“İkinci Kalkışma” nasıl olacak?!

A -
A +
Bu günlerde kamuoyunu şüphe, tereddüt ve heyecana sevk edecek türden, bolca dedikodu piyasaya pompalanıyor… Aynı, şekilde toplumu huzursuz etmeye dönük eski tartışmalar da körükleniyor!..
 
İç ve dış düşmanlar, her zamanki gibi Türkiye’nin hassas meseleleri; tabir yerinde ise sinir uçları ile oynayarak, istedikleri sonucu almaya çalışıyor… 15 Temmuz ihanet kalkışmasında, milletin çelik iradesinin ördüğü duvara çarpan şer güçlerin, değişik yöntemlerle yeniden girişimlerde bulunmak için fırsat kolladığını, tahmin etmek zor değil. Lakin böyle ihtimali dikkate almak başka şey, yine bu ihtimali köpürterek halkı yersiz endişelere sevk etmek daha başka şey! Kamuoyunun dikkatini ayakta tutmak iyidir, fakat bozgunculuğa varacak derecede insanları telaşa sürüklemek çok tehlikeli bir durum. Şu günlerde piyasaya pompalanan pek çok dedikodu var. Bir ekonomik krizin patlayacağından tutunuz da, daha kanlı olacak yeni bir darbe kalkışmasına kadar, kaynağı belirsiz pek çok iddia ve asparagas türünden rivayetler gırla gidiyor… Bu arada, erken seçim olacağına dair geyik muhabbetleri fısıltı gazetesini dolduruyor. Anlayacağınız, insanların moralini bozmaya dönük hangi olumsuzluk varsa, onu kullanarak havayı bulandırmaya çalışan birileri bu günlerde yoğun mesai içinde!
Bu toz duman içinde, doğru ve yanlışın nerede başlayıp nerede bittiğini anlamak kolay değil tabii. Özellikle yabancı medyada, Türkiye aleyhine çok yoğun bir kara ve gri propaganda yürütülüyor. Mesela başta turizm olmak üzere, Türkiye’nin ekonomik menfaatlerini dinamitlemek için çok çirkin bir kampanya yürütülüyor. Bu noktada, Alman medyasına bilhassa dikkat isterim! Etkisi hâliyle büyük oluyor. Türkiye’yi tercih eden Alman turist sayısındaki belirgin azalmanın sebebi açık… Moody’s adlı kredi derecelendirme kuruluşunun ülke notumuzu düşürmesi, tarafsız çevrelerde eleştirilirken, Devlet ve hükümet erkânı, her vesile ile FETÖ ve onunla iş birliği içindeki diğer ihanet şebekelerinin yeni tezgâhlarına karşı, uyarı üstüne uyarı yapıyor… Bütün bunlar olurken kim dost, kim düşman; kim ajan provokatör, bunları ayırt etmek kolay değil. Geçmişte olduğu gibi, bugün de devlette görev yapmış bazı emekli askerlerin netameli konularda yaptığı ifşaat ve yorumlar, panik derecesinde vatandaşı etkileyebiliyor.
Emekli Albay Hasan Atilla Uğur’un önce Yeni Şafak gazetesi, daha sonra Habertürk Televizyonuna verdiği mülakat tam da böyle bir etki yaptı. H. Atilla Uğur, Ergenekon davaları sürecinde altı yıl hapis yatıp daha sonra beraat eden bir asker… Güneydoğu’daki aşiretler için söylediği şeyler yenilir yutulur cinsten değil. Onun iddiasına göre İngilizler (Bu arada müşahhas olarak Konsolosun bölgedeki faaliyetlerine işaret ediyor…) aşiretlerin bankalara birikmiş trilyonlarca (yanlış okumadınız trilyonlarca) liralık borcunu kapatmış vs. vs. Aşiretlerin ismini vermiyor, ama istihbaratla yolu kesişmiş kişilerin çok kullandığı bir yoldan gidiyor: “Bu bilgiler devletin elinde var…” diyor. Sokaktaki sade vatandaşı dehşete düşürecek cinsten şeyler bunlar… Aynı şahıs dudak uçuklatan cinsten iddialarına devam ediyor. Tarih de vererek, kasım ayında ikinci bir kalkışma olacağını, bunun çok daha kanlı geçeceğini filan söylüyor. Bu kalkışmanın Güneydoğu’dan başlatılacağını, neredeyse nokta atışıyla ifade ediyor!
Uğur’un iddiasına göre, Şemdinli, Yüksekova ya da Kızıltepe’de HDP’nin öncülüğünde yapılacak bir gösteride, polisin; askerin içinde tespit edilmemiş FETÖ’cüler kalabalığa ateş açacak, bunun devamında halk galeyana gelip polis ve askere saldıracak… Böylece kalkışma başlatılmış olacak… Şimdi burada bir dakika duralım. Albay Uğur’un iddialarının ucu o kadar açık ki, nereye varacağı belli değil. Esasen bölücü örgütün daha önce birçok kere denediği (En son Cizre, Silopi, Dargeçit, Nusaybin vb. ilçelerdeki hendek ve barikat eylemlerinde yapmaya çalıştı) halkla polis ve askeri karşı karşıya getirme tezgâhı, şimdiye kadar tutmadı… Elbette bölücü örgüt ve onun ortağı FETÖ ve diğer odaklar aynı şeyi tekrar denemek isteyebilir. Fakat Albay Uğur’un Bölgedeki aşiretleri bu denli itham eden iddiaları korkunç. Burada doğrusu at izi it izine karışıyor… Kim ne yapmak istiyor? AK Parti milletvekili Orhan Miroğlu (Ki, kendisi bölgeyi en iyi bilen kişilerden biri) bu iddialara çok güzel cevaplar verdi. Ama iş burada kalmamalı. Hükümet yetkilileri, bu konuya mutlaka açıklık getirmeli. Zira iddialar vahim!..
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.