15 Temmuz Demokrasi Nöbeti

A -
A +
İhanet kalkışmasının birinci yıl dönümü yaklaşırken, içeride ve dışarıda dikkat çekici hadiseler cereyan ediyor… Bu gelişmeleri izlerken, 15 Temmuz ihanetini de unutturmamak gerekiyor!..
 
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin uçurumun tam kenarından döndüğü, 15 Temmuz ihanet kalkışmasının 1. yıl dönümüne sayılı günler kala, ülke topraklarımızda ve sınırlarımızın hemen öte yanında çok önemli olaylar cereyan ediyor… Bunların en azından bir kısmının doğrudan veya dolaylı olarak bu ihanet kalkışmasıyla iltisaklı olduğu konusunda ciddi şüpheler ve belirtiler var. 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle ilişkili olarak açılan davaların seyrinde, son zamanlarda ilginç değişimler yaşandığı yazılıp çiziliyor. Davaları takip edenler, yargılanan sanıkların ve onları savunan avukatların tutumunda, sanki ileriye dönük bir takım güvenceler almış gibi izlenimler edindiklerini söylüyor… “Hem suçlu hem güçlü” şeklinde nitelendirilebilecek bu tavırları, yalnızca bir psikolojik motivasyon ve FETÖ militanlarının kuyruğu dik tutma taktiği olarak değerlendirmek, bizi fena hâlde yanılgıya düşürebilir! Zira 15 Temmuz 2016’dan bu yana yaşanan bunca hadiseye, FETÖ’ye vurulan onca ciddi darbelere rağmen, hâlâ daha tehlikenin tam olarak ortadan kalkmadığı devlet ve hükûmet yetkililerince sık sık dile getiriliyor. Şu hâlde buraya bir ‘mim’ koymak zarurîdir. Çünkü şu ana kadar yaşanan hadiselerde görüldü ki, FETÖ hedefine ulaşmak için, diğer bütün terör örgütleriyle de her zeminde iş birliği yapmaktan çekinmedi.
Bu cümleden olarak FETÖ’nün bölücü örgüt PKK, DHKP–C ve yabancı istihbarat teşkilatlarıyla kol kola giriştiği ihanet eylemlerinin, 2012 yılı Şubat ayından beri kesintisiz biçimde sürdüğü artık bütün belgeleriyle gün ışığına çıkmış durumda. 15 Temmuz yaklaşırken, yurdun çeşitli yerlerinde Suriyeli mülteciler üzerinden, kirli provokasyonlarla ülkenin huzurunu bozma, toplumu tedirgin etme ve dikkatleri başka yerlere çekme gayretleri artmış durumda. Bu konuda hükûmet cenahından gelen uyarılara mutlaka kulak kabartmak lazım! Zira şeytanın aklına gelmeyen sinsi metotlarla bu ülkeye zarar vermek için, durmaksızın fitne fesat üreten bir küresel örgüt yapısıyla karşı karşıyayız… CHP’nin Ankara’dan İstanbul’a “adalet arayışı” iddiasıyla başlattığı yürüyüşün ilk 20 gününde, emniyet kuvvetlerinin aldığı sıkı ve yerinde tedbirlerle olaysız geçmesi, ülkenin huzuru adına memnuniyet verici.
Bu konuda başta İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu ile bütün emniyet kuvvetleri ve istihbarat teşkilatlarımızın gayretlerinin takdirle karşılandığını özellikle belirtelim. Nitekim bu yürüyüş konvoyuna bombalı saldırı düzenlemek isteyen ve DEAŞ mensubu olduğu bildirilen altı teröristin ikisi Kayseri’de, ikisi Kırşehir’de ve ikisi de Kocaeli’de eylemi gerçekleştiremeden yakalanmıştır. Planlanan bu hain eylemi şayet fiilen gerçekleştirme şansı bulabilselerdi, Türkiye büyük sıkıntı içine düşebilirdi… Şu hâlde 9 Temmuz tarihine kadar devam edeceği açıklanmış olan bu yürüyüşün bundan sonraki etaplarında, başta Kılıçdaroğlu ve CHP yöneticileri olmak üzere, herkes daha dikkatli olmak mecburiyetinde! Medya organlarının da aynı şekilde dikkatli bir dil kullanması, asılsız iddia ve dedikodulara yer vermemesi memleket yararına olacaktır. CHP’nin başlatmış olduğu eylemi, yine demokratik kurallar içinde son erdirmesi, her şeyden evvel kendi hedef ve maksadına uygun olacaktır.
Diğer yandan 11 Temmuz gününden itibaren Türkiye’nin 81 ilinde, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü temasıyla yapılacak etkinlikler de büyük önem taşıyor. 15 Temmuz ihanet kalkışmasını unutmamak ve unutturmamak maksadıyla yapılacak bu etkinliklerin, yüzeysel bir anma merasimi olmaktan öte, yaşanan felaketin anlamını ve sebeplerini tam ve doğru biçimde yansıtması beklenir. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal “Kimsenin 15 Temmuz’da verilen demokrasi mücadelesini itibarsızlaştırmasına müsaade etmeyeceğiz…” açıklamasını yaptı. 15 Temmuz’u anma etkinliklerinin büyük oranda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın himayesinde gerçekleşeceğini ifade eden Ünal, AK Parti’nin de bu etkinliklerin içinde olacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bizzat katılacağı, 15 Temmuz demokrasi nöbetlerinin mana ve ehemmiyetine uygun olarak toplum zihninde yer etmesi, kabul görmesi ve sürekli olarak hafızalarımızda canlı kalması için, bu etkinliklerin bütün kesimleri kucaklayan; birleştiren, kaynaştıran mahiyette olması şarttır. Bu sebeple bahse konu anmaların, herhangi bir parti etkinliği çerçevesinin dışında, bütün memleket ve millet adına ortaya konulmuş kapsayıcı, herkesin kendisini içinde bulacağı ve benimseyeceği etkinlikler olması gerekiyor. Cumhurun başı olan Sayın Erdoğan’ın himayelerinde düzenlenecek olan bu etkinliklerin, halkın bütününe şamil olacağı tabiidir. Umarız bu anma faaliyetleri beklenen neticeyi verir. 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.