İnsanlık nerede insanlık?..

A -
A +
İsrail barbarca saldırıyor… Çocuk, kadın, yaşlı, sivil, savunmasız demeden öldürüyor. Batı ise o pişkin yüzüyle sırıtıyor: “İsrail’in kendisini savunma hakkı vardır” diyor. Peki, Filistin halkının hiç mi hakkı yok?   Evet, İslâm âlemi bu bayrama da büyük bir acı ve elem içinde giriyor… Tıpkı bundan önceki ve ondan önceki bayramlarda olduğu gibi. Çünkü kanayan yaraları bir türlü kabuk bağlamıyor!.. Bir bayramda Hindular Müslümanlara saldırır. Bir diğer bayramda, Çinliler Uygurlara saldırır. Bir diğerinde, Burma'da putperestler Arakan Müslümanlarına saldırır, yakar... Filistin’i derseniz, zaten yetmiş küsur senedir orada kan ve gözyaşı hiç dinmedi, dinmiyor. Tıpkı Keşmir’de dinmediği gibi… Kudüs ve Mescid-i Aksa, on yıllardır en kesif Yahudi saldırılarının altında. Son bir ayda da, en barbar; en vahşi, en alçakça saldırılara maruz kaldı… Mescid-i şerifte ibadet etmek isteyen Müslümanların üzerine, alçakça bomba ve mermiler yağdırıldı. Yaralıların sayısını bile tam olarak tespit etmek mümkün olmuyor. Siyonist Yahudilerin yaptığı canavarlığı, zulmü, vahşeti tarif etmeye kelimeler yetmiyor. Gelin görün ki, İsrail bu barbar saldırılarını sürdürdükçe, terör devletini her şart altında sınırsız biçimde destekleyen, arkalayan Batılı devletler de; o pişkin ve çirkin çehreleriyle sırıtarak, hep şu ikiyüzlü cümleyi kuruyorlar: “İsrail’in kendisini savunma hakkı vardır.” Bundan daha karaktersiz bir yaklaşım olamaz. Ey ahlaksız Batı! Filistin halkının hiç mi hakkı yok? Toprağı gasbedilen Filistinliler. Evleri barkları başlarına yıkılan Filistinliler. Her gün Siyonist katillerce kanları dökülen hep Filistinliler… İsrail resmen savaş suçu işliyor! İnsanlığa karşı cürüm işliyor cürüm. Ey vicdansızlar, ey riyakârlar!.. Filistinlilerin insan hakları ve hürriyetleri yok mu? Sizler ne utanmaz mahlûklarsınız! Aslında belki de bizler, sizin cenahınızdan adaletli, hakkaniyetli bir tavır beklediğimiz için yanlış yapıyoruz… Hakikaten, geçmişiniz ve siciliniz meydanda. Zalimlerden hakkaniyetli tavır beklemek, akıntıya kürek çekmektir. Çünkü hastaneleri bombalayan, ambulans araçlarını ateş altına alan, sağlık personelinin yaralılara ilk yardım hizmeti vermesini engelleyen; İsrail terör devletine hiçbir şey diyemeyen, kınama cesaretini bile gösteremeyen siz ikiyüzlüler, katillerin hakkına gelince her fırsatta dillendiriyorsunuz. Çünkü sizler haktan yana değil, güçlüden yanasınız. Sizin tıynetiniz bu. Şapı kaynatsan olur mu şeker? Siz İsrail’i bu şekilde arkaladıkça, İrgun, Stern, Haganah terör örgütlerinin bileşkesi olan bu terörist şebeke, daha da canavarlaşıyor. Baksanıza Netanyahu canisi, saldırı ve katliamların şiddetiyle övünüyor. Bu insan kasabına karşı, bir kere olsun tek laf edemiyorsunuz. Siz daima saldırgan katillerin sırtını sıvazlıyorsunuz, onlar da kana doymak bilmiyor… Bugün Filistin’de İsrail resmen etnik temizlik yapıyor… Düpedüz etnik temizlik! Ama siz bunu görmüyorsunuz, görmek istemiyorsunuz. Sizin vicdanlarınız kör, vicdanlarınız. Filistin’de oluk oluk insan kanı akması sizi hiç ama hiç etkilemiyor. Sizin için varsa yoksa S. Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin petrol paralarını alıp karşılığında hiçbir zaman kullanılmayacak silah ve mühimmatı satmaktır. Zaten adına Arap ülkeleri denilen bu devletçiklerin de, hiçbir vakit bir Filistin davası olmadı ki!.. Filistinlilerden bir ekmek parasını dahi esirgeyen bu devletçikler, size milyar dolarları aktarmakta bonkör davranıyor. Çünkü buna mecburlar. Donald Trump, Kral Selman’a ne demişti? "Biz olmasak orada iki ay oturamazsın!.." Ne yazık ki, durum aynen öyle. Öyle olduğu için de İsrail, meydanı tamamen boş buldu ve istediği gibi at oynatıyor. Arap Liginin adı var kendi yok. Bundan sonra belki de hiç olmayacak. Trump'la damat Kushner’in sözde İbrahim Anlaşması, hepsinin elini kolunu bağlamış durumda… Bundan sonra yalnızca sizden değil, İsrail’den de çil çil paralarla, asla kullanamayacakları silahları satın alacaklar. Filistin halkı her zamanki gibi kendisiyle baş başa kalacak. Yani sözde Arap kardeşlerini yanında bulamayacak. Şu hâlde kendi kurtuluşu için Filistin halkının kendisi bir çare bulmak zorunda. Aksi hâlde yetmiş küsur yıldan beri kaybettikleriyle birlikte, elinde kalan çok az şeyi de kaptırır… İşte bu sebeple, Filistin halkı mücadele azmini kaybetmemeli. Bugün için muharebede kayıplara uğruyorsa da, istiklal savaşını kaybetmemelidir. İnanıyoruz ki, kardeş Filistin halkı mutlaka bir gün sürur ve sevinç içinde bayramları idrak edecektir... Ramazan Bayramınız mübarek olsun. Bütün İslâm âlemine ve insanlığa hayırlar getirsin inşallah!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.