“Enflasyonun sebebi Putin!..”

A -
A +

ABD Başkanı Joe Biden, ülkesinde son kırk yılın rekorunu kıran enflasyonun sebebini açıkladı: Putin! Aynı zamanda Putin’i soykırım yapmakla suçladı. Daha önce de ‘savaş suçlusu’ ve ‘katil’ demişti…

 

Koronavirüs salgını, iki yıl boyunca küresel ölçekte ekonomileri fena hâlde sarstı. Tam da artık salgının etkileri ortadan kalkıyor, işler düzene girecek diye beklerken, bu defa Ukrayna savaşı koptu…

Hem savaşın getirdiği yeni şartlar hem de Rusya’ya uygulanan yaptırımlardan ötürü, dünya giderek büyüyen bir gıda ve tedarik krizi ile karşı karşıya. Tez elden bir çözüm bulunamazsa, daha doğrusu, Ukrayna meselesi bir şekilde hâl yoluna konulamazsa, durum çok vahim noktalara gidebilir!

Lakin hâlihazırdaki uluslararası tavır, bu yönde hiç de olumlu bir işaret vermiyor. Durdurmaya çalışmak şöyle dursun, tam aksine savaşı devam ettirmek için, bazı ülkeler ne lazımsa yapıyor. ABD ve İngiltere, bu konuda başı çeken ve Ukrayna’ya en fazla silah ve mühimmat desteği veren devletler. Beyaz Saray’ın açıklamasına göre, Rusya’nın savaşı başlatmasından sonra, yapılan askerî ve güvenlik yardımının tutarı 1,7 milyar dolar. Gönderilen silahların ekseriyeti uçaksavar ve tanksavar cinsinden…

İngiltere Başbakanı, Rusya’ya karşı kullanılmak üzere, daha “ölümcül” silahlar göndereceklerini tekrarlıyor. Peki, bu çeşit silahlarla Rusya’ya savaşı kaybettirmek mümkün mü? Orası şimdilik belirsiz. Ama gönderilen bu silahlar sebebiyle, Rusya için savaşı daha da ağırlaştırma bahanesi hâsıl oluyor!..


Hâl böyle olunca, Ukrayna’da daha çok can kaybı ve tahribat meydana geliyor. Evet, 24 Şubat’tan beri yaşananlar özetle böyle…

Savaşın uzaması ve daha da şiddetlenmesi bu şekilde körüklenirken, sadece bölgede değil, dünya genelinde, ekonomik yansımaları giderek daha fazla hissediliyor. Şu hâle bakar mısınız, ABD Başkanı Joe Biden, ülkesindeki rekor enflasyonun sebebi olarak bizzat Putin’i ilan etti!.. Hâlen dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’de, enflasyon, mart ayında yüzde 8,5 seviyesine yükselerek, son kırk yılın rekorunu kırdı.

Biden, Iowa’da yaptığı konuşmada, bunun sebebinin Rusya’nın açtığı savaş olduğunu belirtti ve şöyle devam etti: “Ukrayna işgalinin bütün dünyada akaryakıt ve gıda fiyatlarını arttırmasından etkilendik. Dünyanın en büyük tahıl üreticisi olan Çin, Rusya ve Ukrayna eskisi gibi üretmiyor. Bu sebeple her şeyin fiyatı artıyor. Bugün açıklanan enflasyonun yüzde yetmişinin akaryakıt ve gıda fiyatlarından kaynaklandığını gördük… Ailenizin bütçesi, arabanızın deposunu doldurma gücünüz, dünyanın öbür ucundaki bir diktatörün (Bu Putin oluyor tabiatıyla…) savaş ilan edip soykırım yapmasına bağlı olmamalı.” Daha önce Putin için “katil” nitelendirmesinde bulunan ve birkaç defa savaş suçlusu ilan eden Biden, son olarak Putin’i soykırım yapmakla da suçlamış oldu. Biden dünyanın öbür ucu diyor, ama oraya kendi füzelerini gönderdiği için Putin’in rahatsız olmasını hiç de kabul etmiyor. Ne yaman çelişki!..


Daha önceki ithamlara karşılık, Kremlin soğukkanlı cevaplar vermişti. Bakalım bu tırmanma nasıl bir neticeye varır… Sahi, savaşın devamı yönünde aleni kışkırtmalara şahit oluyoruz. Zelenskiy, çaresiz her gün silah yardımı talebinde bulunuyor. Hatta yeteri kadar silah desteği vermeyen Almanya Cumhurbaşkanı’nın ziyaret talebini refüze ediyor!..

Beri tarafta Pentagon, Ukrayna’ya gönderilecek askerî mühimmat konusunda, ülkedeki en büyük sekiz silah üreticisi firmayla toplantılar yapıyor. ABD gibi, AB ülkeleri de, çok uzun yıllardır görmedikleri yüksek enflasyonla boğuşuyor. Ama o ülkelerin yöneticileri yaptırımlara katılsalar da, Rusya’ya ve Putin’e karşı daha ihtiyatlı hareket ediyor. Zira başta enerji olmak üzere, birçok alanda Rusya ile önemli ekonomik ilişkiler söz konusu. Bu bakımdan eli daha rahat olan Amerika, AB ülkelerinin sıkıntılarına aldırmadan, onları yaptırım uygulamaya zorluyor!..

Biden, hem akaryakıt ve gıda çok fiyatlarının artmasından şikâyet ediyor hem de bunu daha da azdıracak tutum ve davranışlardan vazgeçmiyor.
Yüksek enflasyonun sebebi olarak gösterilen Putin de, hâliyle geri adım atmıyor. “Madem bizimle iş birliği yapmaktan vazgeçiyorsunuz, o zaman sonuçlarına da katlanırsınız” diyor…

Görünen o ki, Rusya lideri en azından şimdilik, yaptırımlardan beklendiği kadar etkilenmemiş!..

Peki, bu yolla Rusya’ya diz çöktürmek mümkün mü? Daha önce de bu köşede dile getirdik, ortada İran örneği duruyor. Tam 43 seneden beri, ambargo uygulanıyor. Gelgelelim bu ülke, politik tavrında hiç de köklü değişikliğe gitmedi. Rusya’dan da böyle bir şey beklenmemeli. Dolayısıyla Ukrayna için çözüm, yaptırımlarla işi tırmandırmaktan ziyade, Rusya’yı barışa ikna etmek. Tabiatıyla bunun yolu müzakerelerden geçiyor…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.