Mescid-i Aksa sahipsiz!..

A -
A +
Yeryüzündeki en kıymetli üçüncü mabet olan Mescid-i Aksa, İsrail’in Siyonist politikalarının tasallutu altında… 1967’den beri adım adım bu politikalar uygulanıyor. Mescid-i Aksa sahipsiz, garip!   İslâm Dünyası, şu günlerde Mescid-i Aksa’da cereyan eden hadiselerin farkında mı acaba? Ne gezer!.. Oysa Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevî’den sonra, yeryüzündeki en kıymetli mabettir Mescid-i Aksa… Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in Mi’rac gecesindeki kutlu yolculuğunun ilk durağıdır. (İsra Sûresi, Ayet 1) 1,7 milyarlık İslâm âleminde, her zamanki gibi dağınıklık, perişanlık, şuursuzluk ve sonuç itibarıyla güçsüzlük had safhada… Ve bu fırsatı tepe tepe kullanan İsrail hükûmeti, Siyonist politikalarının nihai hedefi istikametinde, fütursuzca adım adım ilerliyor! İsrail’in Kudüs’ü işgal ettiği 1967 yılından beri Mescid-i Aksa Siyonistlerin tasallutu altında. 21 Ağustos 1969 yılında, Avustralyalı bir fanatik (Michael Dennis Rohan), güya Mesih’in gelmesini hızlandırmak için Mescid-i Aksa’yı kundaklamıştı. (Church of God – Tanrı Kilisesi) isimli bir teşkilata üye olan bu kaçık, Mescid-i Aksa’nın yok edilmesi hâlinde, Mesih’in gelişinin hızlanacağına inanıyormuş. Daha sonra deli raporu aldı ve İsrail’den de sınır dışı edildi. Rohan’ın alçakça saldırısı o dönemde büyük infial uyandırmış ve buna reaksiyon olarak, bütün İslâm ülkeleri, İslâm Konferansı teşkilatında bir araya geldi. (Daha sonra bunun adı İslâm İşbirliği Teşkilatı oldu.) Fakat ne yazık ki, bu teşkilat Mescid-i Aksa’nın selameti konusunda yeteri kadar etkili olamadı! Mescid-i Aksa’ya menfur saldırılar devam etti. 1982’de iki silahlı saldırı teşebbüsü önlendi. 1983’te bu mübarek mescide yer altından ulaşmak için kazılan bir tünel tespit edildi. 1984’te bir grup silahlı Yahudi’nin saldırı teşebbüsü zar zor önlenebildi. 1986’da Yahudi parlamenterler askerlerin koruması altında mescide girmek istedi. Filistinli gençler barikat kurarak bunu önledi. Ancak çıkan olaylarda birçok Filistinli Müslüman yaralandı. Mescid-i Aksa’ya yapılan en büyük saldırı 1990’da gerçekleşti. 30 Müslüman hayatını kaybetti, 800’den fazla kişi de yaralandı… 2000 yılında İsrail eski başbakanlarından Ariel Şaron yüzlerce koruma, polis ve askerin güvenlik kordonu içinde zorla Harem-i Şerif’in avlusuna girdi. Bu olay çok büyük tepkilere yol açtı. Filistin’de intifada hareketi başladı. 1967’den beri Mescid-i Aksa’nın idaresine bakan Aksa Vakfı (Merkezi Ürdün’de), ziyaretleri yasakladı. İsrail hükûmeti, vakfın bütün itirazlarına rağmen, 2003 yılında Müslüman olmayan turistlerin Mescid-i Aksa’nın avlusuna girmesine izin verdi. O günden beri, Mescid-i Aksa ve çevresinde, Müslümanlar aleyhine denge her gün kötüleşiyor. İsrail zaman zaman gerginlikleri ve güvenlik meselesini bahane ederek, bazı günler genç yaştaki Filistinlilerin mescide girip namaz kılmasını engelliyor. Diğer taraftan İsrail uzun zamandan beri, Mescid-i Aksa’nın altında bulunduğunu iddia ettiği Siyon Mabedi’ni ortaya çıkarmak için arkeolojik kazılar yapıyor. Bu kazılar mescidin statik yapısı için büyük tehlike arz ediyor. İslam Dünyası bu kazılara da çok tepki verdi. Mavi Marmara gemisine saldırı olmadan önce, İsrail ile varılan mutabakat üzerine, Türkiye’den bu kazıları izlemek üzere bilirkişiler gitmişti. Velhasıl Mescid-i Aksa fiziken ve manen çok büyük saldırılar altında. Yaklaşık bir hafta önce, Mescid-i Aksa yanında, meydana gelen bir provokasyon gerginliği büsbütün tırmandırdı. İki İsrailli polis ve üç Filistinlinin öldürülmesinden sonra, İsrail hükûmeti Mescid-i Aksa’yı dört gün ibadete kapattı ve daha sonra da, mescidin girişlerine elektronik kapılar ve X – Ray cihazları koyarak, namaz kılmak isteyen Müslümana buradan geçme mecburiyeti koydu. İsrail’in bu son kışkırtmaları Filistinlileri çileden çıkardı. Güvenlik kontrolünden geçmemek için, mescide girmeyi reddedip avluda namaz kılmaya başladılar. İsrail hükûmeti baskılarına devam ediyor. Önce Kudüs Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin gözaltına alındı. Önceki gün de Mescid-i Aksa’nın Hatibi Şeyh İkrime Sabri, İsrail polisi tarafından silahla vuruldu. Dün de Harem- Şerif’in avlusunda namaz kılan Müslümanlara İsrail polis ve askerleri, gaddarca, zalimce saldırdılar… Filistinli Müslümanlar çaresiz! İslâm dünyası sessiz ve duyarsız. Irak, Suriye, Libya, Yemen kan gölüne dönmüş. Katar krizinin nereye varacağı belli değil… İsrail için bundan daha uygun fırsat mı var? Ve Mescid-i Aksa’ya olan tasallutu gittikçe şiddetlendiriyor. Müslümanlar tarafından ilk defa Hazreti Ömer radıyallahu anh’ın hilafeti zamanında fethedilen (Miladi 636) ve 1187’de de Selahhatin-i Eyyübî tarafından Haçlılardan kurtarılan bu mübarek mescid, acaba bir daha ne zaman kurtarılabilecek?! Heyhât… 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.