Bu mücadeleyi kazanmak zorundayız!

A -
A +
Koronavirüsle mücadelede durum tam olarak nedir? Vaka sayıları aslında yeteri kadar dikkat çekiyor… Aşılamadaki bunca gayretlere rağmen, son 24 saatte 23 bin 490 vaka ve 283 vefat düşündürücü!
 
 
Yarından sonra okullar açılıyor… Milyonlarca öğrencimiz çok uzun bir aradan sonra, nihayet sınıfları doldurup öğretmenleriyle buluşacak. Bu son derece sevindirici bir durum ve salgın döneminde yaşanacak olan en olumlu gelişme. Ancak beri tarafta ülke nüfusunun yaklaşık dörtte birinin, haftada beş gün; yollarda ve okullarda kaçınılmaz bir fiziki yaklaşma ve temas durumunda kalacak olması, herkesi endişelendiriyor. Ne kadar tedbir alınırsa alınsın, en iyimser yaklaşımla kaidelere ne kadar çok uyulursa uyulsun, yine de bu endişeyi geçerli kılan şartların varlığı bir gerçek… Fakat her şeye rağmen, okulları açmaya mecburuz. Bu hususu dün, 20 bin öğretmenin atanması töreninde Sayın Cumhurbaşkanı da dile getirdi: “Çocuklarımızı okullarından uzak tutma lüksümüz yoktur…” dedi. Önceki gün Bilim Kurulu toplantısından sonra Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer de, okulların ilk açılacak ve en son kapanacak yerler olması gerektiğini ifade etti. Aynı toplantıda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da, salgın dolayısıyla bundan böyle okulları kapatmanın gündemlerinde olmadığını belirtti. “Zira artık elimizde aşı var” diye konuya açıklık getirdi. Aşı konusunda, Türkiye koyduğu hedefleri tam olarak yakalayamadı, ama çok fazla gerisinde de kalmadı. Hâlihazırda birinci doz aşılama oranı yüzde 79, ikinci doz oranı da yüzde 60’ı geçmiş vaziyette. Toplamda yüz milyon doz aşıya çok yaklaşıldı. Ne var ki, yeni dönemde 3. doz aşıyı da hesaba kattığımızda, daha almamız gereken epey mesafe var.
Tartışmasız olarak, hâlihazırda en önemli husus aşıdır… Dolayısıyla bu, koronavirüsle mücadeleyi kazanmamızın da en etkili yolu. Diğer tedbirler şüphesiz bu yolda en büyük destekçimiz durumunda. Fakat hâlâ daha aşıya karşı etkili bir direnç var. Bilindiği gibi dünya genelinde, bu direnci azaltmak için çeşitli tedbirler uygulanıyor. Kimi ülkelerde epeydir zecrî tedbirlere de başvuruluyor. Bazı memleketlerde daha ziyade teşvik edici programlar söz konusu. Türkiye şimdiye kadar vatandaşlarını ikna etme yoluyla aşı programını yürütüyor. Ancak gelinen noktada, aşı olmayanlar için bazı yeni tedbirler de devreye giriyor. Mesela; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 81 ile genelge göndererek, aşı olmayanlar için haftada bir defa PCR testi yapma mecburiyeti getirdi. Daha önce de sağlık çalışanları ve öğretmenler için benzer bir genelge yayınlanmıştı. Altı eylül yani pazartesi gününden itibaren, yurt çapında, salgınla mücadeleye dönük birçok yeni uygulama devreye giriyor. Şehirler arası seyahatlerde otobüs ve uçak yolcularından aşı karnesi veya PCR testi istenecek… Türkiye, bu arada yurt dışından ülkeye giriş yapan kendi vatandaşlarına yönelik olarak, daha sıkı tedbir ve uygulamalara başvuracak. Aşı karnesi ve PCR testi ibrazında, gerekli şartları yerine getirmeyenlere karantina uygulanacak.
Durumun ciddiyeti her geçen gün artıyor. Bakan koca her vesileyle ikaz ediyor. “Tedbirlere yeteri kadar riayet edilirse mücadelenin kazanılması zor olmayacak. Lakin bu konuda gevşeklik gösterilirse ne yazık ki ölüm vakaları çok daha artabilecek!” Şartlar zorluyor… Bu yüzden yabancı ülke vatandaşlarına karşı da, günümüze kadar alınanlara ilaveten yeni tedbirler söz konusu olacak. 580 bin kişiden fazla insanın koronadan hayatını kaybettiği Brezilya ile Güney Afrika, Nepal ve Sri Lanka’dan, Türkiye’ye doğrudan seyahat yasağı devam ediyor, edecek. Bu ülkelerde bulunduğu tespit edilen ve Türkiye’ye giriş yapan kişilere karşı izolasyon prosedürü sıkı biçimde tatbik edilecek. Bangladeş, Hindistan, Pakistan ve Afganistan’dan gelenlerden 72 saat önce yapılmış negatif sonuçlu PCR testi aranacak. Aksi durumda karantina ve diğer izolasyon uygulamalarına başvurulacak. Keza İngiltere, İran, Mısır ve Singapur’dan gelenler için de, 72 saat önce yapılmış PCR testini ibraz mecburiyeti devam ediyor...
Burada temas ettiğimiz ve edemediğimiz bütün tedbir ve uygulamalar, mahut salgınla mücadeleyi bir an evvel kazanmaya dönük çabalar. Okulların açılması ve havaların giderek soğuyacak olmasıyla birlikte, daha da kritik bir döneme girmiş bulunuyoruz. Geçen sene bu mevsimde yaşadığımız sıkıntılarla tekrar yüzleşmemek için, öncelikle şu aşı meselesini tam olarak halledebilmeliyiz. Vaka ve ölüm rakamlarından görüldüğü üzere, bu işin şakası yok!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.