CHP hâlâ akıntıya kürek çekiyor!..

A -
A +
Ana muhalefet partisi, bir türlü ülkedeki siyasi değişim ve dönüşümleri tam ve doğru biçimde okuyamıyor… O yüzden de istediğini alamıyor. Bu, ciddi bir muhalefet sıkıntısının işareti…     Türkiye’de çok önemli siyasal değişim ve dönüşümler yaşanıyor. En önemlisi de, bu ülkede hükûmet sistemi değişikliği için resmî süreç başlamış bulunuyor. İktidar partisi bu yeni dönem için gerekli adımları peş peşe ve hızla atmaya devam ediyor. Oysa ana muhalefet partisi olan CHP, hâlâ daha işin ciddiyetinin farkında değilmiş gibi, siyaseten yanlış ve sonuç alınamayacak tavırlar sergiliyor!.. Bunun ilk örneği 16 Nisan referandum sonuçlarına karşı yaptığı itirazlar için yanlış kapıları çalmasıydı… Hatırlayacak olursanız belki de yakın siyasi tarihimizde ilk defa bir seçim veya referandum sonucu için, YSK’nın aldığı kararlara karşı Danıştay’a başvurmak gibi ilginç bir yol izlendi. Ve tabiatıyla sonuç alınamadı. Alınamazdı! Aynı kafa karışıklığını Anayasa Mahkemesine gidip gitmemekte de yaşadı CHP. Son çare olarak, bel bağladığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidebilme yollarını hâlâ araştırıyor galiba… Lakin buradan da sadra şifa olacak bir reçete alması hiç mümkün değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 16 Nisan akşamı; “Atı alan Üsküdar’ı geçti…” sözünü, “Ama Üsküdar’da hayır çıktı” gibi bir ironiyle çürütmeye çalışan CHP, aslında o saatte kaybetmiş olmanın hazımsızlığını yaşıyordu. Kaybeden tarafta olmakla birlikte, referandum sonuçlarının birbirine yakın olması ve ‘HAYIR’ cephesinin öncülüğünü yapıyor olmasının kendisine kazandırabileceği avantajları CHP iyi değerlendiremedi. Zira kronik iç kavga hastalığı derhâl nüksetti ve yeniden kendi kendileriyle mücadelenin içine gömüldü. Oysa iktidar partisi, yüzde 51,4’lük ‘EVET’ başarısının, bundan sonrası için yeterli olmadığını derhâl gördü ve 2019 yılı seçimleri için şimdiden hazırlıklara başladı. Peki, CHP’de hâlihazırda 2019’a dönük ciddi bir hazırlık görebiliyor musunuz? Ben göremiyorum! CHP önemli siyasi gelişmeleri doğru okuyamıyor. Şayet okuyabilseydi, 16 Nisan tablosunu doğru değerlendirir ve ona göre de hızla vaziyet almaya çalışırdı. Bunu yapmadığı gibi, enerjisini ve zamanını siyaseten sonuç alamayacağı birtakım itirazları seslendirmekle harcıyor. CHP dersini iyi çalışmıyor. Bu yüzden sık sık çelişkilere de düşüyor. AK Parti Olağanüstü Kongresinden sadece bir gün önce, CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, gelen davete nezaketen icabet edeceklerini ve CHP genel sekreterinin partiyi temsil edeceğini duyurmuştu. Fakat ertesi gün CHP’nin karar değiştirdiğini gördük. Neden acaba? Dün CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel bu karar değişikliğini anlatmaya çalıştı. Onlara göre, AK Parti Kongresi yasal olmadığı için konuk olarak temsilci gönderilmemiş… Bunu da şöyle gerekçelendirdi Özgür Özel: “Anayasanın 101. Maddesindeki hüküm değişmiş, ama Cumhurbaşkanlığı Seçim Kanununun 4. Maddesi henüz değişmemiş. Bu madde hükmüne göre, Cumhurbaşkanının bir partiye aidiyeti varsa, o partiyle bağı kesilir. Dolayısıyla Erdoğan’ın geri dönüşü erken ve mevcut kanun hükmüne aykırı.” CHP buna itiraz ediyor, edecek. Bir şeye daha itiraz ediyor. Binali Yıldırım’ın AK Parti MKYK üyeliğine seçilmesi… Siyasi Partiler Kanununun 32. Maddesinin mevcut şekli, siyasi partilerin MKYK üyelerinin o partilerin Meclis’teki Parti Grubunun yönetim kurulunda görev alamayacağını düzenliyor. Bu durumda Binali Yıldırım Grup Başkanı seçilirse, MKYK’dan istifa etmesi gerekir… Evet, ana muhalefet partisi, iktidar partisi cenahındaki bu uygulamalara itiraz ediyor. Peki, CHP bu itirazlardan bir siyasi bir sonuç alabilir mi? Cevabı siz verin. Oysa bu teferruat mesabesindeki işlerle uğraşacağına, ta baştan yani anayasa değişikliği paketinin Meclis’ten geçecek gibi (AK Parti-MHP ittifakının uç verdiği) göründüğü andan itibaren, yeni dönemin getireceği şartlara uyum sağlamak için çalışsaydı, daha farklı konum yakalayabilirdi. Ama bunu yapmadığı gibi, hâlâ akıntıya kürek çekmeye devam ediyor. Bu hâl siyasi mücadele ve hedefe ulaşma açısından hiç de rasyonel değil. Birilerinin CHP’ye, 2019 yılı için daha ciddi hazırlık yapmak için hemen çalışmaya başlaması gerektiğini hatırlatmalı!.. Şayet bu konuda nasıl hareket edeceğini netleştiremiyorsa, en azından ABD’de Trump’ın ve Fransa’da da Macron’un nasıl seçilebildiğini esaslı biçimde incelemeli. Naçizane bir tavsiye; CHP bunu yaparsa, sanıyorum epeyce özgüvenini arttırabilir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.