den beri, yalnızca Halep’te, Esad Rejimi ve Rus güçlerinin sürdürdüğü bombardımanda tam 444 kişi öldü. Sadece önceki gün ve dünkü saldırılarda ölü sayısı yüzü aştı. Halep orada yanıyor beyler!.. Peki, medeni olduğunu iddia eden dünya nerede? Bütün dünyanın yüz karası olan bu tablo, daha ne kadar devam edecek? Suriye nüfusunun yarıdan fazlası, kendi ülkesinde veya yabancı devletlerde mülteci durumunda! Ve emperyalist güçler, burada vekâlet savaşlarıyla nüfuz genişletme hedefinin peşinde…
Tekrar soralım: Yanmış, yakılmış, yıkılmış ve metruk bir kent hâline gelmiş güzelim Halep orada. Peki, insanlık nerede? Bu oluk oluk akan kan, ne vakit durdurulacak? Kim durduracak? Nasıl durdurulacak? BM Genel Sekreteri Halep’te insanlık suçu işlendiğini söylüyor… Günaydın! İnsanlık suçunun işlediğini görmeyen, bilmeyen mi kaldı? BM olarak, bu alçaklık karşısında sen ne yapıyorsun? Hasar tespiti yapmakla görevini ifa ettiğini mi sanıyorsun? Birleşmiş Milletler Teşkilatının meflûç olduğu, en acil ve yakıcı dünya sorunlarına bile çözüm getiremediği, Halep’ten belli değil mi?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.